Bölüm şarkısı:
Shoko Nakagawa - Heart Moving [Sailor Moon Şarkısı]
Cumartesi günü, annemle birlikte kahvaltı ettikten sonra evde tek başıma kaldım çünkü annemin yine bir çekim için gitmesi gerekiyordu. Önceki akşam birlikte gereken parayı toplamamızın şerefine ufak bir kutlama yapmıştık. Annem Lale Hanım ile Ulaş'ı da çağırmak istemişti ama Ulaş'ın işe gitmesi gerekiyordu ve Lale Hanım da bir müvekkiliyle yemeğe gitmişti. Bu yüzden baş başa kalmıştık. Annem festival olayını duyduktan sonra kızları eve çağırmamı önermişti. Kız kıza bir gecenin güzel olabileceğini düşünüyordu. Ayrıca arkadaşlarımı daha iyi tanımak istiyordu. Ölmeden önce büyükannem kızlarla tanışamamış olsa bile, kızların eve gelmesinin onu da mutlu edeceğini düşünüyordum.Cumartesi günü boş kalınca, daha önce konuştuğumuz konuyla ilgili Akya'yı aradım. Festival ve daha birçok şeyle uğraştığım için işi genellikle o halletmişti. Bunun için ona gerçekten minnettardım.
"Akya?" Telefonu açtığın ilk birkaç dakika konuşmadı. Daha sonra ise yavaşça öksürdü.
"Alo? Öğretmenim?"
Kaşlarımı çattım. Yavaşça uzandığım koltuktan televizyon kanallarını gezerken "Hasta mısın?" diye sordum. Sorumu daha çok öksürerek yanıtladı.
"Maalesef."
"Geçmiş olsun. Evde misin?" İlgi çekici bir şey bulamayınca televizyonu kapatıp yerimde doğruldum. Akya yeniden öksürdü ve yavaşça inledi.
"Keşke! İşteyim şuan."
"Neden iştesin, eve gidip dinlensene."
"Bugün Ulaş ile gitmeniz gereken bir yer yok mu?" diye sorduğunda şaşırdım. Her şeyi hallettiğini bilmiyordum çünkü.
"Konuştuğumuz şeyi halledebildin mi?" Sesimdeki şaşkınlık onu güldürdü.
"Ne sandın? Tabii ki de! Belgeler elime dün ulaştı ama sana söyleme fırsatı bulamadım, yanımızda Ulaş vardı. Bugün gidersiniz diye düşünmüştüm."
"Hazır olduğunu bilmiyordum." diye mırıldandığımda yeniden öksürdü.
"Her şey hazır, Ulaş'ı al da götür yoksa gelip benim vardiyamı devralacak." Birisi Akya'ya seslendiğinde Akya bir şeyler söyledi karşılığında.
"Nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum. İşin çoğunu sen hallettin..."
"Sorun değil, Ulaş benim arkadaşım. Onun için her şeyi yaparım."
"Aranızda bilmediğim şeyler geçiyor ve bundan hiç memnun değilim." deyip konuyu biraz değiştirdiğimde Akya'nın kısılmış sesiyle güldüğünü duydum.
"Her şeyden haberin olamaz değil mi? Ulaş ile benim ilişkime karışamazsın. Aramızda olanlar bizim aramızda kalır."
Hafifçe sinirlenerek bacaklarımı koltuktan sarkıttım ve sinirle güldüm. "Öyle mi? O zaman bundan sonra gider Ulaş'tan kızlarla ilgili fikri alırsın."
Akya eğleniyormuş gibi bir ses çıkardı. "Bu bir tehdit miydi?"
"Yok," dedim ama aslında öyleydi. "sadece hatırlatmada bulunayım dedim."
"Üzgünüm Namverân." dedi bu sefer 'öğretmenim' demeyerek. "Ulaş'ın benim için yeri apayrı. Ona ihanet edecek değilim. Zaten ailesinin ölüm yıldönümünde gittiğin yeri söyledim diye az kalsın bana çok kızacaktı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULUTLAR DA AĞLAR
Teen FictionNamverân Somer adının kısaltılmasından nefret eden, insanlarla kolay kolay anlaşamayan ve de kişisel alanının işgal edilmesinden hoşlanmayan bir genç kızdır. İstemediği hiçbir şeyi yapmayan bu kızın hayattaki tek zayıf noktası, kanser hastası olan b...