RADIA-24 ♦ Wild Games

373 21 1
                                    

Okumaya başlamadan önce dikkatinizi çekmek isterim!

İlk olarak bu kısmın bölümle bir alakası yok ama okumaya devam etmenizi rica etmek durumundayım.

Bildiğiniz gibi son birkaç günde Türkiye'de karışık olaylar yaşanıyor, Berkin Elvan arkadaşımız hayata gözlerini yumdu. Kendisi 14 yaşında hastaneye kaldırıldı, Yaklaşık 200 gündür başına aldığı gaz bombası darbesiyle komadaydı, 11/03/14 tarihinde aramızdan ayrıldı minik bedeniyle. Oysa kendisi olaylara bile karışmayan sıradan bir çocuktu, evine ekmek götürmeye çalışmaktan başka suçu yoktu. Şahsen ben onun gibi temiz ve masum bir ruhun böyle acımasızca bir sonu hak ettiğine inanmıyorum.

Siz okuyucularımın ne düşündüğünü bilemem elbette fakat, onun ölümünden sonra: "Oh olmuş, olaylara karışıp devlete karşı çıkıyor hem de onu destekliyorsunuz, ödül mü verelim?" veya "Polise taş atmış, hak etmiştir." gibi yorumlar yapılması tam anlamıyla sadistçe. 14 yaşında, daha hayat hakkında iki kuruşluk deneyimi olmayan bir çocuğu komaya sokmak böyle kolay mı sizin için? Ayrıca, Bunca olanlar sonucunda katil polis aranmadı bile.

Kendini Müslüman diye çağırtan onca insan, şu anda ağlayan bir çocuğun çığlıklarına kulak tıkıyor, sessiz kalıyor. Oysa Hz. Muhammed hep hakkı gözetmekten haksızlığa izin vermemekten bahsetmezmiymiş? Vicdanınız varsa susamazsınız.

"Biz emir kuluyuz." diyen polis, size sesleniyorum.
Biz de emir kuluyuz:
"Ey Türk Gençliği, Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilalebet, muhafaza ve müdafaa etmektir."

Okuduğunuz ve duyarlılığınız için hepinize teşekkür ederim.

~~~

Bölüm şarkısı (M83- Wait)

Excuse me while I kiss the sky.

-Jimi Hendrix


Su sıçrayarak metal kaba düştüğünde ağzım açık gözlerimi o tarafa dikmiştim. Gri bulutların arasından sızarak odayı aydınlatan ay ışığı suda parıldıyor, minik yakamozlar oluşturuyordu. Camların etrafındaki sarmaşıklar ve çiçekli bitkiler pencereden içeri girip ürkütücü bir hava yaratıyordu. Soğuk ve tehlikeli bir geceydi.

Az önce ne olmuştu? Ağabeyim gerçekten suyun yüzeyinde şekillenmiş ve bana direktifler mi vermişti? Tanrım kesin olarak deliriyordum.

Stresten başım dönmeye, bembeyaz ve üşümüş dizlerim titremeye başlamıştı. Destek almak için pencerenin pervazına tutundum ve topuklarımı yere bastırdım, olayın ciddiyetinin farkına yeni yeni varıyordum. Ben dört ırkın gençlerini nasıl toplayacaktım ki? Bütün krallığı gezip kraliyet ailelerinden habersiz iş yürütmem gerekiyordu. Bu defa fena işe girişmiştim.

Sakinleşmek için pervaza oturdum ve boş odaya göz gezdirdim. Benim yaşadığım yerlere göre oldukça dar bir odaydı, ama sıcak bir ortam yaratıyordu. Mobilyaların tümü ahşaptandı, altın rengi sırlı ayna bir köşeye dayanmıştı fazlasıyla tozluydu. Pencerenin etrafında saksılarda canlı renklerde çiçekler ve odaya doğru süzülen uzun sarmaşıklar vardı. Mevsim insanlarının havası nemli ve ılıktı, sanki minik serin su damlaları tenine yapışıyordu. Valerie üzerindeki dizlerine gelen, açık pembe geceliğini tüm yatağa saçarak uyuyordu.

RADIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin