Bölüm şarkısı ; Suavi - Hasret Türküsü
"Gökyüzünde süzülen bir kuş değildim,lakin kanadının kırılması ne demek iyi bilirdim."
Arkasına yaslandığım dünya..Ördüğüm tuğlaları ne diye yıkarsın?Bilmez misin daha hiç birşey yaşamadım ben.Anne bile olamadım..Bunun içimdeki acısını görsen toplatır mıydın böyle bavullarımı?Gökyüzüne doya doya bakamadım hem.Kuşlara yuva yapamadım.Bir çocuğun gülen yüzüne aldanmadım..
Tavandan aldığım bakışlarımı Ömer'e çevirdim.Başını boynuma gömmüş,hareket etmeden duruyordu öylece.Konuşmuyordu.Sessiz sessiz duruşu kalbimi daha fazla acıtırken bu durumdan çıkmasını istedim.
Durumumun kötü olduğunu söylediğimde,ölümün beni beklediğini belli ettiğimde sinir krizi geçirmişti.Ortalığı birbirine katmış,gecenin yarısında evdeki herkesi uyandırmıştı.Ayşe abla ve annem gözyaşları içinde Ömer'i sakinleştirirken beni de babam sarmalamıştı.
'Ölemezsin!' diye diye sakinleşmişti.Yerdeki camlar ve savrulan çarşaflar odayı dağınık görünümüne tanıklık ederken kimse uyumamıştı.
"Bu ilk değildi biliyorsun..Daha önce de rahatsızlanmıştım."
Durumu izah ederken Ömer sessizdi.Ara ara konuşuyordum beni anlaması için.Bir anda çıkan bir şey değildi bu.Zaten hastaydım.Akciğerlerimin sandığımdan daha kötü bir hal aldığından habersizdim sadece.Ara sıra gelen ataklar bunun habercisiymiş,bilemezdim.
"Ben de yoruldum Ömer.."dedim sesim boğukça çıkarken.Sol gözümden süzülen yaş kulağıma doğru yol alınca elimi kaldırmaya mecalim olmadığından yastığa sürterek durdurdum.
"Geceleri nefessiz kalırım diye uyuyamamaktan,sürekli ilaç taşımaktan,koşamamaktan..Sana yetememekten yoruldum."
Konuşmasını umarken olduğu yere daha çok gömüldü.Sessizliği canımı yakarken konuşmak istedim.Sanki sussam bitecektik,sonumuz olacaktı.Sanki kurtuluşum iki çift lafıma bakıyordu.Öyle umut arıyordum işte..Çaremi yine kendimde arıyordum.Ömer mi?O benden daha çaresizdi.
"Hem ben ağabeyimi çok özledim.."
Söylediğimle ağlamaya başladım.Bu cümleyi bu şekilde kurmayı hiç beklemezdim.Ağabeyime bu kadar yakınken hem de.
Dudaklarıma kapanan eller susmamı istiyordu.Ama ne sesi çıkıyordu ne de yüzüme bakıyordu.Hâlâ dudaklarımda olan elini alıp kalbime koydum.Saniyesinde alev alan kalbim,bu hissiyatla hızlandı.Teninin tenime olan yakınlığı her daim kalbimi hızlandıracaktı.Ölümün kollarında olsam bile dokunuşu her zaman içimi titretecekti.
"Sana hiçbir zaman doyamadım Ömer..Ne zaman bana dokunsan ilk dokunuşun heycanı vardı tenimde.O bekleyişlerin..izinlerin."
Bedenim,anlattığım hasreti belli edercesine ateş gibi olurken Ömer duruşunu hiç bozmadı.
"Sana hep minnettar olacağım.Beni bu denli değerli hissettirdiğin için..Beni kadın olarak görüp,öyle davrandığın için."
Saatlerdir konuşmuyordu.Gün ağarmış,kuşlar uyanmıştı.Ama Ömer tek bir çift söz etmiyordu.Belki konuşsa gidecekti şu yüreğimde ki ağırlık.Sırtıma yüklediğim dünyayı alacaktı kollarına..
"En büyük uktem..sana bir çocuk verememek.Böyle boğazımda bir yumru kaldı..Yemin ederim en çok bunu isterdim.Kucağında bir bebekle gözlerinin ışıldadığını görmeyi çok isterdim."
Buruk bir gülümseme aldı dudaklarımı.İçimde bir boşluk oluşturan bu evlat özlemi Ömer'in de içini yakıyordu.Biliyordum.Şuan gözlerini sıkıca kapattığına adım gibi emindim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarım Kalan Sevda
Spirituale"Kalp dediğin bilir imkansızlık şiirini de ya gözlerim? Gözlerim en yaralı yerim benim.Gözlerim gözlerinsiz kalınca ben sabahı nasıl ederim? Kararmaz mı bütün dünyam bir ömür? Ya nasıl öğreteyim sendeki imkansızlığımı ellerime? Bir an bile kavuşamay...