Eğlenceli bir bölüm oldu sizde eğlenirsiniz umarım :)
----------
Taksiyle sahile gelmiştik ve şu anda kayalıkların üzerinde oturmuş denize karşı ağlıyordum. Yanımda da bizim Deniz. Deniz, yani su yani gözyaşı yani Mert. "Bütün erkekler aynı işte. Bir taneyle idare edemezler. Aptal mahluklar. Hepsinin köküne kibrit suyu! " diye kendi kendime söylenirken bir yandan da hala ağlamaya devam ediyordum. Deniz bir peçete daha bana uzattığında "Zeynepcim dördüncü paketi bitirdin artık ağlamasan diyorum!" diye söyleniyordu. "Tabi ağlamayayım. Aldatıldım kızım ben. Ben ağlamıyımda kim ağlasın. Aaah aahh depresyondayııım unutuldumm aldatıldııımm Mert'imden ayrıldımmm çok yalnızııımm" diye ağlarken burnumu peçeteye sümkürmeyi ihmal etmedim. "İğrençsin Zeynep. Ağlama artık ya yeter." dediğinde Deniz aslında haklıydı. Kayaların üzerinden hızlıca kalktığımda yüzümü gözümü silmeye çalışıyordum.
"Haklısın. Ağlamayacağım. O sümsük yüzünden. Kalk gidiyoruz. Bende Zeynep isem ona göstereceğim dünyanın kaç bucak olduğunu. Kalk kız gidiyoruz." Şuan özgüven patlaması yaşıyordum. Ama ağlamayacaktım. Ben de Zeynepsem Mert'i sürüm sürüm süründürecektim.
"İşte benim arkadaşım ya. Sonunda geri geldin. Gösterelim onlara günlerini. Rahat nefes alamasınlar. Uyku haram onlara. Bizi kimse tutamaz Zeyneep." diye bağırmaya başlayınca kaşlarımı kaldırmış şaşkınca Deniz'e bakıyordum.
"Canım iyi misin? Sen kime gününü göstericeksin acaba? İyice havaya girdin yani. Yaser bir şey yapmadı sakinn." diyip bugün ilk defa içimden gelerek gülmüştüm. "Ha Yaser ha Mert ne fark eder? Hem az önce sen demiyo muydun günlerini göstericez diye. Kalk gidiyoruz." dediğinde Deniz yola koyulmuştu bile.
"Gidiyoruz. Görsün bakalım beni aldatmak neymiş."
&&&&&&&&
Bizim eve geldiğimizde Deniz tüm ciddiyetiyle dolabımı kurcalamakla meşguldu.
"Bu olmaz.. Mmm bu da olmaz. Ay Zeynep seninde giyecek hiçbir şeyimn yokmuş yani. Ama bulucam dur. Olmaz olmaz eveeet buldum."
"Saçmalama hayatta giymem ben onu kızım donarım ben." evet şuan Deniz elinde sıfır kol kırmızı etekleri olan bir etek elbise tutuyordu. "Giyeceksin hem üşürsen o zaman bu kot ceketi giyersin" dediğinde sıfır kol olan kot cekete baktığımda bunun neresi beni sıcak tutardı acaba?
"Sevgili arkadaşım ben bunları giyip nereye gideceğim acaba?" diye mantıklı bir soru sorduğumda "Off Zeynep nereye gidecek olmamız önemli değil önemli olan nereye gidecekmişiz gibi davranmamız" diyip telefonu eline aldı. Bir numarayı giyip tuşladıktan sonra bende konuşmasını dinlemeye başladım.
"Egee bak şimdi birazdan size gelicez Zeyneple haber verelim dedik. Ahmet amcada bizi özlemişti değil mi?... Bir de sana görev veriyorum Mert bu eve Yaser'le gelecek ve bana kaç gibi burda olurlar öğreneceksin yoksa Ahmet amcayla bi konuşma yaparım. ...Tamam canım bende seni, hadi görüşürüz." diyip telefonu kapattığında ona inanamayan gözlerle bakıyordum.
"Deniz biz Egelere gitmek için mi bu kadar süsleniyoruz acaba? Hayır kotla gitsekte olurdu." dediğimde Deniz oflayıp bana salak mısın der gibi bir bakış attı.
"Bak zeki arkadaşım Mert ve Yaser nereye gittiğimizi bilmeyecek bizde onlara arkadaşımızın partisine gidiyoruz diyeceğiz.Çünkü evden çıkarken bizi görecekler" dediğinde kaderime razı olmaya karar verdim. "Sen ne giyeceksin peki?" diye sorduğumda seninkilerden bir şeyler buldum bile diyip yaptığı kombini gösterdiğinde "Haksızlııkk senin hırkan var. Kızım valla donarım ben yapma etmeee" diye yalvarmaya başlamıştım. Ama nafile Deniz beni kolumdan tuttuğu gibi banyoya sürükleyip kıyafetleri de yüzüme fırlatmıştı giyinmem için. Ben de el mecbur diyip giyindim tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Düş Gördüm Sanki
RomanceMetrobüsteydim. İçerisi tıklım tıklımdı. Durağa gelmiştik ve yine birileri biniyordu. Sonra o bindi. Yanıma geldi ve birbirimize çok yakın olduğumuzu fark ettim. Ben ona bakarken bir an göz göze geldik. Bir süre bakıştığımızda daha fazla gözlerine...