Kaçak

Pekâlâ en son düşüyordum...

5.Bölümün devamı... Gözüme fazla uzun geldiği için 3 parçaya bölmüştüm bu 2.si umarım keyif alırsınız.

Kapağı tekrar eski haline getirmeye karar verdim sanırım bu hali daha uyumlu hikayeye ne dersiniz?

Gözünüze takılan kusur, hata veya kafanıza herhangi bir şey olursa yorum atarak bana bildirirseniz sevinirim Okuduğunuz için teşekkür ederim :)) Beğenirseniz oylayarak, hikayenin daha fazla kişiye ulaşmasına yardımcı olabilirsiniz!

Popom nispeten yumuşak bir şeyin üzerinde duruyordu. Suratım büyük ihtimalle uyurken ısıttığım deri koltuğa gömülmüş olmalıydı. Saat gece kaçtı? Tanrım, Agnes beni kestirirken yakalarsa sıçardım.

Kaldır koca kıçını Ann! Ama lanet koltuk fazla rahattı... Suni deri sanki gerçek gibi tatlı ve yoğun bir esans yayıyordu etrafa ve... Bir şey daha vardı... Tatlı, sıcak, erkeksi... Tam anlamıyla ağız sulandırıcı ve...

Fazlasıyla tanıdıktı!

Keskin bir acının beynime saplanmasıyla artık millerce ötedeki, iğrenç tavernada olmadığımı fark ettim. Anılar hızla kafatasımı doldururken, gözlerimi açmadan birkaç saniye kendime düşünme izni verdim.

Pekâlâ, en son düşüyordum...

O halde şu an da cehennemin bekleme salonunda olmalıydım. Yalnız şunu söylemeden geçemeyeceğim ki, Şeytan ağzının tadını biliyor olmalıydı zira koltuklar enfesti!

Sonra tuhaf bir şey oldu... Sevgili koltuğum titreşti... Ve koltuklardan solda sıfır bırakan, enfes bir kahkaha kulaklarımı yıkadı.

Jett!

Yaşadığım ani şokla yüzümü gömdüğüm yerden fazla hızlı çekip geriye doğru dengemi kaybettim...

İyi haber cehennemde değildim.

Kötü haberse, Jett 'in güçlü kolları tüm kadınlık gururumu çürüterek beni üçüncü kez düşmekten alıkoymuştu. Ona minnettar olamayacak kadar utanmıştım ve utanmak beni fena halde huysuzlaştırıyordu.

"Annie, Annie, Annie... Ben ve güçlü kollarım olmadan nasıl bu yaşa gelebildin?" dedi gülerek. Gözlerimi devirdim ve utancımı yenmek üzere, oturduğum şeyi incelemeye koyuldum...

Vay anasını!

Üzerinde oturduğum son model, özel üretim, koyu kahverengi bir Harley Davidson'dı!

Bunun anlamını biliyor musunuz?

Büyük ihtimalle koltuğunun kenarı sökülse, zararı karşılayacak parayı bulmam bile imkânsızdı!

Ama lanet olsun, bu şey tam anlamıyla mükemmel ve... Pekâlâ, seksiydi!

Koltuğun popomdan arta kalan kısmını sevgiyle okşadım. Böyle bir şeyin sürüşü harika olmalıydı. Hıza derin bir tutkuyla bağlıydım. İç çektim. Bu araç kesinlikle adada bindiğim, kısıtlı yelpazedeki her şeyden daha hızlıydı!

Dizimde keskin bir acı hissedince tüm hayranlığım buharlaştı. Ne olduğuna bakmak için kafamı eğdim. Jett bir bezi dizime bastırmış, önemli bir şey düşünüyormuş gibi kaşlarını çatıp gözlerini bir yere dikmişti.

Dizi oynatıp çekmeye çalışınca, öbür eliyle kendini desteklemeyi bırakıp bacağımı tuttu.

"Mikrop kapmadan yaranı temizlemek zorundayız. Yanması iyi bir şey." Dedi hala kulağa yabancı gelen bir sesle.

"İyi misin?" diye sormaktan kendimi alamadım.

Onaylayan bir ses çıkarıp, daha fazla konuşmadan beze biraz daha koyu karamel rengi bir sıvı döküp aynı işlemi diğer beze uyguladı.