17 - Suçüstü

143 15 13
                                    

Merhabalar. Tatil biraz uzun sürdü, elimde olmayan sebeplerden ötürü. Bu bölümü, asla esirgemediği güzel yorumları ve tatil boyunca attığı ilgi dolu mesajlardan ötürü simalyildizii 'na ithaf ediyor, kendisine teşekkür ediyorum. Desteklerinizin her zaman benimle olması dileğiyle. :)

***

"Ecmel?" dedi Batı biz o tarafa doğru yavaş ve sessizce ilerlerken.

"Hım?"

"Sana şimdi içeri gitmeni söylesem, gitmezsin değil mi?"

Göremiyor olsa da, dudaklarıma uğrayan gülüş sesime de bir aroma katmıştı. "Hayır."

Aynı aromayı onun sesinden de aldım. "Zaten söylemeyeceğim."

Bahçede üç el silah sesi daha yankılandıktan sonra, gecenin karanlık örtüsünü bir de tiz bir çığlık yırtınca birbirimize bakıp koşar adım ilerlemeye başladık. Temkinli adım atmanın sırası, şimdi değildi.

***

Binanın arka tarafına elimizde silahlarla çıkmadan önce bahçeye kısa bir bakış attım. Bu bakışın beraberinde getirdiği şey ise, ayak seslerimizden dolayı gözler bize dönmeden hemen önce, bahçeye benim önümde çıkmış olan Batı'nın silahını elinden alıp benimkiyle birlikte saklamak oldu.

Batı bir an dönüp benimle göz göze geldikten sonra önüne döndü. Önümüzdeki grup da dönmüş bize bakıyordu. "Neler oluyor?"

"Bunu bizim sormamız gerekmez mi?" dedi Batı. "Silah sesi duyduk."

Adının Tuğçe olduğunu anımsadığım, hedefimiz olan kardeşlerden küçük olanı elindeki tüfeği havaya kaldırıp ilerideki hedefleri işaret etti. "Sadece oyun oynuyorduk."

"Çığlık?" diye sordum çatılmış kaşlarımla.

Tuğçe'nin yanında duran kız elleriyle oynamaya başlayarak bize baktı. "Şey.. Sadece hedefi tutturduğum için sevinmiştim."

Kızın hemen yanındaki genç onun bu utangaç tavırlarına gülümseyerek kızı kendine çekti.

Dişlerimi sıkarak bakışlarımı ileride duran hedeflere çevirdim. Allah'ın manyakları. Gecenin bu vaktinde, bu soğukta çıkmış hedef vuruyorlar. Bunu yaparken bir de bizim konuşmamızı bölüp telaşlanmamıza neden oluyorlar.

"Normalde insanlar silah sesini duyunca arkalarına bakmadan kaçmazlar mı?" dedi Tuğçe gülerek.

Batı, "Normalde." Diye vurguladıktan sonra göz kırptı.

Disneyland'e gideceğini duyan Chloe bakışı atmamak için kendimle savaşmam gerekti. Kıza yakınlaşmak için yapıyordu tamam ama göz kırpmak ne ya, hangi devirde yaşıyoruz?

"Alkım?"

Ben ve Batı'yla birlikte, Tuğçe ve yanındaki iki kişinin de bakışları sesin geldiği tarafa döndü.

Çocuk bana bakarak gelip yanımızda durdu.

"Abi?" dedi Tuğçe bir bana bir abisine bakarak. "Siz tanışıyor musunuz?"

"Tanıştık." Dedikten sonra bana elini uzattı. "Yeniden merhaba."

"Merhaba." Diyerek hafifçe elini sıktım.

Batı en başta şüpheli bakışlar atsa da sesini çıkarmamıştı. Durumu anlamış olmalıydı.

Herkes bir bana bir Batı'ya bakarken durumu anlayıp Batı'yı tanıştırdım. "Ah, sizi tanıştırmadım. Bu da.."

Batı bana kaşlarını kaldırmış ne diyeceğimi bekliyordu.

Gözüm hemen ileride duran demir korkuluklara ilişti.

DilemmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin