Eğer hala buradaysanız ben geldim!
Aselin bir eli belinde mutfaktaki son hazırlıklara bakıyordu. Aileleri bahçede hazırlanmış masa da onları bekliyordu. Aselin biraz sakinleşmek için mutfak bahanesini uydurmuştu. Ortam hala gergindi. Sadece annesi ve Sıla teyzesi iki üç kelime ediyordu onun dışında erkekler sessizdi. İki eliyle alnını sıvazlayarak ofladı. İçerideki insanlar onun zaten ne kadar zorda olduğunu bilmeden olayı uzatıyorlardı. Aselin düzeltmeye çalıştıkça onlar uzaklaşıyordu hele ki
Aselin bile hala düzelmemişti.Belinden sarılan kolları hissedince birden irkildi. Barış açıkta kalan boynuna öpücük kondurarak kokladı. "Sakinleş biraz."
Aselin hala Barış'a alışamamıştı. Kollarından sıyrılarak ona döndü.
"Sakinim. Sende bana yardımcı ol lütfen."
Diyerek mutfaktan çıkmıştı. Arkasından da Barış "keşke sen de bana yardımcı olsan" diye söylenerek bahçeye çıktı.
İkisi de yüzünde yalancı bir gülümseme ile masaya oturdu. Nil de aralarındaydı. O da bu gerginliğin farkında olacak ki sesini çıkarmadan yemek yiyordu. Tabi arada babaannesi ve Esra teyzesi ile sohbet ederek.
Savaş bile hala oğlu ile konuşmuyorken Aselin şimdi ne yapsam da bu insanları konuştursam diye düşünüyordu.
O sırada Sıla yardımına yetişti. "Bebeğin ismine karar verdiniz mi?"
Aselin kayınvalidesine tebessüm gönderdi. "Evet Sıla teyze ama tabi sizin de fikriniz varsa?" Bu cümle hiç kendi başına buyruk Aselin'e göre değildi. Ama belki babasını veya Savaş amcasını konuştururdu.
"Ah öyle mi ne karar verdiniz?"
"Yaman diye düşündük." Nil'e bakarak gülümsedi "Daha doğrusu Nil düşündü. Biz de beğendik."
Nil de Aselin'e tebessüm yollamıştı ki Emre hızla oturduğu sandalyeyi ittirip kalktı. "Daha fazla bu tiyatroyu izleyemeyeceğim size afiyet olsun."
Elindeki peçeteyi masaya fırlatıp çıkışa yöneldi.
Aselin dolan gözlerine aldırmadan gülümsemeye çalıştı. Hiçbir şey olmamış gibi Nil'e yöneldi bakışları. Herkesin ona baktığını biliyordu ama biriyle göz göze gelirse birikmişleri anında dökülürdü.
"Doyduysan Gülçin ablan seni yukarı çıkarsın bende birazdan gelirim kitap okuruz."
Nil demin korkmuştu Emre'den ama Aselin'e başını olumlu anlamda sallayarak masadan kalktı.
Sonra Aselin önüne dönüp tabağındakileri yemeye başladı.
"Asel."
Aselin annesinin sesini duyar duymaz ağlamaya başlamıştı. Ne olurdu yani onlarda bir şey olmamış gibi yapsaydı. Bu seferde Savaş masadan kalkıp gitmişti Aselin'in ise hıçkırıkları artmıştı.
"Kızım ağlama bu kadar kendine de bebeğe de zarar vereceksin."
Aselin'in hıçkırıkları çığlığa dönmüştü. Kalbi acıyordu, birde babasının böyle yapması onu kahretmişti.
Barış ise ilk defa eli kolu bu kadar bağlı hissetmişti kendisini. Bugüne kadar her şeyi şakaya vurmuştu hep iyimser davranmıştı. Ama Aselin'i bu hale getirdiğinin farkında değildi. Şuan resmen karısı avuçlarından kayıyordu.
Aselin ise gözlerini bile açamadan annesinin elini sıkarak ağlıyordu. Birden nefesi kesilmişti. Sımsıkı olan gözleri birden açıldı. Sesi de kesilince herkes iyice endişelenmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal Tadında
Romansa(Kirli Miras adlı hikayenin ikinci kitabıdır. Birinci kitaptan bağımsızdır ama okunması tavsiye edilir.) Elindeki evlilik cüzdanını sallayarak ama gayet de uyuz bir sakinlikle konuştu Aselin. ''Neden evlendin benimle, şimdi doğruyu söyleyebilirsin...