Bütün gün camın önünden ayrılmadım. Arada odaya göz atıyor, sonra yine manzaranın tadını çıkarıyordum. İçim huzurluydu. Sevdiğim herseyim iyiydi. Artık annemi arama vaktiydi. Arayıp yurt dışında olduğumu, iyi olduğumu ve işe başladığım yalanını ortaya atma sırasıydı. Hayatım boyunca hiç yalan söylememiştim. Taki o kötü olaya kadar. Kötülükler ve yalanlar ondan sonra başladı bende. İnsan en nefret ettiği şeye ihtiyaç duyması kadar kötü birşey yoktu.
İsmimi duyunca derin düşüncelerden sıyrıldım. Yaman iki elindede cay bana bakarak konuşuyordu.
İçermisin? beni duyuyormusun?
Ona hafif gülümseyerek başımı olumlu anlamında salladım. Bana uzattığı bardağı alıp yanıma bıraktım oda karşıma geçip yere oturdu. Duvar boydan boya camdı zaten. Orman ve deniz manzarası insanı kendine aşık ediyordu. Gözlerimi Yaman'a diktim ve konuştum.
Telefonunu kullanabilirmiyim?
Birav doğrulup pantolondaki telefonunu çıkardı. Bana doğru uzattı. Telefonu elinden alıp, ekran kilidini açtım. Arama kaydına girip annemin numarasını yazdım ve aramaya bastım. Bir kaç kere çaldı. telefon açıldı ve annemin o eşsiz sesini duyuldu.
Efendim.
Anne benim.
Biraz durup bekledikten sonra.
Kızım.
Hemen bahanelere ve yalanlara baş vurdum.
Anne seni daha önce arıyamadım, anne ben ev
Annemin ağlama sesini duydum. Kalbim acıyla burkuldu. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Kendime lanet ettim. Onu ağlatmaya tek bir göz yaşı döktürmeye hakkım yoktu. O üzülmeyi hak etmiyordu. Göz yaşlarımı silip zorlukla konuştum.
Anne nolur ağlama. Ben iyiyim.
Kızım sen nerdesin? Gitmemişsin. Sen beni öldürmekmi istiyorsun. Kafayı yedim sana birşey oldu, yine kaçırıldı sandım.
Nerden öğrenmişti gitmediğimi. Biraz bekleyip Annemin sakinleşmesini bekledim. Biraz sakinleşince konuştum. Tabi yeni bir yalanla.
Anne uçağım iptal oldu. Vize sorunları çıktı. Bende tekrar bir veda yaşatmak istemedim sana.
Kızım eve gel. Hiçbiryere gidemezsin.
Tamam anne yarın dönerim eve.
Sen şimdi nerdesin?
Bir oteldeyim anne.
Peki kızım yarın bekliyorum. Seni seviyorum yavrum.
Bende annecim.
Telefonu kulağımdan yavaşça çektim ve kapattım. Yaman'a uzattım.
Teşekkür ederim.
Önemli değil. Seni hava alanındanmı kaçırdılar?
Evet.
Anladım.
Hadi çayın soğudu.
Peki.
Yavaşça yanımdan ayrıldı. Bana yakınlık göstermeye başlamıştı. Ama gerçekleri bilse boğazıma yapışırdı kesin. Onu anlıyordum. Abisinin benim gibi bir kızla ne işi olurdu. Kendimi kötülediğimden değil. Bir çok kıza göre gayet hoş bir güzelliğe sahibtim. Kişilik olarak Esra'ile aramızda dağlar kadar fark vardı.
İlk defa Yavuz yüzünden kendimden bu kadar taviz veriyordum. Ben bir erkeğin peşinden gelecek bir karaktere sahip değildim. Aşk denilen his, insanı kendinden ediyordu. Bunu çok iyi anlamıştım. Mantık değil kalp seçiyor istediğini.🌸🌸🌸🌸
Hava kararmıştı. Yaman la selim aksam yemeği yapmayı üstlendiler. Güzelde yemek yapmışlardı. Etli sote biraz tuzlu olmasaydı, harika bile denebilirdi. Herkes yatacak kendine bir oda seçip çekildiler. Ben salonda yatacağımı söyleyince Yaman biraz itiraz etsede en sonunda pes etti. Bana çarşaf ve yastık getirdi. Ev zaten çok büyüktü herkese yetecek kadar odası vardı o yüzden kimse sıkıntı çekmedi yer konusunda..
Saat ikiye geliyordu. Ben hala uyuyamıyordum. Yavaşça üzerimdeki çarşafı kaldırıp attım. Dikleşip koltuğa oturdum. Ellerimi saçlarıma geçirip biraz kaşıdım.oooofffff uyuyamıyorum.
Kafandaki düşünceleri atman gerek.
Sesi duyunca yerimden sıçradım. karanlıktan birşey görünmüyordu.
Yavuz.
Yavaş adımlarla lambayı yakmaya gittim. Lambayı yakınca gözlerim odayı taradı. Onunla göz göze geldim. Kapının yan tarafına yaslanmış bana bakıyordu. Biraz şaşkın şaşkın baktıktan sonra konuştum.
İyimisin. Neden ayağa kalktın? Dikişlerin patlayacak.
Ben iyiyim bana su getirirmisin?
Tamam hemen getiriyorum.
Hızlıca mutfağa doğru ileledim. Bir bardak su doldurup odaya geri döndüm. Odaya baktığımda onu olduğu yerde göremedim. odasına gerimi döndü acaba. Kafamı kaşıdım. Ben hayal gördüm galiba.
Ben burdayım.
Sesi duyunca tekrar yerimden sıçradım. Elimdeki bardak büyük bir gürültüyle yere çakıldı. Her yere cam kırıkları dağıldı. Kalbim o kadar hızlı atıyorduki korkudan ölecektim sanki. Elimi kalbime koyarak, sesin geldiği yöne doğru döndüm. Yavuz'la göz göze geldik. Yattığım koltuğa oturmuş bana bakıyordu. üzerinda atlet, altında eşofman vardı. Hızlıca ayağa kalktı. Ani hareketinden canı yanmış olmalıki yüzü acıyla kırıştı. Ona doğru tam adım atacaktımki konuştu.
Kımıldama. Yerinden sakın Kımıldama.
Kafamı olumlu anlamında salladım. Heryer cam kırıklarıyla doluydu. Odaya aniden yaman girdi. Bir bana bir abisine baktı. Biraz bekledikten sonra konuştu.
Siz iyimisiniz? Ben sesi duyunca korktum.
Yavuz cevap verdi.
Gel aslanım. Elvan'a terlik getir. heryer cam kırığı sende dikkat et.
Tamam abi.
Yaman terlik getirmeye gitti. Yavuz'da yarasını tutup. acıyla inleyince ona doğru adım attım. karşısına dikilip konuştum.
Sen iyiyimisin? Sen neden yataktan çıktınki? Yarana bakmak gerek Selim'i uyandırayım.
Tam hareket edecektimki bileğimden kavradı, beni kendine çekti. Yavaşça koltuğa oturttu. Ayak bileğimi tutup koltuğun üzerine uzattı. Ben şaşkınlıkla ne yaptığına bakıyordum. öbür ayağımıda uzatınca ayağımdaki kanı gördüm. Bu nasıl oldu. Ben niye hissetmedim. Ayağımın altına dikkatlice bakmaya başladı. Cam kırıklarını yavaşça temizledi. Ayağım feci kanıyordu. Üzerindeki atleti çıkarıp yırttı. Biraz parçasını eline alıp kanı temizlemeye başladı. geri kalan parçayıda yırtıp. Yavaşça ayağımı sardı. O kadar dikkatli sarıyorduki, kalbimin neden onu seçtiğini şimdi iyi anlıyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)
General FictionTutsak olan bir kız. Neden esir olduğunu bilmeden yaşadığı dar bir odada, hayatı alt üst olur. Gizemli adamın eşsiz cekimine kapılmadan kurtulmanın yollarını aramaktadır. Sırlarla dolu bu kitabı okudukça gizemine kapılmaya hazırmısın? Okuduğuna pişm...