SAHİPSİZ

Bölüm 41'den,

Bölüm değildir, yeni bölümden alıntıdır. Sondaki açıklamayı mutlaka okuyun.

Multimedyada tanıtım videosu var.

↑

"Canım acıyacak."Dedim sessizce. O kadar sessiz söylemiştim ki kendi sesimi duymamıştım bile.

"Acımayacak."Dedi Uluç. Düşüncelerime bile ulaşabildiğini biliyordum. Duymuş olmasına şaşırmadım. Hatta zihnim, yalan duymayı seven yanım ilk defa Uluç'un duymasına sevindi. Çünkü hem kalbime, hem beynimin bir diğer köşesine yalan atma işini o üstleniyordu ve bir nokta da o da tıpkı düşüncelerimle verdiğim mücadele gibi mücadele ediyordu. Ve yorulmuştu. Onun mücadelesi yalanlarla iken yeni bir yalanın kendi harekete geçmeden beynime ulaşması işine gelmişti.

İğnenin ucu tenime değdi. Ama sadece tenime değiyormuş gibi hissettirmedi. İçerlerde bir yerlerde olan Anka, sanki bugünün geleceğini çoktan biliyormuş gibi bana kırgın kırgın baktı. Onun gözlerine o kadar odaklanmış ve adepte olmuştum ki bir diğer iğne darbesi gelene dek görebildiğm yalnızca onlar oldu.

İğnenin ucu tenime değdi, ama yalnızca tenime değiyormuş gibi hissettirmedi. İçerdeki Anka acıyla burkuldu ve ellerini kalbinin önünde birleştirdi. Ona dehşet dolu gözlerle baktım çünkü parmaklarının arasından kırmızı bir sıvı dökülüyordu.

Suçlu, dedi.

Uç dedi tüm beynim ve iğnenin ucu tenime değdi. Ama yalnızca tenime değiyormuş gibi hissettirmedi.

Düğüm düğüm kan akıyor parmak aralarımdan, görüyor musun? suçlu,

Uluç'un eli bedenimle iş birliği yaptı. Parmakları dirseklerime daha sıkı dolandı. Uzatacağım yardım elini engellediğini görebiliyordum.

İğnenin ucu tenimde değdi, ama yalnızca tenime değiyormuş gibi hissettirmedi.

Suçlu, suçlu suçlu, beş parmağım var görüyor musun? Hepsi kanlı.

Ellerini görmem için kalbinin üzerinden çekti. Ayak parmak uçlarımın altında bir ılıklık hissettiğimde bakışlarımı kanlı ellerden çekip ayaklarıma indirdim. Bastığım bir parça kara kanlara bulanmıştı.

İğnenin ucu tenime değdi, ama yalnızca tenime değiyormuş gibi hissettirmedi.

Suçlu, suçlu, suçlu, bu kan senin kanın anlıyor musun? Kaybettin.

Kan bir an içinde vücudumun her yerinde beliriverdi ve bir korku tüm bedenimi ele geçirdi.

"Anka ?"Bu Uluç'un sesiydi. Korkum boğazımda düğümlendi.

Düğüm düğüm kan  akıyor parmak aralarımdan görüyor musun?

"Anka iyi misin?"Titriyor muydum bilmiyordum ama kollarımı hiç düşünmeden Uluç'a dolarken bir anormallik olduğunu hissedebiliyordum. Bedenimin kanının aktığını görebiliyordum. Ruhum kanın verdiği sıcaklığı hissetmiyordu. Uluç beni kendinden uzaklaştırmaya çalıştı, parmakları dirseklerimi sıkı sıkıya kavramaya bir son vermiş olmalıydı. Uluç çenemi kavradı. Kendine bakmamı sağlamaya çalışıyordu.

"Anka, bana bak güzelim. İyi misin?"Parmaklarının isteğine cevap vermedim. Artık titrediğimi biliyordum. Cızıltı dolu sesin varlığını da artık hissetmiyordum.

"Uluç,"Yaşlı amcanın sesiydi bu.

"Çık sen. Ben halledeceğim." Dedi Uluç.

Suçlu, kaybettin, biliyorsun! 

Ne olacağını önemsemeden, Uluç'a doladığım ellerimi kafamın iki yanına sabitledim. Çıldıracakmış gibi hissediyordum. Beynimin içindeki nidalar kulaklarımı sağır edecek kadar güçlü çınlıyordu. Ruhumu bir yandan ele geçirmek istiyor gibiydi de.

"Kızı dışarı çıkar oğlum."Uluç çenemdeki elini indirdi. Onları sessizce dinlerken bir yandan da titremeye devam ediyordum.

"Sakinleştireceğim."Adım sesleri duyuldu. Bir süre sonra ortalık tamamen sessizliğe büründü. Amca gitmişti...

Uzun zaman oldu, herkes merhaba. Neredeydin diyenler olacak bunun için kısa bir açıklama yapayım. Sınavlarıma asıldım ve mezun olmaya çalıştım. Neyseki oldum. Üzerimden koca bir yükün yarısının gittiğini hissediyorum. Biraz da burukluk var ama iyiyim.

Kesit atmayacaktım ama ne oldu bilin. LAPTOP yine bozuldu. GERÇEKTEN ÇOK SİNİRLİYİM. Daha yaptıralı ne kadar olmuştu ki?

Yeniden gidecek ama ne zaman gider ne zaman gelir bilmiyorum. Tamda bölüm yazıyordum üstelik. Uzun bir bölüm olsun istiyordum. Telefondan yazacağım bir süre ama bu işkence gibi. Sabırsız olmamanızı rica ediyorum sizden tamam mı?  Bölümde görüşmek dileğiyle.

İLETİŞİM.

instagram→ _eleutheromania_1

Ask.fm→ jasmin_psh