44. Bölüm - Çünkü seni en güzel şekilde sevmeliydim, en doğru yoldan

5.8K 356 73
                                    

** Ostlarının her biri kutsanmış gibi mükemmel olan bu dizinin bu şarkısı da bölüme gelsin.

Fan art da ayrı sevimli değil mi? ^^ **

"Böyle iyi misin?" Sehun yatakta oturduğum sırada arkama bir yastık daha koyarken söylediğinde ben de yeni odamı –belki de odamızı demeliydim, bilmiyordum- incelemekle meşguldüm.

Evin en üst –yani teknik olarak çatı- katında bulunan epey büyük bir oda olması dışında burası da evdeki her yer gibi beyaz bir atmosfer içinde birkaç ahşap ve renkli mobilyalara sahipti. Hatta Sehun'un eski evindeki ikimizin odasının toplamı kadar bile diyebilirdim. Ama bunun en büyük sebebinin içinde kendine ait büyük bir banyosunun ve giyinme odasının bulunmasıydı.

Kapının hemen karşısında 3 iri kişinin bile rahatlıkla sığabileceği derecede büyük bir yatak vardı. Yatağın karşısındaki –yani kapının biraz sağındaki- dar koridor ise banyo ve giyinme odasına varıyordu. Odanın sağ tarafındaki dışarıya bakan tüm duvar boylu boyunca cam ve büyük bir balkona sahipti.

Duvarlarda çeşitli tablolar varken yatağın hemen yanındaki çerçevedeki Hayun'un ilk doğduğu gün olan resim ise bu odadaki en çok dikkatimi çeken şey olmuştu. Açıkçası şaşkındım ama mutluydum da çünkü kızımıza en başında istemezken şu anda bu kadar değer vermesi ve onu en güzel köşeye koyması çok güzeldi.

Hayun'un resimlerinin de bulunduğu bu odanın öyle güzel bir havası vardı ki kendimi benim zevkimi tamamen yansıtan bu yere hayran kalmaktan alıkoyamamıştım.

"Luhan?"

"Ağh, pardon dalmışım. Ve evet, iyiyim." Sehun'un benden cevap bekleyen ses tonunu duyduğumda ona dönüp gülümseyerek karşılık verdim.

"Beğendin mi odayı?" yatağın kenarına oturup elini yüzüme yerleştirdikten sonra mırıldanarak sormuştu.

Sehun'un bana resmi olarak bana açılmasının üzerinden saatler geçmişti ve bana hala bu derin bakan gözleri bile rüya gibi geliyordu. Söyledikleri, bakışları, her hareketi aslında çok gerçekçi olsa bile bu anı yaşayacağını hiç düşünmeyen biri olarak kendimi o rüyadaymış hissinden doğru düzgün çıkaramamıştım.

Sehun artık gerçekten de hayallerimdeki gibi benimdi, değil mi? Yani... O da bana aşıktı ve tıpkı benim ona beslediklerim gibi onun da bana karşı hisleri vardı? Tanrım... Kalbim yeniden bu düşüncelerin güzelliğiyle hızlanırken kendimi bunun gerçek olduğuna inandırmak için bakışlarımı bileğimize dikmiştim. Bileğime her baktığımda benimkinin aynısı olan çift bilekliğimizi görmeliydim ki onun benim olduğuna dair inancım çoğalabilirdi.

"Çok güzel. Artık yeni odam... Burası mı?" Sehun söylediğime kaşlarını çatıp anında itiraz etmişti.

"Hayır! Burası artık bizim odamız!" ondan bunu teyit etmesini sağlayarak istediğim cevabı aldığımda etrafa bakarak hoşnut bir şekilde mırıldandım.

"Ferah ve tam benim zevkim-" Aklıma tamda şimdi gelen gerçekler yüzünden kaşlarım çatılsa da yüzüme bir gülümseme yerleştirerek konuyu değiştirdim. "Bu yüzden mi bana o ev tasarımlarıyla ilgili programları izletip durdun?"

"Şey... Evet. Yani, bu evi beraber yaşayacakken sadece kendi zevkime göre düzenleyemezdim ama sana açık açık soramıyordum da. Ben de ağzından bu şekilde laf almaya çalıştım ki bence başarılı da oldum." Elini yüzümden çekip ensesine götürdüğünde ufak bir soğukluk hissetsem de sevimli ifadesi daha çok dikkatimi çektiği için gülümsememe neden olmuştu.

"Kesinlikle başarılı oldun. Evin her yerini ben seviyorum diye beyaz ile bütünleştirmen de epey bir hoşuma gitti."

"Senin sevmen için yapmamın dışında bu ev neden tamamen beyaz bilmek ister misin?" Sehun başını yana eğip aniden sorduğunda kaşlarım merakla havalandı.

ANUNCIOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin