bölüm 7

38K 1.3K 61
                                    

Dünden beri kendimde değildim. Ne düşünebiliyorum, nede konuşuyordum. Artık hersey bitmişti. Sevda ölmüştü benim yüzümden.  Gözlerimden yaşlar tekrar süzülmeye başladı. Dünden beri durmuyordu. kapının açıldığını duydum. Bir süre durduktan sonra adım sesleri yükseldi. Onu görmek istemiyordum.

Gözlerimi açmadım. Bana yakın bir yerde durdu. kokusu burnuma doldu. konuşmaya başladı.

Birşeyler yemelisin.

Birşeyler yemeliymişim. Gözlerimi hızlıca açtım. Ona öfkeyle bakarak, konuşmaya başladım.  gözlerimdeki yaş görüş alanımı kapatıyordu ama önemi yok. Artık hiçbir şeyin önemi yok. Kısık bir şekilde..

Benide öldür aşşağalık herif. Arkadaşıma hangi vicdanla kıydıysan banada kıy, çünkü sende bir kalp olduğunu düşünmüyorum. baban gibi sende ölmeyi hak ediyorsun.

Omuzlarımdan kavradı beni silkeledi. Ayağa kaldırdı. duvarla kendi arasında sıkıştırıp kulağıma yaklaşıp cevap verdi.

Sevgi ve Gizem sen sustukca onlarada sıra gelecek, haaa unutmadan onlardan sonrada, kardeşinle annende.

Üzerimden yavaşça kalktı, ve kapıya doğru ilerledi. Çıkıp gitti. Duvardan kayarak yere oturdum ve ağlamaya devam ettim. Ölmek istiyordum. Eğer sevdiklerimin kurtuluşu buysa, ölmek istiyordum. Sevda' nın hayali bir türlü çıkmıyor aklımdan. onun yokluğu bir kor gibi büyüyor dayanılmaz bir hal alıyor. Anlamı bacaklarıma koydum. Ağlamam gittikçe şiddetleniyordu. Sanırım bir kiriz geciriyordum.

Saçlarımı yolmaya başladım.
Bağıra bağıra ağlamaya haykırmaya başladım. Arkadaşımın özlemi vicdanımın sesi bir türlü susmuyordu. Kapının sertçe açıldığını duyuyorum. Ondan sonrası derin bir uyku.......

🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Gözlerimi açtığımda karanlık karşılıyor beni. sağıma döndüğüm de ayın ışığıyla yüzünün yarısı hafif bir şekilde görünüyordu. Yatağımın yakınına sandalyeye oturmuş beni seyrediyordu. Bakışlarımı hemen ondan cektim. karanlığı izlemeye başladım.  Gözlerimden yine yaşlar süzülmeye başladı. Yatakta öbür tarafıma döndüm. Battaniyeye sarılıp ağlamaya devam ettim. Bir türlü durmuyordu gözyaşlarım...

🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Kaç saat ağladımı bilmiyorum ne zaman dinse gözyaşlarım. Onun o güler yüzü geliyor aklıma. Olayları kafa göz dalarak çözmesi geliyordu. Ne çok severdik birbirimizi. Ne olursa olsun korumaya söz vermiştik. Ama ben sözümü tutamadım. Koruyamadım arkadaşımı. Ağlamaktan yorulan bedenim en sonunda uykuya yenik düştu....

🌸🌸🌸🌸🌸🌸
Günler sonra...

Kaç gündür bir ruh gibi dolanıyordum odada. Arada gelip bana yemek yediriyor. Konuşturmaya çalışıyor. Benden bir cevap alamayınca çekip gidiyor.
Herşey siliniyor hafızamdan. buraya getirilmeden önce ne yapıyordum. Günlerimi nasıl geçiriyordum bilmiyorum. Hiçbirşey hatırlamıyorum. Yaşama olan hevesim kayboluyor.
Ben yaşadıkça sevdiklerim zarar görüyor. Psikolojim gittikçe bozulmaya başladı.

Kapının açılma sesini duyuyorum. yine geldi, yine birşeyler yedirmeye zorlayacak beni. Yine geçip karşıma konuşacak susmayacak. Eskiden hatırlıyorum da hic konuşmazdı. günlerce ben konuşup, ben dinlemiştim kendimi. Şimdi ise hiç susmuyor. Kendi konuşup kendi dinliyor.

Ne tuhaf bir ironi.
Birşeyler söylüyor yine ama anlamıyorum. Kafamdaki seslerden birşey anlaşılmıyor.
Kafamı çevirip gözlerine bakıyorum. gözlerinde eski kararlılığı göremiyorum. Onun gözlerinde pişmanlık seziyorum. Sanki birşeylerden pişman olmuş gibi. İlk defa gözlerini kaçırıyor benden. Ama ben onun pişman olmasını değil. ölmesini istiyorum.

Yavaşça ayağa kalkıyor. Kapıya doğru ilerleyip, çıkıp gidiyor. Bir süre bekliyorum.

Bidakika bidakika, kapıyı kilitlemedi. İlk defa böyle bir fırsat doğuyor bana. heycanlanıyorum. Umut henüz beni bırakmamış. Hemen ayağa kalkıp kapıya doğru kosuyorum. Kolunu yavaşça çeviriyorum tık açılma sesi duyuluyor. Yavaşça açıp, kafamı dışarı uzatıyorum. Sağa sola bakıyorum kimse yok.
Uzun bir koridora çıkıyorum, hızla ilerliyorum. karşıma büyük bir salon çıkıyor.
Sağ tarafında amerikan mutfağı var. heryer siyahla gıri karışımı döşenmiş. Etrafıma bakıyorum kimse yok. Sanırım yicek birşeyler almaya gitmiş.
Sol taraftaki merdivenlere yöneliyorum. Aşşağıya doğru iniyorum. Aşşağıya inince dış kapıyı görüyorum. Hızla açıp kendimi sokağa atıyorum. Hava kararmak üzere ve sokak o kadar tenha ki. Ne tarafa gitsem diye düşünüyorum.

Ne önemi varki. Ondan ne kadar uzağa gidersem o kadar iyi benim için.
Dar bir sokağa dalıyorum. Koşmaya başlıyorum. Koştukça nefesim yükseliyor. Hava sanki yetmiyormuş gibi, ciğerlerimi zorluyor. Nefes nefese koşmaya devam ediyorum.
Vücudum terlemeye kaslarım iflas bayrağını çekmeye başladı. iki ay bir odada tıkılı kalırsan tabiki çabuk yurulacaksın.

İki sokak daha değiştiriyorum, hava tamamen karardı önümü göremiyorum.
Bileğim biri tarafından tutuluyor korkuyla bir çığlık atıyorum. Sırtım sertçe duvara tosluyor.
Açıyla inliyorum. Gözlerim sımsıkı kapanıyor. Tanımadığım bir ses.

Nereye böyle güzelim.

Duyduğum ses ve kokuyla midem kalkmaya başlıyor.  İğrenç içki kokusu gittikçe yakınıma yaklaşıyor. korkudan titremeye ve konuşmaya başlıyorum.

Bııbırak bebeeni.

Sence bulmuşken seni bırakır mıyım. biraz eğlenelim guzelim. Bak seninde hoşuna gidecek.

İstemiyorum bırak beni bıraaaaaakkk. İmdat kurtarın beni. Dokunma bana.

İğrenç bir kahkaha atıyor. biraz daha yaklaşırsa uzerine kusabilirim. Kolumu o kadar sıkı tutuyorki, ne kadar çırpınsamda bir milim yerinden kımıldamıyor.  Korkudan ne zaman ağlamaya başladım bilmiyorum. Bana tamamen yapışıp dudaklarını boynumda hissedince, daha çok itmeye, bağırarak yardım istemeye başlıyorum.

Sesimi kimse duymuyor. O iğrenç dokunuşları hıçkırarak ağlamama neden oluyor. korkudan gözlerimi bir türlü açamıyorum.
Bir anda üzerimden çekiliyor.

yumruk sesi ve acıyla haykırma sesi duyuyuluyor. Hala olayın şokunu üzerimden atamıyorum. gözlerimi açamıyorum. Nefesler yükseliyor. Yumruk seslerinin ardı arkası kesilmiyor. Korkuyla yavaşça aşşağıya kayıyorum. Ellerimle kulaklarımı kapatıyorum. Titriyorum. Nefesi zor alıyorum. Bir anda sesler kesiliyor. Hiçbirşey duymuyorum.

Bileğimden kavradı. Beni ayağa kaldırdı. O tanıdık erkeksi kokusu doldu burnuma. İçimdeki korku yavaş yavaş silinmeye başladı.

Aç gözlerini.

Nasıl yaptım bilmiyorum ama kollarımı boynuna sarıyorum. Yüzümü boynuna gömüp  sakinleşmeye çalışıyorum. O ne kadar kötü olsa bile bana dokunmamış, iğrenç şeylerle konuşturmaya çalışmamıştı. O daha kötüsünü yapmıştı.

İskencededen beter bir şekilde sevdiklerimin ölümünü bekliyordum. Ve bunun için hiçbirşey yapamıyordum. Kızgın bir şeye dokunmuş gibi hızlı bir şekilde ondan ayrıldım. Gözlerimi açıp onun gözlerine diktim.. Ondan nefret adiyordum. Ondan nefret etmem gerekiyordu. Neden bunu yapamıyordum..

TUTSAK "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin