bölüm 22

27.1K 981 24
                                    

Gözlerimi açtığımda oda aydınlanmıştı. Ben ne zaman kandimden geçtim hatırlamıyordum bile. Akşamki ışıklar kapanmış, tavandan küçük bir pencereden güneş Işığı sızıyordu odaya. kafamı çevirip Yavuz'a baktım. Hala kendine gelmemişti.
Biranda kapı sertçe açıldı. Korkuyla bakışlarımı kapıya çevirdim. 6 tane adam içeri girip Yavuz'a doğru ilerlemeye başladı. Hayır hayır ona zarar vereceklerdi. Yavuz'un yanına geldiler. Yavuz ne zaman kendine gelmişti?  Ellerini ayaklarını çözdüler. Kollarına yapışıp ayağa kaldırdılar. Yavuz pratik bir hareketle ellerinden kurtulmayı başardı. iki adama yumruğunu geçirdi. Geleni bir vuruşta yere seriyordu. Kapıdan beş adam daha girdi. Hepsi birlikte saldırdılar. Zorlukla etkisis hale getirdiler. Ellerini birleştirip bağladılar. İp yukarı doğru çekmeye başladı. Ayakları yerden kesilip ellerinden tavana astılar. Ellerimi yerinden oynatmaya başladım çok sert bağlamışlar. Milim gevşemiyordu. Yerimde kıbırdanmaya, elimi çıkarmaya çalışırken, sandalye dengesini kaybedip, yan bir şekilde yere kapaklandım. Omzum feci acıdı. Adamlar odayı terk ettiler. Kafamı yukarı kaldırıp, Yavuz'a baktım.
Kapı tekrar açıldı. Geleni göremiyordum. Sandalyemden tutulup beni doğrulttu. Mert le göz göze geldik. Burnumun dibindeydi. Elleriyle saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Gözleri dudaklarımdaydı. Dudaklarıma yaklaşmaya başladı. Tam öpecekken, kafamı çevirdim. Yavuz'a baktığımda, dişlerini sıkmış sinirden boyun damarları gerilmiş bir şekilde bizi izliyordu. gözlerini Mert e sabitlemiş, mümkün olsa gözleriyle öldürebilirdi. Neden bu kadar sinirlenmişti? Neden onun sinirlenmesi benim hoşuma gidiyordu? Mert çenemden tutup zorla kendine çevirdi.

Dokunma.

Vay vay vay Yavuz bey sinirlenmiş. Demekki senin için sıradan bir kız değil.

İnkar etmedi. Belkide mert e karşı öyle söyledi. Ama yinede inkar etmedi. Bu benim çok hoşuma gitmişti. Belkide duygularım karşılıksız değildi. Belkide sadece benim kurgumdur. Yüzüm düştü. Sanmıyorum bana karşı birşeyler hissettiğini. Benim yerimde bir başkası olsa yine korumak isterdi biliyorum. Ben ne kadar aptalım.

Mert ayağa kalkıp yavuz'a doğru ilerledi. Getirin diye seslendi. Kapı açılıp içeri iki kişi girdi. Birinin ellinde yanan kömürle dolu bir kova vardı. Öbürünün elindede uzun demirler vardı. Yavuz'un yanına getirdiler. Yavuz elleri bağlı tavana asılmış bir şekilde önlerinde duruyordu. Mert demirlerden bir tanesini aldı eline. Yanan közün içine soktu. Biraz bekleyip çıkardı. Demirin yarısı turuncu olmuş, küçük cıngılar çıkarıyordu. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Buna nasıl dayanacaktım. Onun acı cekişini görmeye dayanamazdım. Ses gelmiyordu. Ama yanık kokusu genzimi yakmaya başladı. gözlerimi daha çok sıktım. sanki bana yapılıyor gibi aci çekiyordum.

Hayatımda hiç kimseye yalvarmadım. Çünkü hicbir işe yaramayacağını biliyordum. Kötü insanların egosunu doyurmaya gerek yoktu.
Yavur acı çekerken ben sessizce ağlıyordum. Başka işe yaramıyordum zaten..

🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

İşkence bitene kadar gözlerimi açmadım. Ayak sesleri odadan çıktığında gittiklerini gösteriyordu. cesaretim yoktu gözlerimi açıp onu öyle görmeye. hızlı hızlı nefes alıyordu. Kalbim parçalanıyordu o acı çekiyordu. Gerçekten artık çok yorulmuştum. Kardeşim sevdiğim işkence görürken ben seğirci kalmaktan. O işkenceleri bana yapsalar bu kadar canım yanmazdı. Eskiden deliler gibi sevdiğim adamı şimdi tanıyamıyordum. Bu olanları o yapıyordu. Benim canımı o yakıyordu. Nasıl bir denklemin icindeydim? Nefes alışını duymuyordum artık. İçimi bir korku sarmaya başladı. Allah ım nolur ona birşey olmasın. Gözlerimi açıp ona döndüm.

Yavuz. yavuz cevap ver. İyi olduğunu söyle. Buna ihtiyacım var.

Öksürmeye başladı. derin bir nefes alıp konuştu.

Ben iyiyim. Merak etme burdan çıkaracağım seni. Biraz daha sabret.

Mert senden ne istiyor.

Orası seni ilgilendirmez. şimdi sus dinlenmeme izin ver.

Ter içindeydi saçları terden sırık sıkılam olmuştu. göğsünde karnında yaralar vardı. Bazı yaralar hala kanıyordu. Nasıl aciyordu şimdi. Nasıl katlanıyordu. Ama sadece yaralar yoktu. Eskiye dair, yanık izleri de vardı. Kesik izleri ve dikiş izleride vardı. Bu adam neler yaşamıştı böyle. Geçmişindedemi işkence görmüştü? Kimler yakmıştı onun canını böyle. Gittikçe onun hayatını merak ediyordum. Onun geçmişini çektiği acıları ölesiye merak ediyordum. Yaralarını ben sarmak isterdim..

Acı çekiyordu ama belli etmiyordu. Nasıl başarıyordu. Gözlerimden hiç olmadığı kadar yaşlar süzülüyordu. İçimi nefesimi çekerek konuştum.

Acıyormu?

Evet

Nasıl dayanıyorsun?

Artık susacakmısın?

Tamam.

🌸🌸🌸🌸

Hava kararmıştı. nedense korkmuyordum o varken. Elleri bağlı olduğu halde, beni koruyabilir gibi geliyordu. Burdan çıkışımız onun konuşmasına bağlıydı ne öğrenmeye çalışıyorlar bilmiyordum. İşkence ederken "konuş lan" dediklerini duymuştum. Ne garip benim yerimde şimdi o vardı. Benim gibi oda direniyordu konuşmamaya. Sadece fark ben işkence görmemiştim ama, o katlanılmaz işkenceler görüyordu.

Onu artık göremiyordum. sessizce nefes alışını dinledim. Nedense içimi rahatlatıyordu. Aklıma takılan bir soru vardı. Neden beni kaçırıyorlardı nişanlısı dururken? onun evine gitmem bir hataydı biliyorum. onu öyle tlevizyonda görünce kendimi tutamadım..

sıkıldım bu şekilde ne olacak diye beklemekten. İki gündür buradayız. beni arıyacaklarını sanmıyorum. anneme bir süre arayamıyabilirim demiştim..

🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Gece yarısı olmuştu hala uykuya dalmamıştım. Yavuz'unda uyuduğunu sanmıyorum o yaralarla. Yine dayanamadım konuştum.

Uyudunmu?

Cevap yok.

Yavuz.

Yine cevap yok

Sana sormak istediğim bir kaç şey var.

Cevap verdi.

Sor

Neden nişanlın değilde beni aldılar?

Neden sürekli sorular soruyorsun?

Cevap vermezsen yarın mert e sorarım.

Esra, Mert'in kardeşi ve bir daha bana soru sorma.

Benim burda neden tutulduğumu bilmeye hakkım var. İster cevapla ister cevaplama. Sen susarsan mert konuşur.

İyi geldiğinde mert e sor o zaman sorularını.

Öyle yapacağım.

İkimizde susmustuk. En sonunda bedenim rahatsız bir şekilde uykuya daldı..

🌸🌸🌸🌸🌸

Sabah gözlerimi açtığımda odada 4 tane adam vardı. Bunlar ne zaman gelmiş? birinin elinde bir kova su vardı. Suyu Yavuz'un başından aşşağıya döktüler. Yavuz titreyerek uyandı. Dişlerini sıkıp derin derin nefes almaya başladı. Üç tanesi odadan çıkıp kapıyı kapattı. İçerde bir adam kaldı. Ne olduğunu anlamadan yavuz'un bacakları adamın boynuna dolandı. Adam çırpınmaya başladı. nefesi gittikçe azalıyordu. Yüzü kıpkırmızı oldu. Ben ağzım açık olanları izliyordum. Bir süre sonra adam bayıldı. Yada öldü bilmiyorum. simdi ne yapacaktı? Ellerini nasıl çözecekti?

TUTSAK "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin