bölüm 37

20K 793 40
                                    

Ağzıma tutulan bezle ciğerlerime dolan koku benim bütün gücümü alıyordu, kendimi ne kadar zorlasamda, bilincimi kaybetmemek kolay değildi. İlaç yavaşça beni uyutmaya, bilinmeyen bir boşluğa bırakmaya başladı. Gözlerim yavaşça kapanıp, derin karanlık bir kuyuya bıraktım kendimi.

🌸🌸🌸🌸🌸

Kendime geldiğimde cigerlerime nem ile küf kokusu doldu, derin bir sızlama vardı kollarımda. O kadar yorgun hissediyordumki kendimi gözlerimi açamıyordum. Kollarımı Kımıldattığımda. İki yanada bağlı olduğunu farkettim. İpler bileğimi aşırı derece açıtıyordu. Kolumdaki kurşun yarası ince ince sızlıyor kendini unutturmuyordu. Sırtımdaki soğuk duvar, sanki içine almak ister gibi beni kendine çekiyordu. Güçlükle zorlayarak gözlerimi açtım. Etrafıma zorlukla bakmaya başladım. İçeri küçük bir delikten giren güneş ışığıyla  odanın birazını ışıtıyordu. Yer altı bir odaya benziyordu. Duvarları taştan su damlacıkları birikiyor. Burda bir canlı fazla yaşayamaz en fazla üç ayda hayatına son verir rutubet kaplı heryer. Kollarıma baktığımda duvara kalın demirlere bağlanmış. Bacaklarım bağlı değil. Üzerim çıplak, olamaz sadece iç çamaşırlarım var üzerimde. Ben ne zamandan beri burdayım? Yavuz o nerde? Gözlerim dolmaya başladı, ben neler yaşıyordum böyle, onu sevmek bu kadar zormuydu? Onla olmak neden bu kadar sıkıntılı. Kapının açılma sesiyle bakışlarım oraya çevrildi, karanlıktan birşey görünmüyordu. İçereri 3 kişi girdi ayak seslerinden belliydi iki tanesi bana doğru yaklaştı ışığın aydınlattığı yere gelince iki dev gibi adamları gördüm. Resmen yürüyen kas yığını gibilerdi. Benim yanıma gelip yan taraflarıma birbirlerine bakacak şekilde dikildiler. Üçüncü kişi hala karanlıkdaydı. Biraz bekledikten sonra oda bana doğru yürümeye başladı topuk sesinden bir kadın olduğu belliydi. Işığın aydınlattığı yere gelince baştan aşşağıya süzdüm. Yüzünde maske vardı. Bu ben onu tanıyorum demek oluyordu, bana yüzünü göstermediğine göre. Saçları simsiyah uzun sıkı at kuyruğuyla bağlamış. Uzun siyah saçları olan. Bir tek sevdayı tanıyordum. Sevda zaten olamaz. üzerinde siyah deri ceket ve siyah kısa elbise vardı. Gözlerimiz kenetlendi. Ne kadar tanımaya çalışsamda kim olduğunu çıkaramadım. Arkasından bir kişi daha girdi odaya. Kadının yanına geldiğinde onunda bir erkek olduğu farkettim. Elinde sandalye vardı. Sandalyeyi karşıma koyup geri çekildi. Kadın yeri inleten topuklarıyla yürüyüp sandalyeye oturdu. Eliyle bir kaç işaret verince kesin oldu bu kadını tanıyordum. Adamın elindeki jileti görünce korkuyla kalp atışım yükseldi. Ne yani o korktuğum işkenceler simdi başımamı geliyordu? Jileti yavaşça koluma sürdü, ince şiddetli bir sızlama başladı gözlerimi sıkıca kapattım. Gözümden bir damla yaş süzülerek yanağıma doğru akmaya başladı. Bu herşeyin kanıtıydı. Sonum gelmişti artık. Biraz bekledikten sonra diğer kolumda da aynı acı hissettim. Dişlerimi birbirine kenetleyip kendimi sıkıyordum. Bedenimi ince bir ter sardı. Her yerim cayır cayır yanıyordu. Ben bunları hak edecek ne yapmıştım? Benden ne istiyordu? Aynı acıyı bu kez bacağımda hissettim. İnce ince sarıyorlardı bedenimi. Acı katlanılmaz sızılara bırakıyordu kendini. Dayanamaz hale gelmiştim artık, feci yanıyordu. Kesilen yerlerimden akan kanı bedenimde dolaşışını hissediyordum. Saçlarımın arasından damla damla ter akıyordu. Artık göz yaşımı tutamaz oldum, gözlerimden yavaş yavaş süzülüyordu. Derin derin nefes alıyor dişimi sıkıyordum. Bir kez daha göbeğimde hissettim. Bu daha ne kadar sürecekti? Gözlerimin içi yanıyordu artık. Adam yavaşça çekildi. Gözlerimi kadına dikip titreyerek konuştum.

Ne iistiyorsun?

Nneden kaçırdın beni?

Hala çıt yok konuşmuyor aşağılık kadın. Sesimi yükselterek devam ettim.

KONUUUŞ.

Öyle gözlerimin içine bakıyor. Anlaşıldı konuşmayacak. Elbette birgün konuşmak zorunda kalacak. Bu kadar acı çektiğim yeter. Farkında bile değiller. Kimseyi incitmeye dayanamayan kalbim gittikçe katılaşıyor. Elleriyle bir canavar yaratıyorlar.
Onun işaret verişini görünce düşüncelerden sıyrıldım.
Ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi. Gücüm yavaş yavaş azalıyordu. Benim zayıf bir bünyem vardı. Bu kadar acıyı dayanamazdı. Yavaşça gözlerim kapanmaya başladı. Son gördüğüm o kadının karanlıklar arasında kayboluşuydu.

🌸🌸🌸🌸🌸

Kendime geldiğimde, yaralarda ince ince sızı vardı. Kesildiği zamanki kadar acımıyordu. Kan durmuş olmalı. Yinede unutturmuyordu varlığını. Gözlerimi yavaşça açtım. Hiçbirşey görünmüyordu. Kaç saattir kendimde değilim bilmiyordum. Odaya bakılırsa gece olmalıydı. Çok susamıştım. Dilimle dudağımı ıslattım. Öksürmeye başladım. Çok üşüyordum. Titrek sesimle bağırdım.

Babana su verin.

İçimde en ufak vicdan kalmamıştı. Artık Yavuz'un düşmanı benimde düşmanımdı.  Gözlerimi kapıdan tarafa kitledim, gözüm karanlığa alışmıştı. Artık hiç korkmuyordum karanlıktan. Karanlık benim en iyi dostum olmuştu. Kapının gıcırdama sesiyle birinin içeri girdiğini duydum. Yavaş adımlarla bana doğru yaklaşıyordu. Adım seslerinden bunun erkek olduğunu farkettim. Beni kaçırtan bir kadındı, bunlarda onun kopekleriydi. Yanıma gelince elindeki şişenin sesi kulaklarımı doldurdu. Eliyle oynayıp ses çıkarıyordu.

Demek susadın güzelim.

Onun iğrenç sesiyle midem kalkmaya başladı. Sinirle konuştum.

Aynen haa birde acıktım, istedinizi almadan beni öldürmeyeceğinizi biliyorum.

Elindeki şişenin sesiyle sinirlendiğini anladım.

Seni burda si..... Kimsenin ruhu duymaz.

Yutkundum. Haklıydı kimse yardım edemezdi bana. Beni örten giysi bile yoktu.

Aferin böyle kapa çeneni işte.

Elindeki şişeyi kafamdan aşşağıya dökmeye başladı. Yüzümü yukarı kaldırıp akan suyu içebildiğim kadar içtim. Onun iğrenç gülme sesiyle doğruldum.

Beni çıldırtıyorsun be güzelim. Kokun benimkini uyandırıyor. Kendimi zor tutuyorum.

Birşey yapmalıyım, Onu engellemeliyim. Elini yavaşça belime sardı. Beni kendine yapıştırdı. Yutkundum, gözlerimi sıkıca kapadım. Dişlerimi sıkarak konuştum.

Dokunma bana. Seni aşağılık herif. Çek ellerini üzerimden. Bu yaptığını öğrenirse seni yaşatacağınımı sanıyorsun.

Bir anda durdu, kendini geri çekip hızlıca odadan çıktı. Rahatlıkla derin derin nefes alıyordum. Ucuz atlatmıştım...

TUTSAK "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin