** Şarkıyla okuyabilirsiniz ve smutun bittiği yerde haber verdim. Okumak istemeyen direk oradan devam edebilir.**
"Bu söylediğin şey o malum an için bir... Bir teklif miydi?"
"Eğer teklif olarak algılamak istersen... Evet, teklifti." Luhan'ın ağzından çıkan açık davetle beraber ona 1 yıldır dokunmuyor olduğum gerçeği aklıma geldiği için öncelikle derin bir nefes almıştım. Evet, o hamileyken birkaç kez Hye Jin ile birlikte olmuştum ama şu anda tüm samimiyetimle şunu diyebilirdim ki hepsinde de tek düşünebildiğim şey Luhan'dı. Çünkü onunla olduğumda yaşadığım duyguları hiç kimse veremediği gibi üstüne bir de yalnızca bir kere güzelliğini keşfedince başka şeyleri de gözünüz görmüyordu.
"Eminsin değil mi, bebeğim? Yani, bak ben seni yormak istemiy-"
"Sehun, kes sesini ve öp artık!" Her şeye rağmen ondan yeniden bir onay almak istediğimde Luhan beni sert bir şekilde sözleriyle bölüp gözlerini devirmişti. Sesimi kesip onu öpmemi istiyordu, ha? Madem birlikte olmamızı bu kadar istiyordu ben de artık kendime engel olmayacaktım. Onu bu denli özlemişken, Dahası böylesine arzularken şu noktadan sonra kesinlikle duramazdım. Çünkü bir kere o ışığı görmüştüm.
"Madem bu kadar istiyorsun... Ama önce beni bir dakika beklemen lazım." Yataktan aklıma gelen detay ile jet hızında kalkıp koşarak banyoya ilerlediğimde Luhan'ın ne yapmaya çalıştığımı merak ettiğinden emindim. Ama o da bilmeliydi ki Hayun henüz bu kadar küçük ve ilgiye muhtaçken korunmamız gerekiyordu. Yani evet, ikinci hatta belki üçüncü çocuğu bile istiyordum ama şu an bunun için doğru zaman değildi. Bu yüzden de ne olur olmaz diye kendi kişisel çekmecemde bulundurduğum prezervatiflerden bir tane kapıp aynı hızla yatağa doğru ilerlemiştim.
"Nereye gittin?" Yatağa yattığımda Luhan merakla sorduğu soru üzerine yüzüme kocaman bir sırıtma ekledim.
"Hayun henüz bir kardeşe sahip olmak için çok küçük..." Elimdeki paketi Luhan'ın üstünden uzanarak lambanın yanına koyduktan sonra önce gece lambasının ışığı yakmış ve hemen ardından iki kez ellerimi çırparak ışıkların sönmesini sağlamıştım. Karanlık olmadığı sürece bu ışık bize yeterdi çünkü zaten odamız duvarı kaplayan camdan giren ay ışığı sayesinde yeterince aydınlıktı.
"Zeki sevgilim benim." Luhan arka arkaya yaptığım 2 davranış için beni kışkırtıcı bir şekilde tebrik ettikten sonra üzerine eğilmiş olan bedenimi yakalarımdan tutarak kendine doğru çekmişti. Ona bugün utanmadan gelen bu cesaretinin kaynağını anlamasam da bir anda ateşli bir şekilde beni öpmeye başlaması epey hoşuma giden bir durumdu. Bu konudaki tavırları sanırım onun hayatında yalnızca ben olduğum ve dahası yılların özlemini biriktirdiği için böylesine cesur ve istekliydi. Ee, tabii bu şekilde olması benim işime geliyordu.
O anda düşünmek yerine Luhan'ın elleri yakamdayken beni öpmesine karşılık vermeye başlamış bir yandan da ağırlığımı vermeden üzerine yerleşmiştim. Ellerim ise artık rahatlıkla, hatta hiç çekinmeden, vücut hatları üzerinde dolaşabiliyordu.
Öpüşmemiz gittikçe ıslak bir hal alırken dilim onunkiyle buluşmuş ve bu da Luhan'dan kısık sesli bir tepki kazanmama sebep olmuştu. Sevdiğim adamın ağzından çıkan küçük ama etkisi büyük olan sesle beraber belli belirsiz gülümseyip yavaşça dudaklarından çekildim. Çünkü v yaka tişörtünden bana sırıtarak kışkırtmaya çalışan beyaz boynu epey bir dikkatimi çekiyordu.
Luhan'ın çekici boynuna odaklanmadan önce doğrulup bacaklarına oturarak kendi üstümü çıkarmıştım. Hemen ardından Luhan'ın da yapacağım şeyi anlayarak doğrulmasıyla onun üstünü de bedeninden ayırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANUNCIO
FanficÇünkü bu resmen 90+3'de atılan ve kaderi değiştiren korkunç bir goldü.