BULUTLAR DA AĞLAR

ELLİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: "GÖRMÜYORUM VE DUYMUYORUM"

Bölüm şarkısı;

DALI - Moonlight Densetsu [Sailor Moon Açılış Şarkısı] (Çocukluğuma göz kırpmak istiyorum.)

Son sınavımıza gireceğimiz gün cumaydı. Hepimiz öğle arasından önceki teneffüste oturmuş son bir kez tekrar yapıyorduk. Aslında bunu yapan tek kişi kötü bir not alacağını düşünen Makber'den başkası değildi. Tüm hafta boyunca okuldan sonra ve öğle aralarında onlara ders anlatmıştım, Ulaş da bana yardım etmişti. Ne zaman pes etmek istese Güneş onu cesaretlendirecek şeyler söylemiş, ben ise kafasına bir tane vurarak çalışmaya zorlamıştım. Bediz hiçbir şekilde konuşmasa bile beni sürekli dikkatli dinlemişti. Çalışmadıkları zaman kızdığımda da tek yaptığı Güneş'in babasının pastanesinden getirdiği kurabiyeleri ağzıma tıkmak ve beni susturmak oluyordu. Tayfası onu oyuna çağırdığında gitmesine genelde izin vermiyordum, sınavlardan sonra oynamak için bol bol zamanı olacaktı nasıl olsa. Bu gibi durumlarda Makber bana arka çıkıyor ve çalışmamız gerektiğini söylüyordu. Büyük ihtimalle kötü not alırsa babasıyla arası daha da açılacaktı ve bunu istemiyordu. Çok çaba harcamışlardı, bu yüzden başarısız olacaklarını düşünmüyordum.

"Beynim patlayacakmış gibi hissediyorum." Makber mızmızlandığında kafamı elimdeki kitaptan kaldırıp ona baktım. Zil çaldığı an son sınavımıza girmek için sınıflara dağılacaktık. "Nam," dedi annesinden ilgi isteyen bir çocuk gibi dudaklarını büzerek. "beni motive edecek şeyler söyle."

"İyi not almazsan bir hafta boyunca tatlı yemene izin vermem." dediğimde Makber ağlamaklı bir ses çıkardı.

"Acımasızsın!" Okumaya çalıştığı notlarını dizine vurup yüzünü ekşitti. "Acımasızsın!" Etrafına bakındı. "Ulaş, bana arka çık."

Ulaş'a seslendiğinde, kafasını telefonundan kaldırdı ve bana bakıp "Acımasızsın." dedi.

"Kötü not al, seni de döveceğim." dediğimde Güneş Bediz'e bir kurabiye daha uzattı.

"Bu mümkün değil," dedi Bediz ağzını açıp Güneş'in ona kurabiye yedirmesine izin verirken. "Ulaş her zaman yüksek notlar alıyor. Sınıftaki ufak testlerde bile sadece birkaç yanlış çıkarıyor."

"Okula uğramayan birisine göre hem de." Bediz yavaşça kurabiyeyi çiğnerken Ulaş'a baktı. Gözlerini kısarken "Dünya dışından olabilir misin acaba?" diye sorduğunda Ulaş güldü ve telefonunu kapatıp cebine koydu.

"Hm," dedi onu onaylayan bir sesle. "sence nereli gibi duruyorum?"

"Merkürlü." dedi düşünmeden Bediz.

"Neden Merkür?" Güneş Ulaş'a da kurabiye uzattı. Ulaş iki kurabiye alıp tekini ağzına götürürken tekini de bana doğru uzattı. Almak için elimi uzattım ama kurabiyeyi benden kaçırdı ve ağzıma doğru götürdü. Açmam için dudaklarımı dürttü fakat gözleri hala Bediz'deydi.

Kurabiyeyi bana yedirmesine izin verdiğimde Bediz "Ay Savaşçısı'nda zeki olan savaşçı Merkür Savaşçısı'ydı, o yüzden." dedi.

Makber, Bediz'in cevabıyla heyecanlandı ve uğur getirmesi için giymiş olduğu pandalı hırkasının şapkasını kafasına doğru iyice çekerken "Sende mi izledin!" diye heyecanla konuştu. Bediz onaylar biçimde kafasını salladığında Makber daha da sevindi.