İşlerimi, hayatımı toplamadan bir şeyler söylemek istemedim ama en azından kitabıma emek verip okuyanların bu açıklamayı hak ettiğini düşünüyorum. Tabi banane bu açıklamadan diyenleriniz de olabilir :) . Annem çok ciddi bir rahatsızlık ve ameliyat geçirdi bütün yazımı onunla ilgilenerek geçirdim. Aynı zamanda da çalışıyordum. Takdir edersiniz ki bir evin hem annesi olmak hem annesi hasta olan bir evde psikolojinin sağlam kalması hem de çalışmak insanları biraz zorlayabilir. Bende böyle biraz zor bir dönemden geçtim ama her şey iyi çok şükür. Şimdilerde ise biraz daha iyiyiz ve elimden geldiği kadar da aktif olmaya çalışacağım. Sizleri seviyorum.
Aselin kendini berbat hissetmek istiyordu. Garip, mutsuz belki de bedbaht. Ama biraz önce aldığı haber kesinlikle bu hisleri ona vermiyor yanından bile geçmiyordu. Aselin'in Şuan ki mutluluğu hiçbir şeyde yoktu. Çünkü Barış demin arayıp Nil'in her şey için mutlu olduğunu, tepkilerinin güzel olduğunu söylemişti. Bu sebeple Aselin dünyanın en mutlu kişisiydi. Nil onu ve kardeşini kabul etmişti! Nil'e karşı içinde beslediği duygular o kadar yoğun o kadar fazlaydı ki bunun sebebini anlayamıyordu. Kendi içinde Barış'ı çok sevdiği için Nil'in varlığına bu kadar kolay adapte olduğu düşüncesi vardı ama elbette bunu yine de anlayamıyordu. Belki de annesiz büyümüş bu kıza içi acıyordu. Elbette ona acımaya hak sahibi değildi. Yine de düşünüyordu işte. Her ne olursa olsun Nil artık onun hayatında idi. Ve o istemediği müddetçe de hiçbir yere Aselin onu gönderemezdi. Gözlerinden akan yaşları umursamadan hazırlanmaya devam etti. Nil'i görmeye gidecekti, ilk defa ikisi de her şeyi bilirken.
Üzerine kocaman şişmiş karnını çok belli etmeyen bir elbise giydikten sonra kömür karası saçlarını serbest bıraktır. Zaten hamile olduğunu öğrendiği günden bu yana makyaj falan da yapmıyordu. Barış'a oraya gideceğini belirten bir mesaj çektikten sonra yola koyuldu. Evin önüne vardığında kendisini heyecanlı hissediyordu. Nil için almış olduğu pembe ayakkabıları görünce vereceği tepkiyi de merak ediyordu. Daha fazla düşünmeden kapıyı tıkladı. Kapıyı açan Gülçin Hanım'a ufak bir tebessüm ederek içeriye girdi. Renkli bir o kadar da sade eşyaların bulunduğu salona girdiğinde Nil ile Barış'ı yap boz yaparken bulmuştu. Bu görüntü onu memnun etmişti. Sessizce yanlarına ilerlediğinde onu ilk Nil fark etti. Aselin'in gergin bakışlarının aksine Nil oldukça parlayan gözlerle Aselin'e bakıyordu. Oturduğu yerden kalkıp Aselin'in yanına gitti. Aselin o geldiğinde karnının izin verdiği kadar eğilip Nil'in ona uzattığı kollarına karşılık verdi.
''Hoşgeldin Asel.''
Aselin Nil ile sarıldığında Nil'in arkasındaki Barış ile göz göze gelmişti. Barış'ın suratında tebessüm vardı ama yüz hatları hala gergin olduğunu belirtiyordu.
Nil'in sırtını sıvazladı. ''Hoşbuldum güzellik.''
Nil geri çekilip Aselin'in karnına gözlerini dikti. ''Kardeşime adını benim vermeme izin verdiğin için teşekkür ederim.''
Nil'in bu olgunluğuna karşı Aselin ne yapsa bilemedi. Ağlamamak için tırnaklarını avuçlarına batırıyordu. ''Tabi ki de izin verecektim o senin kardeşin.''
Nil tebessüm edip yap bozuna geri döndü. Kendince Asel'e verdiği değeri göstermiş ve teşekkür etmişti.
Nil yap bozuna dalmışken Barış'da Aselin'e yaklaştı. ''Hoşgeldin.''
Aselin tebessüm etti. ''Hoşbuldum.''
''Konuşalım istersen biraz.''
Aselin başını olumlu anlamda salladı. Barış kızına döndü. ''Bebeğim biraz Asel ablanla konuşalım sende Gülçin ablanla biraz takıl olur mu?''
Nil daldığı oyun arasında babasına sadece başını sallamakla yetindi. Aselin ve Barış onun bu umursamaz tavrına gülümseyerek odadan çıkıp balkona geçmişlerdi. Balkondaki ikili koltuğa yan yana oturup birbirlerine döndüler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal Tadında
Romance(Kirli Miras adlı hikayenin ikinci kitabıdır. Birinci kitaptan bağımsızdır ama okunması tavsiye edilir.) Elindeki evlilik cüzdanını sallayarak ama gayet de uyuz bir sakinlikle konuştu Aselin. ''Neden evlendin benimle, şimdi doğruyu söyleyebilirsin...