27. Bölüm - Hiçbir şey bilmiyorsun

5.2K 444 218
                                    

 ** Şarkı yine sözler olarak önemli, iyi okumalar ^^ **

****(LUHAN)

Sabahın erken saatlerinde eve geri dönerken sürekli Sehun'un uyumuş ve kız arkadaşının da gitmiş olmasını dilemekten başka bir şey yapamıyordum. Gitmiş olması gerekiyordu çünkü dün geceden sonra bir de sabah onları bir arada görmeyi kaldıramazdım.

Bu yüzden de gergindim ve kapının önüne geldiğimde bunun azalması adına derin bir nefes alıp şifreyi öyle girdim. Girişte ayakkabılarımı çıkardıktan sonra arabanın anahtarını her zamanki yerine bırakıp içeriye adım atmıştım ki biraz ileride dikilerek dik dik bana bakan bir adet sinirli Sehun ile karşılaşmıştım.

Sehun ile göz göze geldiğimiz için onun ateş saçan bakışları kısa bir an durmama ve yeniden ihtiyaçla derin bir nefes almama sebep oldu. O anda bu bakışlarını umursamamaya çalışıp bakışlarımı kaçırmış ve ona bakmadan merdivenlere doğru yürümeye başlamıştım. Fakat Sehun'un beni öylece göndermeye niyeti olmadığı için kolumdan tutup beni kendine doğru çevirerek durdurdu.

"Luhan." Belli ki sevişmekten fırsat bulup tüm gece evde olmadığımı fark etmiş ve bu yüzden de beni sorguya çekmeye karar vermişti.

"Neredeydin? Tüm o lanet olası gece boyunca neredeydin?" sesi sona doğru birkaç tık yükselip engelleyemediği öfkesini kusarken ben onun dışında her yere bakıyordum. Ama bu kesinlikle suçlu hissettiğim için değildi sadece karşılıklı sinirlenip birbirimizin kalbini daha fazla kırmaya hazır değildim. Zaten geceden beri yeterince mutsuzdum bir de Sehun ile kavga etmeyi bünyem cidden kaldırmazdı.

"Cevap versene, Luhan! BEN TÜM GECE ETRAFTA DELİ GİBİ SENİ ARARKEN SEN NEREDEYDİN, KİMİNLEYDİN? BEN ENDİŞEDEN ÖLÜRKEN SEN HABER DAHİ VERMEDEN NE YAPIYORDUN?" boğazını parçalarcasına bağırırken aslında onun kiminle olduğumu bildiğinden neredeyse emindim. Çünkü eğer bilmeden sadece merak etmiş olsaydı vereceği tepki bundan çok daha farklı olarak endişeli hissettirirdi. Ama onun şu anki tepkisi ise... Öfkeliydi. Saatlerce ne yaptığımı düşünerek kafasında bir şeyleri kuran birisi gibi öfkeliydi.

"Bence bu tepkin tüm gece nerede olduğumu düşünerek endişelenmiş birinden daha çok nerede olduğumu bildiğin için öfkelenmiş biri gibi..." Kolumu elinden kurtarıp söylediğimde bu sefer o sakinleşmek ister gibi derin bir nefes aldı.

"Belki de senden duymak istiyorumdur?" Onun bağırmasına rağmen sakin bir şekilde karşılık vermem Sehun'u da sakinleştirmiş olmalı ki düz, sert ama yavaş bir tonda konuşmuştu.

"Ben sadece benden istediğiniz şeyi yerine getirdim. Bu, evden gidersem işinizi daha rahat halledeceğinizi söyleyen kız arkadaşının dileğiydi."

"Ne?" söylediğim şeyi sanki ilk kez duyuyor gibi afalladığında burukça gülümsedim. Sanırım dün gece olanları hatırlamıyordu ama yine de benim için aynı şeylerin geçerli olmadığının hala farkında değildi.

"Sevişirken çıkardığınız sesleri duymayı istemedim. Ve ben de kız arkadaşın gitmemi istediği için bir gece evden uzaklaştım. Hepsi buyken olayı neden büyütüyorsun?" yaptığım açıklama üzerine sanki onu delirtiyormuşum gibi bir yüz ifadesine bürünmüştü.

"Büyütüyor muyum? Başına bir şey geldi sanıp deliye dönerken koşa koşa her yerde seni aramanın neresinde büyütüyorum, Luhan? En azından bir haber verebilirdin ki ben de nerede olduğunu başkalarından duymak zorunda kalmazdım. Neden bunu yapıyorsun, böyle olmak zorunda mısın?" Sesi gittikçe sertleşip yükselirken artık ben de sakin kalamıyordum. Çünkü sabrımın gerçekten zorlandığı bir andaydım ve anlaşılan Sehun, onun bana yaklaştığı gibi ben kendisine yaklaşmadan bu olayı kapatmayacaktı.

ANUNCIOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin