Mutlu Son - Part 2 - İki baba iki çocuk

4.1K 213 100
                                    

** Bu notu başa koyuyorum çünkü göz atmanız gereken bir Chanbaek ficim var ehehe. Güzel olacak 7-8 bölümlük bir mini fic o da fluff ve herkesi beklerim. Tanıtımı profilimde bulunmakta dkfn

Ha bir de lütfen ficle ve bölümle ilgili düşüncelerinizi belirtip en çok aklınızda kalan sahneyi benimle paylaşır mısınız? Cidden birer cümle bile olsa yaparsanız beni çok mutlu edersiniz. Şimdiden teşekkürler, kocaman öpüldünüz

Dipnot: alttaki notun sonunu görenlere sürpriz var sondaki nota da bence atlayarak da olsa göz gezdirin, iyi okumalar (medyadaki hunhan videosu da çok güzel izlemelisiniz) fkjnfkfg**

****(2 ay sonra)

"Luhaaağğnn!" oturduğum yerden Luhan'a bağırarak seslendiğimde mutfaktan elinde mama kaşığıyla birlikte koşa koşa yanıma gelmişti.

"Bir sorun mu var, hayatım? Ne oldu?" Aniden bağırmam yüzünden panikle sorduğunda dudaklarımı büzüp huysuzlandım.

"Seni özledim. Yanımda dur." Huysuzca söylediğim cümlenin ardından Luhan iç çekip iyice yanıma yaklaşmıştı. Ben ise altında bulunduğum battaniye ve elimde tuttuğum kumandaya büzdüğüm dudaklarımı bozmadan daha da sarıldım. Çünkü ilgi istiyordum ve bu hareketim ona sempatik geliyordu, biliyordum.

"Hayatım... Hayun bu aralar yemek yemekte çok zorluk çıkarıyor, bakıcısından hiç yemiyor dahası bana bile direniyor, biliyorsun. Bu yüzden onun doyduğundan emin olayım yanına geleceğim, tamam mı?" Kaşlarımı bu tatlı reddedilmeyle iyice çatıp omuz silkmiştim.

"Ama ben hamileyim. İlgiye ihtiyacım var."

"O da daha 3 yaşında bir çocuk, Sehun. Ve çoğu zaman senden daha fazla ilgiye ihtiyacı var." Luhan gözlerini devirerek söylediğinde bu durum hoşuma gitmediği için yüzüm son derece asıktı.

"Olabilir. Hep onunla ilgileniyorsun. Yemeğini yedireceksen bile burada yedir ki ben de seni izleyebileyim. Seni yanımda istiyorum anlasana." Bir parça kıskançlık içeren cümlemden sonra Luhan'ın gözleri şaşkınlıkla açılmış ve ardından bana kızar gibi bir ses tonuyla çıkışmıştı.

"Şimdi de kızını mı kıskanıyorsun, Sehun?"

"Hayır, sadece ikinizi de yanımda istiyorum. Burada yedirsen ne olur?"

"Sehun, Hayun'un bir düzeni var ve bunu bozmak istemiyorum. Birazcık bekle. Geleceğim işte."

"Babaaağğ!" Hayun da mutfaktan Luhan'a seslendiğinde benim sabırlı eşim derin bir nefes alıp gözlerini kapatmış ve kendi kendine mırıldanmaya başlamıştı.

"Hayır! Hayır, sinirlenmeyeceğim. Sabrımı bu iki yaramaz çocuğun taşırmasına izin vermeyeceğim. Ben sabırlı bir insanım ve hepsine yetişebilirim." Söylene söylene mutfağa gittiğinde ben de yanımdaki tabaktan Luhan'ın atıştırmam için getirdiği elmayı alıp arkasından bakarken çatık kaşlarımla kemirdim.

**** (LUHAN)

"Geldim!" Hayun'un yemeğini yedirmeyi bitirdiğim için neşeyle Sehun'un yanına oturduğumda önce bana çatık kaşlarıyla bakmış ardından da koltukta benden uzağa kayıp kollarını göğsünde bağlamıştı. Ve bu onun açık açık bir tavır sergileme biçimiydi. "Tavır mı aldın bana?"

"Konuşmuyorum seninle..." Sehun yaklaşık olarak 6,5 aydır hamileydi ve gün be gün düzelmesi gerekirken o her gün daha da nazlı bir hale geliyordu. İstekleri, çocuklar gibi sürekli ilgi istemesi, tavır alma seansları gün içinde defalarca kez yaşadığımız olaylar haline gelmişti artık. Hatta dahası beni Hayun'dan bile daha çok yoruyor ve ufak bir çocuktan farksız davranıyordu. Resmen kızımız ondan daha yetişkin biri haline gelmişti. Ama yine tüm bu ruh hallerine rağmen ona hiç kızamamıştım çünkü yaşadığı şeylere hak veriyordum.

ANUNCIOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin