** Kris'in bu güzel şarkısını bu bölüme saklamıştım. Bence dinleyin ve sözlerine bakın etkisi güzel oluyor eheh**
"Bebeğin de sizin de durumunuz oldukça iyi ve hiçbir sorun gözükmüyor. İsterseniz sizi taburcu edebilirim?" Doktor Luhan'a dönüp sorduğunda ben ondan önce hevesle cevaplamıştım.
"Evet! Evet, edin lütfen." Luhan'ın taburcu olması için bu kadar heyecanlı ve istekliydim çünkü artık ona hislerimden bahsetmek, onu da beni de duygusal anlamda yükten kurtarmak istiyordum.
"Sanırım Bay Oh size bakmaya epey bir istekli." Doktor, dün Luhan'a benim bakabileceğimi söyleyip ne zaman taburcu olacağını sorduğum için olaylara az çok hakimdi ve bu yüzden keyifli bir şekilde söylemişti. Luhan bu duyduğu cümleyle beraber bana gülümseyen bir bakış atıp tekrar doktora odaklandı.
"Öyle gözüküyor. Ve taburcu olmayı ben de istiyorum. Hastanede olmak daha kötü hissettirdiği kadar sıkıcı da..." Luhan da nihayet onay verdiğinde doktor başını sallayıp önündeki kağıtlara bir şeyler yazarak imzalamıştı.
"Pekala, ben çıkışınızı onayladım, bundan sonrası için dikkat etmek size düşüyor. Herhangi bir sorun olursa beni gece gündüz arayabilirsiniz." Yaşlı doktor gülümseyerek söyledikten sonra kucağımdaki kızımıza yaklaşıp yanağını okşamıştı. "Bu minik prenses ile de baş edebileceğinizi düşünüyorum. Ki zaten kendisi oldukça uslu ve güzel bir kız olacak gibi duruyor."
"Bence baş edebiliriz hem zaten dün gece Sehun oldukça güzel üstesinden geldi, değil mi?" Luhan da yavaşça ayağa kalkıp yanımıza gelirken söylediğinde gözleri bana gururla bakıyordu. Ve o an beni bundan daha mutlu ne edebilir diye merak etmeden duramamıştım. Tek bir şey vardı sanırım o da, Luhan'ın onu sevdiğimi söylediğimde gözlerinde saf mutlulukla bana bakmasıydı.
Tabii bir de Luhan'ın gözlerindeki bu gururlu bakışın sebebi olan, benim gece boyunca Hayun ile tek başıma ilgilenmiş olduğum gerçeği vardı. Aslında Luhan her ne kadar ısrar etse de onun henüz ameliyatlı haliyle ayakta uzun süre gezinmesini istemediğim için bu görevi ben üstlenmiştim. Tüm gece Hayun her uyandığında onu kucağında uyutan, mamasını yapan hatta altını bile değiştiren bendim. Ve bu bana daha önce hiç hissetmediğim kadar yoğun duygularla baba olduğumu kanıtlamıştı. Onunla Luhan'ın karnındayken kurduğumuz iletişimler bile babalık duygusunu hissetmemi sağlarken kucağımda olması hissi bambaşkaydı. Bize son derece muhtaç bu ufacık varlığa bakmak, karnını doyurmak, sevgimi hissettirmeye çalışmak son zamanlarda bana nefes aldığımı, gerçekten yaşadığımı hissettiren olaylardan biri olmuştu.
"Sanırım... Başardım." Utangaç bir tebessüm sunduğumda doktor daha fazla bakışmamızın ortasında kalmak istemediği için olsa gerek ki sessizce odadan çıktı. Luhan ise doktorun çıkmasıyla baş başa kaldığımızda derin bir nefes almıştı.
"Artık üstümü giyinsem iyi olur. Bir an önce bu hastaneden kurtulmak istiyorum." Luhan'ın söylediği şeye başımla onay verdikten sonra kucağımdaki Hayun'u Luhan'ın yatağının üzerine yavaşça bıraktım.
"Sana yardım edeyim." Luhan her ne kadar yanımda soyunmak ya da onun yanında soyunmama olumlu bakmasa da şu anda yardımıma ihtiyacı olduğunu bildiği için sesini çıkarmadan bana izin vermişti.
Ben ise bugün olacaklar için her an biraz daha heyecanlanıyordum çünkü Luhan ile kavuşmamıza belki de sadece dakikalar kalmıştı.
**** (LUHAN)
Arabada eve giderken başımı arka koltuğa çevirip kısa bir an pusette uyuyan Hayun'a bakmıştım. İyi olduğunu görüp rahatlamak için sık sık bunu yapıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANUNCIO
FanfictionÇünkü bu resmen 90+3'de atılan ve kaderi değiştiren korkunç bir goldü.