Bölüm şarkısı (The Weeknd- Devil May Cry)
Gece boyu yatağımda uzanıp intikam planlarıma devam ettim. Elbette ilk aklıma gelen onun gibi iğrenç şeylere girişmekti ama asla böyle birşey yapmazdım, çünkü birincisi, ben bu tip şeyleri hafife alan tiplerden değildim, sarayda tam anlamıyla rahibe olarak yetişmiştim ve zaten çoktan öpüşmenin suçluluğunu yaşıyordum bile. İkincisi, etrafımda aklı başında bana yardım edecek tek erkek yoktu. Savient bu yaptığını ödeyecekti ama nasıl? Yorgunluğumla ve ona ağır basan çorbaya dönmüş beynimle beraber sabaha doğru uykuya yenik düşüp yatağımda sızdım.
Sabah uyandığımda güneş iki ülkeyi ayıran dağların zirvelerini aydınlatarak doğuyordu. Havanın ılık hali odamı da etkilemişti, sonunda yaz kendini gösteriyordu. Çok fazla uyuyamasam da kendimi arınmış hissediyordum. İçimdeki huzur bulutlarıyla banyoya girip sabah rutinim hallettikten sonra altıma bir gri pantolon ve üzerime de beyaz atletimi giydim. Dolabıma baktığımda kıyafet yoksunluğumdan yakınmak geldi içimden. Dün akşam Typhonn yakınlarda halka sunum tarzında bir parti olacağını söylemişti, iyi yanı; sadece gençler gidiyordu, kötü yanı; partinin asıl amacı Gölge krallığından 7 prensin ve ışık krallığından 7 prensesin halka tanıtımıydı. Bir bakıma resmi olmayan nişan töreni gibiydi ve Valerie ve Savient de nişanlanıyordu, onları aklıma geridiğim için kendime kızdım.
Bakır kengi saçlarımı tepeden topuz yaptıktan sonra ayaklarıma açık, beyaz ayakkabılar giydim. Kapıyı araladığımda Typhonn bana bir bakış attı, her zamanki gibi asabiydi ama yine de ılık hava onu da etkilemişti. Yüzündeki ciddi tavır gözlerine ulaşmıyordu. "Günaydın" diye mırıldanarak merdivenlere yöneldim, artık bana pek karışmıyor gibiydi. Ama emindim ki kral aldığım her nefesten haberdardı.
Alt katlara inip Quinn'in odasını aramaya başladım, bir kaç yanlış tahminden sonra, tanıdık kestane rengi saçlar ve açık tenle karşılaştım. "Tanrım ölmemişsin!" diye bağırdı, şakaya katılarak "Sen de!" diyerek ona sıkı sıkı sarıldım. İki gündür doğru düzgün birbirimiz görememiştik. Hemen içeri girdiğimde benim odamın biraz daha küçüğünden bir odayla karşılaştım. Beraber yatağa oturduğumuzda gülümsedim o ise biraz yorgun görünüyordu, kapıda dikkat etmemiş olsam da şimdi gözlerinin altındaki morlukları ve normalde her zaman gülümseyen kurumuş dolgun dudakları farketmek güç değildi. Kaşlarımı çatarak ona baktım "Quinn, sen iyimisin?". Önce cevap vermek istemedi ve dudağını ısırdı, ama sonra sanki karar vermiş gibi kocaman yeşil gözlerle bana baktı.
"Glyss, ben çok berbat kabuslar görüyorum.." dedi, başımı salladım bu bana da oluyordu. "Anlatmak ister misin?" dediğimde tırnaklarını yemeye başladı. "Bak, şimdi sana söyleyeceğim şeyleri asla hiçbirşeye ve hiçkimseye söyleyemezsin. Sen şimdiye kadar tanıdığım tek arkadaşımsın ve bunu ilk defa biriyle paylaşıyorum, annem veya kardeşlerimin bile haberi yok. Anladın mı? birinin haberi olursa ikimizin de canı çok yanar." dedi. Söylediği şey her neyse gerçekten gizli olmalıydı. Anlayışla başımı salladığımda devam etti, "Eskiden... Ben büyümeye başladığım sıralarda, ülkemizde krallıkla ilgili birçok sorun oluyordu. İnsanlar babam ve bizim hakkımızda gizli şeyler öğreniyor, sonra da bize şantaj yapıorlardı, tabii tek amaçları para elde etmekti. Başlarda onları belli bir ücret ödeyerek savuşturuyorduk ama krallığın bile sonsuz kaynakları yok. Babam çok zorda kalmıştı ve artık ödeyecek paramız da azalıyordu, sonunda bizi tehdit eden insanlara ücret olarak benim bedenimi teklif etti. Daha küçüktüm ve bunun tam olarak ne anlama geldiğini bilmiyordum. Kimsenin haberi olmadan beni mahzene götürür ve yanıma yaşlı adamlar getirirdi. Beni ve adamı yanlız bıraktığında bana çok kötü şeyler yaptılar Glyss.." dediğinde yanağından aşağı bir damla yaş düştü.
![](https://img.wattpad.com/cover/11182441-288-k445017.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RADIA
FantasiHayata gözlerimi açtığım anda, farklı olduğumu biliyordum. Herkes gibi değildim, safkan ya da değil. Ben farklıydım, onlar gibi olmayacaktım, onların istedikleri gibi davranmayacaktım, ve onların istediği kişiyle evlenmeyecektim. Ben istediğimi yapa...