"Bir kuş olsam konsam yüreğine."
15.02.2016
"Komutanım patlamanın olduğu bölgeye bir kız geldi.Ailesi olduğunu iddia ediyor-"
Mirza,askerin sözünü keserek oturduğu yerden hızla kalktı.Ömer arkadaşının kolunu tuttu.
"Sen dur, ben giderim."
"Ömer bırak!"
Mirza'nın siniri bütün şubeyi ayaklandırmıştı.Herkes onun öfkesinden pay almıştı.Kimseye dokunmayan,tek söz söylemeyen adam bugün herkese patlamıştı.
Sebebi sabah ki patlamaydı.Şehrin içine kadar giren vatan hainleri bir apartmanı bombalamışlardı.Bir aile apartmanını..Mirza'ya dokunan kısmı ise..aynı sebepten ailesini kaybetmesiydi.Gözünün önünde paramparça olan ailesi de bu şerefsizler yüzünden gitmişti ahirete..Nasıl kıyabiliyorlardı.Nasıl yapıyorlardı bunu?
"Mirza!Bu sinirli halinle oraya gitmene izin veremem."
"Ben sinirli değilim Ömer!"diye adeta kükredi Mirza.Arkasına döndü ve ellerini masanın üstüne sertçe koydu.Gözünden akan yaşı kimse görmesin diye döndü sırtını.
"Ulan ben güya bunun için asker olmuştum!Bir aile daha yok olmasın diye çıkmıştım o dağlara!"
"Mirza kendine gel."dedi Ömer çaresizlikle.
"Biz şimdi ne diyeceğiz o kıza?"diyerek yere çöktü Mirza."Anan,baban,kardeşin..belki ağabeyin belki ablan.Hepsi öldü.Cesetlerini bile bulamadık..Tabuta koymaya bir kemik bile bulamadık."
Mirza'yı ilk defa böyle gören askerler şaşkındı..Diyarbakır bu bomba haberiyle yıkılmıştı.Kül olmuştu koca apartman.
Mirza ve Ömer olay yerine gittiler korkarak.Koca adamlar bir kızdan korkuyorlardı..Ne diyecek sözleri vardı ne teselli edecek bir kaç cümleleri.
Mirza kendine güç verircesine yumruk yaparak gitti yerde oturan kızın yanına.Arkası dönüktü kızın.İlerisinde bir kaç tane polis vardı.Kara kışta üzerine örttükleri battaniyeyle yerde oturuyordu bir ileri bir geri sallanarak.
Ömer daha fazla adım atamadı ve olduğu yerde durdu.Kızın yüzüne bakmaya yüzü yoktu..
Genç kız boş gözlerle bakıyordu virane olan eve..Evine..Daha bu sabah çıkmıştı neşeyle.Daha bu sabah annesi arkasından seslenmişti geç kalma diye..Çok mu geç kalmıştı?
Mirza kızın yanına gitti,tam önünde durdu..Elinde ki oyuncak arabayı sıkı sıkı tutuyordu.Nasıl başlayacağını bilmiyordu adam.
"Yerde oturma"diyebildi sadece.Ondan beklenmeyecek bir şekilde yumuşak tuttu sesini.Kız onu duymadı.Mirza dizini yere koydu kıza bakmak için.
Kızın yüzüne bakınca içinde birşeyler koptu.Beklemiyordu böyle bir yüzü..Bembeyaz teninde kara gözler..Âdeta vuruldu Mirza genç kıza..Yanaklarından sıra sora dökülen yaşlara odaklanınca kendine geldi.Kız sadece sessiz sessiz ağlıyordu.
"Yer..yer çok soğuk"dedi zorla.
"Annem akşam geç kalma dedi..Babam ihtiyacım olmadığı halde harçlık verdi..Kardeşim arkamdan bağırdı abla gelirken bana oyucak araba alır mısın diye.."
Düz bir sesle konuştu genç kız.Mirza imkanı olsaydı o an ölmek isterdi.Bu çaresizliği göreceğine ölmek isterdi.
"Sabah çaldılar kapımızı..Erzak vermemizi söylediler.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarım Kalan Sevda
Spiritual"Kalp dediğin bilir imkansızlık şiirini de ya gözlerim? Gözlerim en yaralı yerim benim.Gözlerim gözlerinsiz kalınca ben sabahı nasıl ederim? Kararmaz mı bütün dünyam bir ömür? Ya nasıl öğreteyim sendeki imkansızlığımı ellerime? Bir an bile kavuşamay...