Gece, Emre'nin Savaş'ı kovalaması ile son bulmuştu. Savaş kesinlikle sınırlarını zorluyor, Emre'yi çıldırtmak için elinden geleni ardına koymuyordu. Durum böyle olunca zor durumda kalan Esra Sıla ve Aselin oluyordu. Barış ise halinden oldukça memnundu. Babasının bu tavırlarının evlilik olayını hızlandıracağından emindi. Tabi tam tersi de olabilirdi ama Barış bu ihtimali kesinlikle düşünmek istemiyordu.
"O adamdan ayrılıyorsun!"
Emre oturan Aselin'in başında bir o yana bir bu yana dönüyordu sinirle.
Esra ise kollarını kavuşturmuş hiçbir tepki de bulunmuyordu.Aselin babasından bu cümleyi duyar duymaz gözleri dolmaya başlamıştı. Bu gece yaşananlardan sonra böyle bir cümle duyması normaldi. Ama yine de ayrılma fikri bile canını yakarken babasının böyle bir isteği onu çok olumsuz etkilemişti.
Çünkü babası gerçekten böyle bir şey isterse ona karşı çıkamazdı. Her ne kadar zaman zaman asi, başına buyruk davransa da babası onun her şeyiydi. Bugüne kadar iyi olan neyi yaptıysa onun için yapmıştı içten içeAselin hiçbir söyleyemeden damlayan bir iki damla göz yaşını sildi.
Çoktan cevap vermesi gerekirken söyleyecek hiçbir sözü yoktu.
Oturduğu yerden yavaşça kalkarak annesinin ve babasının bakışlarının arasında odasına gitti. Eğer Barış babasını engelleseydi bunların hiçbiri olmayacaktı. İçten içe ona kızıyordu. Kendi babasını da Emre amcasını da çok iyi tanımasına rağmen o aşırılıklara hiçbir tepki vermemişti.
Ofladı yatağına girerken. Düzgün olan hiçbir şey hayatımda uzun uzadıya kalmıyor diye düşündü. Mutlaka ip bir yerlerde kopuyordu.
Ertesi sabah hiçbir şey olmamış gibi kalkarak giyinip süslenip şirkete gitti. Nasıl davranacağını ne yapacağını bilmediği için oluruna bırakmaya karar vermişti. Barış'a olan kızgınlığı da biraz olsun azalmıştı.
Odasında oturmuş önündeki son ayın gider raporlarını inceliyordu. Gözleri oradaydı ama aklı bambaşka yerlere yolculuğa çıkmıştı.
Çalınan kapısı ile irkilip kendine geldi. Gelen babasıydı.
Babasını beklemiyordu, dünden sonra onunla konuşmaz falan sanıyordu.
Emre de oldukça gergin gözüküyor durmadan boynunda ki kravatı çekiştiriyordu.
"Biraz konuşalım mı?"
Aselin başını olumlu anlamda salladı. Yerinden kalkıp babası ile karşılıklı oturdular.
Emre nereden başlayacağını bilemez halde ellerini ovuşturarak kızını inceliyordu. Aselin ise babasından bakışlarını kaçırıyordu.
"Dün söylediklerim de ciddi değildim biliyorsun değil mi? Onlar sinirle ağzımdan çıktı. Tabi buna Savaş'ı öldürmek istemem dahil değil. Onu hala öldürmek istiyorum. Her neyse sen olgun bir kadınsın en önemlisi benim kızımsın nasıl mutlu olmak istiyorsan öyle ol. Sen mutlu olduğunda ben de olurum. Çünkü benim kalbim tek değil. Hem annen hem sen içimdesiniz. Sizin mutsuz olmanıza dayanamam. Beni anlıyorsun değil mi ? Sadece sana zarar gelmesinden korkarım. Tek endişem bu."
Aselin göz yaşlarını engelleyemiyordu. Babasının söylediklerini sadece başını sallayarak onaylamakla yetindi.
Yerinden kalkıp babasının yanına gitti. Sımsıkı sarıldı ona. Babasının zaten onu kırmayacağını üzmeyeceğini biliyordu.
O sırada kapı hiç çalınmadan aniden açılınca ikisi de bir anda kapıya döndü.
Barış, Aselin ve Emre amcasını sarılırken görmeyi hiç beklemiyordu. Aslında hiç Emre amcasına gözükmek istemiyordu ama bir kez olmuştu. Şaşkınlıkla eli ile ensesini kaşıdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal Tadında
Любовные романы(Kirli Miras adlı hikayenin ikinci kitabıdır. Birinci kitaptan bağımsızdır ama okunması tavsiye edilir.) Elindeki evlilik cüzdanını sallayarak ama gayet de uyuz bir sakinlikle konuştu Aselin. ''Neden evlendin benimle, şimdi doğruyu söyleyebilirsin...