Günler geçerken Aselin kendini daha da yalnız hissetmeye başlamıştı. Güney, Aselin onun aramalarına cevap vermeyince onu aramayı bırakmış şirketle ilgili de sadece Savaş ile görüşür olmuştu. Aylin'den de olabildiği kadar uzak duruyordu. Haftada bir buluşup ona Barış hakkında teselliler veriyor bu acı dolu saatlerin hızla geçmesi için içinden dua ediyordu.
Ailesinden de git gide uzaklaşıyordu. Kendini sadece işine vererek boş bir zaman bırakmıyordu. Kısaca kendini her şeyden ve herkesten soyutlamıştı. Çünkü insanlara nasıl davranacağını ne diyeceğini bilemiyordu işte içi hep huzursuzdu.
Barış'a gelince işte ondan uzak durmak mümkün değildi. Asel kendini geri çekse bile Barış her sabah sabah kahvesine, öğlen öğlen yemeğine ve akşam da onu eve bırakmak için Asel'e uğruyordu. Bunlara itiraz edemiyordu çünkü etse de bir işe yaramıyordu. Sadece durgundu. Barış bu durgunluğun sebebini her şeyi ona anlatmamasına bağlıyor ve her seferinde ona her şeyi unutturmaya çalışıyordu.
Şimdi ise bir öğlen yemeğinde karşı karşıya oturuyorlardı. Asel derin düşünceler içinde olduğu için boş boş yemeği tırtıklıyordu.
"Yemeği beğenmedin mi?"
"Beğendim" Dedi tek düze sade bir ses ile.
"O zaman yemelisin."
"Aç olmamam hiç aklına gelmiyor mu?"
"Hayır. Çünkü sabah kahvaltı etmedin , en son dün öğlen benimle yediğin o saçma salata da seni bu saate kadar tok tutmaz yani açsın. Su içtin mi?"
"Kontrol manyağı mısın?"
"Söz konusu sen olunca evet."
"Of"
"Oflayınca çok güzelsin."
"Ben hep güzelim."
"Biliyorum."
"Seni seviyorum."
Asel sessiz kalmıştı. Barış sevgisini sadece dil ile söyleyenlerden değildi. O sevgiyi dillendirdiği kadar hissettiriyordu da. Asel asla sevgisinden yana şüpheye düşmemişti. Sadece işte bazı engeller vardı.
Barış da artık duymak istiyordu bir şeyleri belki de. O da emindi karşısındaki kadının sevgisinden ama bilmesi gerekiyordu işte.
"Benimde ihtiyacım var biliyorsun değil mi bal surat?"
Asel sanki neyi kastettiğini anlamamış gibi baktı. "Ha öyle mi neye ihtiyacın varmış?"
"Sana, sevgine ve ayrıca ne zaman evleneceğimizi bilmeme."
Asel başın salladı. "Evlenmeyeceğiz."
Barış gayet sakin bir şekilde dirseklerini masaya dayayıp ellerini birleştirdi. "Yani bilemiyorum evlilik dışı birlikte yaşamaya ve bir kaç çocuk yapmaya ailemiz çok olumlu bakmaz. Benim için sorun değil ama işte onlara bunu borçluyuz düğün isterler."
Asel gülümsedi dalga geçercesine. "Çocuğum olmuyor Barış. Geçen sene öğrendim. Sorunlarım varmış."
Barış tekrar rahat bi ifade ile başını olumsuz anlamda salladı. "Hiç sorun değil yanımda sen ol yeter."
Asel yine sessiz kaldı çünkü Barış'ı ne kadar zorlarsa zorlasın geri basmıyor daha büyük şevk ile geliyordu.
"Doyduysan kalkalım mı?"
Asel sadece başını sallayıp masadan kalkmakla yetindi.
Yemek yedikleri kafeden çıkarken elini yine avcunun arasına aldı Barış. Asel ise sesini çıkarmadan arada bu yaşadığı ufak şeylerin tadını çıkarıyordu. Deyim yerindeyse aşk depoluyordu. Çünkü neyi ne zaman kaybedeceğimizi bilemezdik.
![](https://img.wattpad.com/cover/98165700-288-k123912.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal Tadında
Romantik(Kirli Miras adlı hikayenin ikinci kitabıdır. Birinci kitaptan bağımsızdır ama okunması tavsiye edilir.) Elindeki evlilik cüzdanını sallayarak ama gayet de uyuz bir sakinlikle konuştu Aselin. ''Neden evlendin benimle, şimdi doğruyu söyleyebilirsin...