TUTSAK "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)

bölüm 17

Medyada Mert var..

  Mert o burda aylardır arkasından göz yaşı döktüğüm. Sadece uzaktan sevdiğim. Üniversite deki tek hayalim. Şuan karşımda bana elini uzatmış bekliyordu.
Üzerimdeki şaşkınlığı bir süre atamadım. Bir eline bir gözlerine baktım. Hala elimi uzatmamı bekliyordu. Çekinerek elimi uzattım. Yine o Büyüleyici gülümsemesiyle konuştu.

Bir an burda akşama kadar böyle bekliceğimi sandım.

Elimi tutup beni ayağa kaldırdı. Hiç değişmemiş hala çok yakışıklı ve çok güzel gülüyordu. Değişen sadece vücudu. Kas yapmış ve saçlarını uzatmıştı.
Panikle konuşmaya başladım. Utanmıştım.

Çok çok özür dilerim. Benim hatamdı. Önüme bakmadan yürüyünce sizi görmedim gerçekten. Bak is....

Büyük bir kahkaha attı. Onun kahkahasıyla cümlem yarım kaldı. Dik dik ona bakmaya başladım. Biraz bekledikten sonra konuştu.

Tamam tamamda, elimi alabilirmiyim artık?

Panikle elimi çektim. Konuşmaya devam etti.

önemli değil. Aynı otelde kalıyoruz sanırım. Birlikte otele kadar bana eslik edersen özrünü kabul ederim.

Sorusu karşısında dondum kaldım. Benle yürümeyimi teklif etmişti. Tekrar sesini duyunca kendime geldim.

Bu arada ben Mert.

Elini tekrar uzattı. Ne bekliyordun kızım. Görmediği seni hatırlamasınımı? Biraz bozulmuş ve gözlerimi kaçırarak.
Cevap verdim.

  Elvan. Memnun oldum. Aynı okuldandık zaten. Birkaç defa görmüştüm sizi.

Şaşırmış bir şekilde beni süzmeye başladı. Onun bakışlarıyla içimde bir heycan belirdi. İki yıl olmuştu ona olan duygularımın silinmesine. kırıntılar kalmış olmalıydı. Bütün o yaşadıklarım canlandı gözlerimde. Tekrar elimi uzatıp elini tuttum. Elimi hemen geri çektim. Ama birtek değişen birşey  vardı. Kalbim artık onun için atmıyordu. Gözleri eskisi gibi yakmıyordu. Bedenim artık ona tepki vermiyordu. Buda bütün duyguların silindiğini gösteriyordu. gülümseyerek cevap verdi.

Aynı okuldan?

Üniversite ayni bölümdeydik herhalde. mimar.

Bir anda ne söylediğimin farkına vardım. Ama artık çok geçti. onun sesiyle düşünceleri bir kenara bıraktım otele doğru yürümeye başladım. Oda bana yetişip yan tarafımdan yürümeye başladı.

Beni nasıl farkettin o kadar öğrenci icinden?

Gördüğüm kişileri unutmam kuvvetli bir hafızam vardır.

Anladım.

Nasıl görebilirdiki. Sınıfa ilk giren ben oluyordum o yüzden beni görmesi imkânsızdı. Son girende o oluyordu.
yavaşça yürüyorduk ben susunca oda sustu. Ne çok özlemişim onu. Çok tuhaf. Yürüyüşünü bile ezberlemiştim. Cesaret edemiyorum ona dönüp bakmaya. Ben konuşmayınca oda konuşmuyor. Ne çok hayal etmiştim bu anı. Sessizce otele yürüdük. Telefonum bir kez daha çaldı. Telefonumu elime alıp baktığımda Sevda nın aradığını gördüm. Açıp kulağıma götürdüm.

Efendim sevda. tamam koşuya çıkmıştım. Otele doğru geliyorum. Ben iyiyim sevda merak etme. Gelince konuşalım.

Telefonu kapatıp cebime attım. Otele gelmiştik kapıda beni bekliyordu. gözleri kızarmış, korkmuş olmalıydı. Koşup bana sarıldı. Bende kollarımı beline doladım. Biraz sarıldıktan sonra konuştu.

Bir daha gözümün önünden ayrılma kızım sen. Bir daha aynı şeyleri taşıyamam, kaldıramam.

Sözleriyle gözlerim doldu. Mert e baktığımda şaşırmış bir şekilde bize bakıyordu. Sevda kollarını benden ayırıp gözlerini sildi. burnunu çekip tekrar konuştu.

Senin yüzünden sulu gözlü oldum. Şu halime bak. Gizeme benzedim iyice.

Gülümsedim tekrar sarıldım. arkadaşıma kulağına.

İyiki varsın.

Mert burda olduğunu belirtmek için boğazını temizliyor gibi yaptı. Sevda benden ayrılıp Mert' e baktı onu yeni farkediyordu. Mert.

Merhaba.

Sevda bana donup bu kim der gibi bakyordu. ben devreye girmek zorunda kaldım. Metr'e  bakarak.

Bu Sevda çocukluk arkadaşım ve aynı okuldaydı.

Sevda ya bakarak.

Buda Mert üniversitede bazı derslerde aynı sınıftaydık.

Mert elini uzatıp gülümseyerek.

Memnun oldum Sevda.

Sevda kaslarını çatıp Mert' i yok sayıp.

Gidelim Elvan.

Koluma girip beni otele doğru sürükledi. Arkama baktığımda, Mert şaşırmış bir sekilde bizi izliyordu. Sevda'yı durdurup.

Ne oldu sevda. ayıp oldu Mert'e

Sinirden yüzüme bakmıyordu. Onu tanıdığı belliydi. Belkide aralarında birşeyler olmuş bile olabilirdi.

Sevda yüzüme bak.

Tamam anlatırım odaya çıkalım hadi.

Tamam.

Birlikte asansöre bindik. Odaya çıkana kadar çıt ses çıkamadı. O konuşmadıkça merakım büyüyordu derinlerde kıskançlık hissediyordum. Onu cok Sevmiştim. Eğer arkadaşımla birşeyler yaşadıysa bunu gururuma yediremezdim.
Odaya girince yatağa oturup sevdayı karşıma aldım.

Anlat.

Anlatacak birşey yok.

yüzü kizararak devam etti

Onun sevgilisini gözünün önünde dövmüştüm. Kızı elimden zor aldı. Birde Mert yumruğumun tadınada bakmışda olabilir.

Ben ağzım açık bir şekilde onu dinliyordum. Bir süre şaşkınlığı üzerimden atamadım. Gözlerine bakarak sordum.

Neden?

Geri zekalı kız. Mert bana selam verince kıskanıp bana laf attı. Bende kendimi tutamadım.

Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Bana bakmadığı için ne halde olduğumu görmüyordu. Benden ses gelmeyince bakışlarını bana çıkardı, kendimi zor tuttuğumu görünce, kaşlarını çatıp konuştu.

Gülersen seni boğarım.

Kendimi tutamayıp kahkahayı patlattım. Yastığı alıp bana vurmaya başladı. Bende başka bir yastık alıp karşılık verdim. En sonunda yastıklar şiddete dayanamayıp patladılar. Her yer tüğ olmuştu, ikimizde gülme kirizine girdik. Kapı çalınca durmak zorunda kaldık. Sevda.

Eyvah ben Gizem'le Sevgi'yi unuttum, onlar bizi kahvaltı için bekliyorlardı.

Ben korkuyla kapıya yöneldim, başımıza gelecekleri tahmin edebiliyordum. bir sürü azar. Küsmeler, tavırlar, yaktın bizi sevda.
Kapıyı açınca, iki sinirli sıratla karşılaştım. Beni yitip odaya girdiler. elleri belinde sevdaya bakıyorlardı. Sevda yerine sinmiş masum bakışlar atıyordu kızlara. Arkalarından gülerek onları izliyordum. Gizem bana dönüp baktı.

Sende geç önümüze hesap vereceksiniz.

Gülümsemem yüzümde soldu. Yürüyüp sevdanın yanına oturdum. Sevda konuşmaya başladı.

Kızlar bak Elvanı almak için dışarıya çıktım. Elvan gelince, bir duş alıp giyinmem lazım dedi. ondan odaya çıktık onu bekliyorum.

Helal olsun Sevda iki dakkada senaryo yazdın. Gizem cevap verdi.

Madem öyle buraların hali ne?

Artik müdahale etme zamanı gelmişti.

Kızlar kusura bakmayın. Beni bekliyordu Sevda. Biraz şakalaştık.

Ayağa kalkıp dolabın içindeki çantadan kot şort ve sıfır kol bulüz alıp, banyoya doğru ilerledim.

Ben giyinim. Hep beraber inelim kahvaltıya.

Banyoya girip üzerimi değiştirdim. Odadan sesler geliyordu, terli giysilerimi katlayıp banyodan çıktım. Elimdeki giysileri dolaba koyup, tekrar banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadım. Bugün olanlar aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Onu göreceğim aklımın uzundan bile geçmezdi...