KIRK DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: "SEN GECE MİSİN?"

6.9K 626 81
                                    

Bölüm şarkısı;

LISA - Ichiban No Takaramono [Angel Beast Şarkısı] (Şarkıyı muhakkak dinleyin. Türkçe Altyazılı, muhakkak sözlerini okuyun. Çeviri biraz kötü ama olsun.)


Bazı insanlar tanırdınız hayatta. Onları gördüğünüz ilk anda haklarındaki kararınızı verirdiniz. İyi miydiler, kötü müydüler, aptal mıydılar, zeki miydiler... Eğer hislerine çok fazla güvenen bir insansanız, kolayca yargıladığınız bu kişileri uzun bir süre tanımak istemezdiniz çünkü onları zaten kendi içinizde bir kalıba uygun görmüş oluyordunuz. Böylece kafanızdaki düşünceler o insanla örtüşürdü, sizin için o kişinin özü, fikirleriniz olurdu. Konuşmanıza, bir şeyler paylaşmanıza gerek yoktu. O kişiyi zaten tanıdığınızı düşünürdünüz.

Bazen bu durum sizi fazlasıyla yanıltabilirdi. Hakkında yargıya vardığınız kişiyle konuştukça, bir şeyler paylaştıkça aslında sığ ve kötü olanın kendiniz olduğunuzu çok kolay kavrardınız. Bu insanlar sizi şaşırtabilirdi. Size gözünüzü kapadığınız farklı şeyleri öğretebilirdi, bilmediğiniz duyguları tattırabilirdi – iyi ya da kötü, fark etmezdi. Bu insanların yanında hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissederdiniz, kafanızda kurduğunuzdan ne kadar da farklı olduklarına şaşırırdınız. Halbuki şaşırmanız gayet doğal olurdu çünkü bu durumda, kötü olan kişi siz olurdunuz.

Ulaş, sizi yanıltabilecek o insanlardan birisiydi. Umursamaz, kavga meraklısı, sorumsuz gözükürdü. Çoğu zaman sizi dinlemezdi, gerekirse sizi kaba kuvvetle tehdit ederdi. Sürekli olmadığı birisi gibi davrandığını anlamam aslında uzun sürmüştü. Kendi içimde nedenlerimle, zorla da olsa onunla vakit geçirmeye başladıkça; utandığını, aslında nasıl bir hassasiyete sahip olduğunu, hayvanları ne kadar sevdiğini, saygılı bir tutumu olduğunu gördükçe onu yeniden ama aslında ilk kez tanımaya başlamıştım. Nasıl olduğunu fark etmesem bile bir şekilde benim insanlara karşı olan soğuk tutumumu bir şekilde bozmuştu ve kendimi onu aslında severken bulmuştum. Arkadaşlığını, nazikliğini, soğukkanlığını seviyordum. Onun için endişe etmemin nedeni, onun işlerine sürekli burnumu sokmamın nedeni, onun için başkalarıyla kavga etmemin nedeni de buydu. Ulaş gerçekten benim sahip olduğum ilk arkadaştı. Kalbimle, ruhumla, arkadaşım olarak kabul ettiğim ilk insandı.

Şimdi Fatih'in evinde bir koltuğa oturmuş bir şekilde onu izlerken, aslında onu ilk zamanlar nasıl da yargılamış olduğumu daha iyi fark ediyordum. Her gün, her olayda bana hiç görmediğim bir yanını gösteriyordu ve bu göğsümün tam ortasına ılık bir his yayıyordu. Bugün tanık olduğum Ulaş, iki gün önce kalbimi kıran Ulaş ile aynı kişi değil gibiydi. Fatih'in kan izleri olan suratını tutup ağlaması, Fidan'a yardım için resmen yalvarması, hıçkırıklarını tutmak için yüz kaslarını olabildiğince kasması... İkiz kardeşi varmışta, yer değiştirmişler gibiydi. Belki de aslında Ulaş'ın özü buydu ve ben artık buna tanık olma şansına erişiyordum.

Koltukta sessiz sedasız otururken gözlerim Fatih'in annesine kaydı. Oldukça ince ve uzun bir kadındı. Saçlarını toparlamak için yarım yamalak bir şal örtmüştü saçlarına. Fatih masum bakışlarını kesinlikle ondan almıştı, saçlarının rengi de aynı annesiydi. Annesi sakinleştirilmiş Fatih'in başında otururken, Ulaş ile Fatih yere kurulmuş küçük arabalarla oynuyordu. Fidan ile mutfakta çay yapmakla meşguldü. Gerek olmadığını söylesem bile misafir olduğum konusunda ısrar etmişti. Evin en küçüğü olan oğlan ise annesinin hemen yanında oturuyor, çekingen bakışlarla beni izliyordu. Evleri oldukça küçük ve derme çatmaydı. Tavanda bir sürü küf vardı, mobilyalar oradan buradan toplanmış gibiydi. Artık sobasız evlerin kalmadığını sansam bile, salonun tam ortasında eski bir soba vardı. Evdeki her eşya, ailenin maddi durumunun iyi olmadığını gayet açıkça gösteriyordu ama buna rağmen, anneleri oldukça mutlu görünüyordu. Fatih'i kanlar içerisinde görünce çok korkmuş olsa da, Ulaş'ın Fatih'i sakinleştirmesiyle o da rahatlamıştı. Bana oldukça yumuşak bir şekilde bakıyordu ama şuana dek hiçbir yorum yapmamıştı.

BULUTLAR DA AĞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin