"Yüzüm kime dönük olursa olsun,yüreğim sana dönük olacak.Ben senden başkasına kapı nasıl açılır bilmiyorum."Her aşkın bir hikayesi vardır ve her hikayenin sonu aynıdır.Biri sever,diğeri gider.Giden vedasını etmiştir çoktan.Kalan ise bir veda bile edemez.Sesi yetişmez gidene...Arkasına bile bakmadan gidenler,geride bıraktıkları acı dolu gözleri göremezler.Geride kalanlar,gidenin ellerine,gözlerine,saçlarına bile veda edememenin çaresizliğiyle bakakalırlar..Onlar anca kalpleriyle yapabilirler vedalarını.Kalplerine dokunurlar ve 'hala burdayken buna gitmek mi diyorsun sen' derler..Benimkisi hüzünlü bir veda.Şuan da boş sokağa baktığımda bile seni görüyorken nasıl veda ederim sana.Veda etmek zor iştir adamım..Gerçekten sevenler,sevdiği insan için her şeyi yaparlar.Her şeyini kaybetmiş bir insan,nasıl veda eder ki?
Ömer'in arkasından bakarken, karanlığa çekilişine şahit oldum.Bedeni yavaş yavaş kaybolurken son bir kez "Ömer.."diye fısıldadım."Gitme Ömer.."
Bakmadı..Üst üste adını söylememe rağmen bakmadı..Karanlık sokakta tek başımaydım.Ömer beni bıraktığı için tek kalmıştım..Benim yüzümdendi.Ne sevmeyi becermiştim ne de sevilmeyi..Yine elime yüzüme bulaştırmıştım.
Gözümden akan yaşı elimle sertçe sildikten sonra arkama döndüm.Yürüdüm en sevdiğim yere..
Üzerine siyah çarşaf serilmiş gibi duran denize baktım uzun uzun.Kıyıya vuran dalgaların çıkardığı her seste gözlerimi kapatıyordum. Tam da bu işlemi tekrar gerçekleştirecekken arkadan gelen ıslık sesine döndüm.Kalbim boğazımda atarken onun gelme ihtimalini düşündüm.Yoktu,gelemezdi.Gitmişti bir kere..
Bi kaç dakika öncesinde yaşanılanlar aklımdan çıkmıyordu.Soluksuz anlattığı şeyleri beynim kabul emiyordu.Ama kalbim..Sanki yıllardır o cümlelere muhtaçmış gibi -ki öyle,açlıkla karşılamıştı bütün itirafları.Ama çekip gitmesi..Herşeyi tam yüreğimin ortasına koyup gitmesi yarım yarım nefes almama neden olmuştu.Belki gitmeseydi özür dileyecektim ya da anlat herşeyi dinliyorum diyecektim.Gitmeseydi yanımda olacaktı işin özü.
Yağmur hafif hafif çiselerken gülümsedim.Kirpiklerimde yaş varken gülümsedim.Sonra etrafı seyre durdum.Yağmurun alnımdan dudaklarıma giderken bıraktıklarımı hissettim.Dudaklarımı geçip çeneme doğru sokuluşuna izin verdim..1,2 diye damlaları sayarken önce ıslandığımı sonra titrediğimi farkettim.Üşüyormuydum?Hayır,yanıyordum.Yağmur yakar mı demeyin.Eğer en son onunla ıslandıysanız yakar.Hemde hiç sönmeyecek şekilde yakar..
"Neden her derdi olan insan sahile gelir ki?"diye giriş yaptı Ayşe abla.Yanıma oturmadan önce taşın üstünü sildi.Sonra tuniğinin izin verdiğince bağdaş kurmaya çalıştı.
"Suyun sesi dinlediriyor abla.Biraz da olsa kafayı boşaltıyor."
"Seninkisi pekte boşalmışa benzemiyor be ablam.Yine o güzelim gözler dalmış uzaklara bakıyor."
"Dinlemedim abla onu.Anlatmaya çalıştı susturdum,sakinleştirmeye çalıştı bağırdım.Salak gibi nefretimi kustum.Git dedim..Git dedim o da bağırdı yıktı gitti."
"Kuzum ya.."diyerek sarıldı Ayşe abla.Kafamı omzuna koyup denizin en uçsuz yerine baktım.
"Artık seviyorum desemde dönüp bakmaz bana.Çok kızdırdım,haketmediği laflar söyledim."
"Çok kızdırdığın belli.Eve sinirli geldi gözler kan dolu,banyoya girdi kapıyı bir çarptı kilit kırıldı yemin ederim"
Kafamı hemen kaldırıp Ayşe ablaya baktım"Ciddi misin ya?"
"Vallahi bak.Ordaki adamları mı oyalayalım,Ömer'i mi sakinleştirelim ne yapacağımızı şaşırdık.Allah'tan babamla Mirza adamları dışarı çıkardılar da Ömer'in evi yıkmasını görmediler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarım Kalan Sevda
Spiritual"Kalp dediğin bilir imkansızlık şiirini de ya gözlerim? Gözlerim en yaralı yerim benim.Gözlerim gözlerinsiz kalınca ben sabahı nasıl ederim? Kararmaz mı bütün dünyam bir ömür? Ya nasıl öğreteyim sendeki imkansızlığımı ellerime? Bir an bile kavuşamay...