**Fici bu şarkıyla yazdım dinleyip dinlememek size kalmış u.u **
"Görüşmen zaten benimle, Oh Sehun." Ne olduğunu anlamaya çalışarak suratına baktığımda bana kocaman bir gülümseme verip, ekledi. "Adım Lu Han ve gazeteye verdiğin ilandaki adaylık için buradayım." Benimle dalga geçtiğini anladığımda göz devirip önümdeki kağıda döndüm. Kağıdı incelerken diğer yandan da ufak bir açıklama da bulunmuştum.
"Gidip dalga geçecek başka birini bul ve şimdi izin verirsen diğerlerinden daha güzel olan son adayımı görmek istiyorum." Söylediğime karşılık olarak ufak bir kahkaha attı ve gitmek yerine bacak bacak üstüne atarak koltuğa oturdu. O anda her ne kadar kağıda bakıyor olsam da gözlerimin kadrajına girmeyi başarmıştı.
"Demek sana diğerlerinden daha güzel olduğum söylendi. Sanırım bu benim için artı bir puan demek..." tuhaf cevabı dikkatimi çekerken başımı kaldırıp yüzüne baktım. Ve tuhaf bir dürtü sayesinde dediği gibi güzel mi diye incelemeye başlamıştım. Her ne kadar benimle dalga geçtiğini düşünsem de o an kendimi bakmaktan alıkoyamıyordum.
Yüzü zaten bana dönük olduğu için ona bakmamla silik bir şekilde gülümsediğini rahatlıkla görebilmiştim. Bakışlarımı yüzünde gezdirirken kendimi saçma bir durumun içinde hissediyordum. Çünkü eğer ortada Chanyeol'ün yaptığı bir şaka yoksa, o cidden de diğer tüm adaylardan daha güzeldi. Yüzünde özenle yerleştirilmiş gibi duran ufak burnu ve dudakları, iri sulu gözleri ve bakışlarının çekiciliğiyle tüm gelenlere göre daha baskın bir çekiciliği olduğu gerçekti. Ama hepsinden önemlisi onu diğer gelen adaylardan ayıran bir detay daha vardı ki o da erkek olmasıydı. Ki erkeklerin hamile kalması da söz konusu dahi değildi.
"Gerçekten de güzel miyim?" gözlerini gözlerime dikerek sorduğunda ani bir hızla onu incelemeyi kesip arkama yaslandım ve bakışlarımı başka yöne çevirdim.
"Seni buraya Chanyeol benimle eğlenmek için mi gönderdi? Şu anda dışarıdan ifadelerimi izliyor, değil mi?" tek kaşımı kaldırarak sorduktan sonra aniden bağırarak Chanyeol'e seslendim ve bu ani hareketimle bir anlık korkup bakışlarını kaçırmıştı.
"Evet, efendim?" Chanyeol içeride başka birinin olduğunu bildiği için resmi bir dille konuşurken ona kaşlarımı çatarak bakıp ismi Luhan olan çocuğu işaret ettim.
"Benimle dalga mı geçiyorsunuz? Bu ne?"
"Adım bu değil, Luhan." Ona 'bu' diye hitap ettiğim için aniden atıldığında göz devirip elimi ilgilenmediğime umursamazca salladım.
"Hayır, son aday ta kendisi..."
"Chanyeol, o bir erkek! Tamam, yüzü normal erkeklere göre güzel olabilir ama her şekilde bir erkek ve hamile kalamaz." gözlerim bir Chanyeol bir de koltukta oturan çocuğun üzerinde gezinirken söylediğim şey ile yüksek sesle oflamıştı.
"Efendim, ben de aynı şeyi kendisine söyledim ama açıklamaları son derece ikna ediciydi."
"Neymiş o ikna edici açıklaman?" odağımı tekrar üzerine yoğunlaştırdığımda bir yandan da elimle Chanyeol'e çıkabilirsin işareti verdim.
"Nereden başlamamı istiyorsun? Sor, her şeyi cevaplayacağım."
"Seni düştüğüm bu durumla dalga geçmen için birileri mi gönderdi? Dürüst ol, kesinlikle kızmayacağım." Onu kimin gönderdiğini öğrenebilmek için ikna etmeye çalışırken kelimelerimi mümkün olduğu kadar yumuşak seçmeye çalışıyordum.
"Hayır, beni kimse göndermedi. Tamamen kendi isteğimle gazetedeki ilanını görüp adaylık için geldim." Yaptığı saçma açıklamasına sesli bir kahkaha attım çünkü bu fazlasıyla komikti. Hadi ama... Gazetedeki ilan kadınların ilgi alanına girmeliydi, hamile bile kalamayacak bir erkeğin değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANUNCIO
Fiksi PenggemarÇünkü bu resmen 90+3'de atılan ve kaderi değiştiren korkunç bir goldü.