(Kirli Miras adlı hikayenin ikinci kitabıdır. Birinci kitaptan bağımsızdır ama okunması tavsiye edilir.)
Elindeki evlilik cüzdanını sallayarak ama gayet de uyuz bir sakinlikle konuştu Aselin. ''Neden evlendin benimle, şimdi doğruyu söyleyebilirsin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu bölümücanım destekçim ve buradaki ilk arkadaşımselin-visne 'e ithaf ediyorum. İyikidoğdun iyi ki varsınVişne 😍🍒🍒
Asel derin uykusunun içerisinde mışıl mışıl uyurken acı acı çalan telefonunun sesiyle uyandı. O kadar güzel ve o kadar derin uyuyordu ki kim neden onu uyandırıyordu. Zar zor uykusundan sıyrılıp komodininin üzerinde duran telefonunu alıp gözü kapalı açıp kulağına koydu.
''Efendim?''
''Minik balböceğim sen hala uyanmadın mı canım yeğenim canım balım.'' Ela ilk önce yumuşak yumuşak konuşurken cümlenin sonuna doğru kızgın bir şekilde bağırdı. ''Kızım bugün hangi gün sen hala uyuyorsun kalk yardıma gel! Organizasyon şirketi beni ekti. Kafeyi birlikte süsleyeceğiz. Ne kadar arkadaşın dostun kankan varsa yardıma çağır. Ha Aylin'i de ben arayıp davet ettim zaten şimdi de Barış'ı arayacağım. Sende bul birilerini of yine çok konuştum hala uyuyor musun sen kalktın dimi? Alooo?!!! Aselin ses var ALOOOO!!''
Asel oflayarak yataktan kalktı. ''Tamam be ne biçim halasın sen! Geliyorum.''
Oflaya puflaya kalkıp banyoya girdi. Elini yüzünü yıkadıktan sonra demin halasının söylediği şeyler birer birer beynine ulaşmaya başladı. Demin halası ben Aylin'i çağırdım mı demişti?! Yani tamam ailesi oradaydı zaten Barış ile mesafeli davranacaklardı ama şimdi işte oturup kanka gibi mi takılacaklardı?! Ofladı ofladı ofladı. Üstüne spor bir şeyler giydikten sonra giyeceği elbisesini de yanına alarak evden çıktı. Kafeye geldiğinde sadece Ela, eniştesi ve Barış vardı.
Güneş gözlüğünü saçına geçirip masalardan birine oturdu. Hala uykusu vardı başını masaya yaslayıp gözlerini kapattı.
''Hanımefendi sizi uyumanız için mi çağırdım acaba? Arkadaşlarını çağırdın mı?'' Ela yine çığırıyordu.
Ela'nın sandalye üzerinde balon asmasından, eniştesinin de mutfakta olmasından faydalanan Barış, Asel'in yanına gidip yanağına hızlı bir öpücük kondurdu. ''Hoşgeldin uyuyan güzel.''
Asel yanağında hissettiği Barış'ın dudakları ile gözlerini açıp gülümsedi.
''Hadi birilerini arayın.''
Halasının sesini duyan Asel suratını buruşturarak ayağa kalktı. ''Hala Aylin'i çağırmışsın işte daha kimi çağıracağım topraktan adam mı çıkarayım?''
Barış bıyık altından gülümseyerek telefondan birinin numarasını tuşladı. Sonra onu kulağına götürdü. ''Alo, Güney nasılsın? Sağol bende iyiyim. Bugün kız kardeşimin doğum gününü kutlayacağız da seni de aramızda görmek isteriz. Evet evet Asel'in de sana selamı var. Bir saate görüşürüz o zaman adres atıyorum.''
