ON BİRİNCİ BÖLÜM: "ORİON"

8.6K 694 99
                                    



Ulaş Eroltu'nun peşinden şehir merkezine giden bir otobüse bindim. Yol boyunca otobüsün en uzak köşesinde, en arkada saklanıp problem-sapık çocuğu gözetledim. Kulağına kulaklıklarını takmış ve en öndeki koltuklardan birine oturmuştu. Hafta sonu olmasına rağmen otobüs neredeyse hiç dolu değildi ama Ulaş Eroltu'nun dalgın dalgın pencereden dışarıyı izleyişine bakılırsa o bu duruma rağmen beni fark edemeyecekti.

Bu durum tabii ki işime gelecekti, beni fark edip oyalamak için saçma sapan yerlere götürebilir ya da direkt beni ifşalayıp kaçabilirdi. İçimdeki büyükanneme karşı sorumlu hisseden ve kendimi kanıtlamak isteyen tarafımın iteklemesiyle en azından okula gitmeyip tüm gününü nerede geçirdiğini öğrenebilirdim. Bu da ileride ona karşı kullanacağım bir kozumun olmasını sağlardı. Konu Ulaş Eroltu olduğu zaman temkinli davranmakta yarar vardı.

Sonuçta beni dövmekle tehdit etmişti, bunu onun yanına bırakamazdım.

Şehir merkezine geldiğimizde, otobüsün durmasıyla onun ardından bende indim. Önce gelişi güzel bir etrafına baktı, sonra yavaşça yolun kenarından oldukça yavaş bir şekilde yürümeye başladı. Aramızda yirmi adımlık bir boşluk vardı ve ilgi çekmeyecek bir şekilde arkasından ilerliyordum. Beklediğim aksine oldukça yayvan bir şekilde hareket ediyor ve sürekli etrafına ya da insanlara bakıyordu. Otobüste başını cama yaslayıp dışarıyı gözünü kırpmadan izleyen birine göre oldukça fazla ilgi gösteriyordu. Biraz yürüdükten sonra sağa doğru ara yola kıvrıldı ve geniş caddenin ortasına kurulmuş kocaman kahve dükkanına girdi. Açık hava olan bu dükkana daha önce hiç uğramamıştım ama dolu olan sandalyelerine bakılırsa sevenleri oldukça fazlaydı.

Ulaş Eroltu içeri girdi, barista kız ile ayaküstü bir şeyler konuştu ama her ne dediyse kız bunu oldukça komik bulmuşa benziyordu, çünkü sürekli arkasını dönüp problem-sapık çocuğa bakarak gülüyordu. Birkaç dakika daha konuştular, kız ona anlayabildiğim kadarıyla ikram adı altında bir parça çikolatalı kek verdi. Ulaş Eroltu en başta almak istemedi ama birkaç dakika daha süren ısrardan sonra, sadece kahvenin parasını ödeyip oradan ayrıldı. O yeniden yürümeye başlayınca bende peşinden ilerlemeye devam ettim. Kahvesini yudumlamaya başladı ama merkez caddeye inen bayırı çıkarken kekine dokunmadı bile. Bayırı çıkarken bile yavaş adımlar atıyor ve arada bir birkaç dükkanın vitrinine bakmak için duruyordu. Ne dinliyordu bilmiyordum ama arada sırada kafasını sallamasına şimdiden gıcık olmuştum. Şapkamı yeniden önüme kadar çektim ve saçlarımı -kısa olmalarına rağmen- toplamış olmama şükrettim. Hava beni bunaltacak kadar sıcak olmaya başlamışken o bundan hiç etkilenmiyormuş gibi ortalıkta adeta ceylan gibi sekerek ilerliyordu.

Fazla dik olmayan bayırı çıktık ve merkeze inen üst yola vardığımızda, sola dönmek yerine sağa doğru döndü ve ters istikamete doğru ilerlemeye başladı. Ben ona yetişmek için biraz daha hızlı ilerlemişken en fazla beş dakika yürüdükten sonra durdu. O kadar yavaş yürüyordu ki kahvesini çoktan bitirmişti. Bu yüzden boş bardağı hemen çarprazında duran çöp kutusuna attı ama kekine yeniden dokunmadı. Hemen köşedeki, içinde genelde tuhafiyecilerin bulunduğu AVM'ye girdiğinde temkinli adımlarla bende peşinden gittim. Şüphelenmiş olamazdı çünkü bir kez bile arkasını dönmemişti. Eğer takip edildiğini hissetseydi iç güdüsel olarak bunu kontrol etme ihtiyacı hissederdi.

Ulaş Eroltu ile AVM'den içeri girdik ve üst kata çıktık. Ben bir şeylere bakacağını düşünürken o, dükkanların arasında kalmış küçük bir kahve ocağına gitti. Yakına gidersem beni görebileceğini bilerek uzaktan, dışarı çıkmasını bekleyerek onu izlemeye başladım. O ufak kahve ocağından sadece çantasını görebiliyordum bu yüzden ne yaptığını kestirmek zordu. Birkaç dakika orada durdu, sonra dışarı çıktı. Birisine el salladı ve geldiği gibi yürüyen merdivene binip aşağıya geri indi. Onun indiğini görür görmez saklandığım yerden çıktım ve kahve ocağına doğru ilerledim. Ne yaptığını merak ediyordum.

BULUTLAR DA AĞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin