Bölüm şarkısı;
Yui Horie - Vanilla Salt [Toradora Kapanış Şarkısı]
Saat kaçtı hiçbir fikrim yoktu ama eve girmemize izin verildiğinde, Bediz'in babası ile ağabeyleri çoktan gelmişti. Bahçede hepimizi çalışırken gördüklerinde şaşırmamışlardı çünkü Müzeyyen'in huyundan haberdarlardı.
Eve girip yemek masasına temizlendikten sonra oturduğumuzda Bediz'in babası hepimizi şöyle bir süzüp "Ne kadar da kalabalıksınız öyle." dedi. Sözcüklerinin altındaki ima, kızının bu kadar çok arkadaşa sahip olmasına şaşırdığını gösteriyordu.
"Keşke daha fazla kişi olsaydık." dedi Neco surat asarak. "O zaman işimiz daha erken biterdi."
"İşiniz yine de çabuk bitmezdi." Bediz'in abilerinden adının Sadık olduğunu bildiğim çocuk cevap verdiğinde Müzeyyen tabaklara çorba koyarken kafasını salladı. "Bolluk her zaman iyi bir şey değildir." dediğinde Müzeyyen, Bediz'in diğer abisi Ufuk gözlerini devirdi.
"Çocuklar kaçmadığı için şanslısın hala." Ufuk konuştuğunda Müzeyyen doğrulup bize baktı. Ardından da biraz nispet yaparak "Neden kaçacaklarmış ki?" diye sordu.
"Evet," dedim zar zor gülümserken "neden kaçalım ki?"
"Tabii," dedi Ufuk sırıtırken. Bediz uzun boyunu babasından almış olmalıydı, ne kadar dik durursam durayım babası ve ağabeylerinin yanında kendimi cüce gibi hissediyordum. "neden kaçasınız ki?"
"Bence de öyle." Makber dirseğini masaya, yanağını da avucuna yasladı ve Yoyo'nun Güneş'e baktığı gibi Ufuk'a baktı. "Ben burada gayet iyiyim."
"Daha yemekten sonra hep birlikte oturup tombala oynayacağız." Müzeyyen yemek koymuş olmasına rağmen Neco'nun tabağına yeniden yemek koyarken Neco acıyla nefesini dışarı verip bakışlarıyla etrafa yalvardı.
"Yeni yıla girmiyoruz ki." dediğinde Güneş Müzeyyen yemeğinden bir kaşık alıp "Oynamak için yeni yıla girmeye gerek yok!" dedi sertçe, anlaşılan kararlaştırdığı şeylerin sorgulanmasını da sevmiyordu. Onun çıkışıyla Güneş anında başını eğdi ve hızlıca çorbasını bitirdi. Bunun ardından Müzeyyen hiçbir şey olmamış gibi Güneş'in tabağına yemek koydu, hemen ardından da Ulaş ile benim tabaklarıma.
"Tombala oynamak için yeni yıla girmemize gerek yok." dedi Bediz durmadan Müzeyyen'in tabağına koyduğu yemekleri gerisin geriye borcama koyarken. "Müzeyyen ne zaman gelse tombala oynarız."
"Çünkü o çok sever ve ideal ailelerin birbirleriyle vakit geçirmesi gerektiğini düşünür."
"Müzeyyen Hala." dedi babası Bediz'e bakarak ama o, bunu hiç umursamadı.
"Bence de ideal aileler birbirleriyle vakit geçirmeli." Makber bir anda Ufuk'a dönüp konuşmaya başladığında Jigglypuff tuzluğu almak için uzandı ama Makber öyle umursamaz bir şekilde elini ittirdi ki, neredeyse elindeki su bardağını düşürecekti. "Öyle değil mi?"
Ufuk omuzlarını silkti. "Bilmem." Kaşığını ağzına soktuktan sonra "Yine de yolu tombala olmamalı çünkü çok sıkıcı." dedi.
"Bence de." dedi Makber bir anda doğrularak. Öyle sahte gülümsüyordu ki elimdeki çatalı gözüme saplamak istiyordum. Ulaş'ın ise hiçbir şey umurunda değildi, onun tek ilgilendiği şey yemekti. "Tombaladan nefret ederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULUTLAR DA AĞLAR
Teen FictionNamverân Somer adının kısaltılmasından nefret eden, insanlarla kolay kolay anlaşamayan ve de kişisel alanının işgal edilmesinden hoşlanmayan bir genç kızdır. İstemediği hiçbir şeyi yapmayan bu kızın hayattaki tek zayıf noktası, kanser hastası olan b...