"Suyu dinlemek gerek,ateş zaten içimizde."
Girebildiğin gönül memleketindir derler.Veya gönül kimi severse aşk onda güzeldir..Velhâsıl kelam insan sevdiğinin yanındaysa hayat o vakit ona cenettir.Gözleri gözlerindeyse, eli elindeyse ne keder kalır yüreğinde ne de acı kalır içinde.
Kalmak ve gitmek arasında ki çizgide cambaz gibi gidip geliyordum.Annemin ve babamın yaptıklarından pişman olduklarını söylemeleri bir yana,ağlamaları beni iyice üzmüştü.Her ne kadar darılsam da onlar aileydi.Beni büyütüp bu yaşa getiren kişilerdi..Onlara arkamı dönmek benim kişiliğime uymazdı.Beni ağabeyim yetiştirmişti..
Bir tarafta da Ömer vardı..Söyleyecekleri yarım kalan,gözleri 'gitme' der gibi bakan adam vardı.Öyle bir bakıyordu ki kendimi sanki evini terketmiş,çocuğunu yalnız başına bırakmış anne gibi hissediyordum.Biliyordum..Onun bana ihtiyacı vardı.Söylemese de bakışlarıyla anlatıyordu..Öyle bakma be adam!Ormanda yalnız kalmaktan korkarım ben.
Ağabeyim hâla yaşıyor olsaydı koşa koşa giderdim eve..Kapıyı çalardım,ağabey bak büyüdüm! Ömer'in gözü değdi gözüme.Benim ruhum doyuyor ağabey o bana baktıkça derdim..Yeşil onun gözleri,özleyemediğim tüm hatıralarım gibi..Yeşil sıcak bir çift ışık yansır orada.Anne..baba..O bana baktıkça içim akar erirdi ve sizin gözleriniz kamaşırdı..Ben gözlerini soruyordum onun, siz hemen başucuma bir mezar konduruyordunuz,gri soğuk.Yeşil dedikçe ben böyle içimden,siz ölülerinizin alnından öpüp beni gömüyordunuz.Sonra griyi seviyor,yeşil ile arama sırattan köprüler kuruyordunuz..Biriktiriyordunuz benim cebimde çocukluğumuzun çalınmış misketlerini.Hep ayrılık diyordunuz,hep hasret..
Tüm dağınıklığımla anneme döndüm.Kadının ağlamaktan gözleri kızarmıştı."Deniz ne olur dön evine kızım bak babanda çok üzülüyor"Babamın gözlerindeki yaşlara bakmamla gözlerim doldu.Babalar ağlar mıydı?Onlar güçlü durmak zorundaydı.Yıkılmamalılardı.Babalar ne kadar kızsa da bağırıp çağırsa da yufka yürekli olanlardı.Dayanamazdım ben..En son ağabeyimin cenazesinde ağlarken gördüğüm babama dayanamazdım.
Yaşlı gözlerle babamın yanına gittim.Dizlerimi yere,başımıda onun dizlerine koydum.Başımda bir el hissetmemle ağladım.."Oğlumdan sonra kızımıda kaybettim diye çok korktum Deniz.."Baba dedim ağladım..Baba dedim yıllarca yetim olmama ağladım..Küçük bir kız çocuğu gibi hâlâ babama ihtiyacım olduğuna ağladım..Yetmezdi işte kelimeler.Babam susardı ben ağlardım ve böyle anlaşırdık.
Odadaki herkes ağlamıştı.Ayşe abla daha fazla dayanamamış olacak ki yanıma gelip beni kaldırmaya çalıştı."Deniz..hadi kalk astımın tutacak sonra."
Babam da ellerini yüzüme koyup"Hadi kalk..gidelim" dedi çatallaşmış sesiyle.Anneme döndüm o da gözyaşlarını siliyordu.Ayağa kalktım ve yanına gittim.Ellerini tutup kendim sildim..
"Neden..neden daha önce gelmediniz?"diye sordum.Madem bu kadar üzülüyorlardı benim için neden şimdi gelmişlerdi?
Annem yüzümdeki kurumuş yaralara elini sürdü hafifçe."Bunun için kızım.."dedi.Anlamıştım..Nasıl öğrendiklerini bilmiyordum ama kaçırılıp dövüldüğümü öğrendikleri için buradalardı.Sildikçe tekrar gelen gözyaşlarıma birkaç damla daha eklendi.Ağlamamı susturamayıp sarıldım ve başımı omzuna gömdüm.Belimdeki eller daha fazla sıklaştı.
Geri çekildiğimde"Sürekli haberini alıyordum..Gülsüm Hanım sağolsun haberdar ediyordu"dedi annem.Gülsüm teyzeye baktığımda mahçupca gülümsedi.
"Bende anayım kızım"dedi.Diyecek birşeyim yoktu.Haklıydı..
Babamın"Hadi kalkalım.Daha fazla rahatsızlık vermeyelim"demesiyle ayağa kalktık.Gülsüm teyze"Estagfirullah olur mu öyle şey.Oturun çay koyalım"dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarım Kalan Sevda
Spiritual"Kalp dediğin bilir imkansızlık şiirini de ya gözlerim? Gözlerim en yaralı yerim benim.Gözlerim gözlerinsiz kalınca ben sabahı nasıl ederim? Kararmaz mı bütün dünyam bir ömür? Ya nasıl öğreteyim sendeki imkansızlığımı ellerime? Bir an bile kavuşamay...