Prenseslerim, canım okurlarım umarım iyisinizdir, yeni bölüm sizlerle... Her okuyan okurumdan bir kelime de olsa yorum bekliyorum. Hikaye hakkında görüşleriniz, gidişat nasıl, beğendiğiniz beğenmediğiniz şeyler neler? Hepinizi gözlerinizden öpüyorum. Hikayeme, düşüncelerime ortak olduğunuz için teşekkür ederim❤
"Neden?" Diye sordu Aylin. Bu soruyu sormaya bile hakkı olduğunu düşünmüyordu ama yine de sordu. Neden neden?Aselin korkuyordu belki de ilk defa bir şeyleri kaybetmekten yıkıp dökmekten korkuyordu. Ne diyebilirdi ki? Aynı durumda kendi olsa onu hiçbir mantıklı açıklama tatmin etmezdi çünkü.
Oturduğu yerden kalkıp hızla göbeğini kapattı. Aylin'in yanına gidip ona sarılmak istedi, yaralarını sarmak. O hep böyle yapardı. Ama şimdi açılmasına kendinin sebep olduğu yaraları nasıl kapatabilirdi? Buna yüzü ya da hakkı var mıydı? Kesinlikle böyle öğrenmemeliydi. Arkadaşını enayi yerine koymuş gibiydi.
Gözünden düşen bir damla yaşı hızla eliyle sildi. "Aylin bak bilmediğin şeyler va-"
Aylin elini kaldırarak onu susturdu. Emin olmak istedi. Belki de o değildir diye düşündü. Son bir umutla sordu. "Barış mı?"
Aselin başını önüne eğdi. Bu her şeyin cevabıydı zaten. Gerek yoktu söze.
Aylin kalkıp gidecekken Aselin'in sesiyle durdu.
"Yapamadım Aylin. Uzak duramadım. Sana defalarca anlatmaya çalıştım. En yakın arkadaş olduğumuz günden beri sana kendimi bildim bileli kalbimde onun olduğunu söylemeye çalıştım. Ama sen hiçbir zaman beni dinlemedin sonra bir gün gelip bana Barış'ı sevdiğini söyledin hemde yıllar sonra. Sen neyi bekledin?"
Aylin haklıymış gibi su üstüne çıkmaya çalıştığını düşünüyordu Aselin'in. Alayla kahkaha attı. "Ha sen sütten çıkmış ak kaşıksın. Arkamdan iş çevirdin ya! Ben sana aşkımı anlattım sende gidip aşkımdan bebek yaptın. O an söyleseydin dökseydin böyle daha mı iyi oldu? Bana davetiye mi yollayacaktın?"
Aselin, Aylin Barış için aşkım dediğinde içi titremişti. Bu durumda bile nasıl kıskandığını bi o bilirdi. Bir anlığına ya aşkım karşılıksız olsaydı diye düşündü. Aylin'i elbette anlıyordu ama onun için yapacağı hiçbir şey yoktu. Ne kadar istese de arkadaşı için aşkından vazgeçememişti. Kendinden geçerdi ama yine Barış kalırdı.
Sakin tutmaya çalıştığı sesi ile konuştu. "Evet ikimizinde zamanında söylemediği şeyler var ama ben yapamadım uzak duramadım. Üzgünüm. Bana istediğini söyleyebilirsin haklısın da ama kendimden vazgeçerim ondan geçemem."
Aselin bu gücü bebeğinden aldığını biliyordu. Normal zamanlarda olsa belki de bu kadar net konuşamaz, Barış'ı sevdiğini bu kadar net dile getiremezdi. Ama şimdi karnında aşkından bir can taşıyordu ve o canın mutluluğu için huzuru için her şeyi yapardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal Tadında
Romance(Kirli Miras adlı hikayenin ikinci kitabıdır. Birinci kitaptan bağımsızdır ama okunması tavsiye edilir.) Elindeki evlilik cüzdanını sallayarak ama gayet de uyuz bir sakinlikle konuştu Aselin. ''Neden evlendin benimle, şimdi doğruyu söyleyebilirsin...