"Ve hayatımda aynı anda hiç böylesine kendimden kopmuş ve bir o kadar da kendimde hissetmemiştim."Makinadan çıkan huzursuz sesle gözlerimi yavaşça açmaya çalıştım.Sanki üzerimde tonlarca ağırlık vardı.Aklıma yeni yeni gelen yaşadıklarımla yüzümü buruşturdum.Yaptığım hareketle sızlayan suratımla durumun ciddiyetini anladım.Kanımda korkunç bir ağrı vardı.
Gözlerimi tamamen açarken başımı hafifçe sağa çevirdim.Gördüğüm kişiye şaşkınlıkla baktım.Yatağın kenarındaki korumalıklara ellerini üst üste,alnını da ellerinin üzerine koymuş Ömer'i gördüm..Ne zaman gelmişti buraya?Daha doğrusu ben ne zamandır hastanedeydim?Gözlerimin üstündeki ağırlığa daha fazla dayanamadım ve kendimi uykuya bıraktım..Bileğimdeki acıyla uykudan uyandım.Bulanık olarak gördüğüm hemşire bana gülümseyerek bakıyordu.
"Günaydın"dedi şen sesiyle.Merak ettiğim soruyu yönelttim."Ne zamandır buradayım"
"Üç gündür gözetim altındasınız hanımefendi..şimdi yormayın kendinizi az önce serumunuzu değiştirdim bitince doktora haber verebilirsiniz."Üç gündür yatıyormuydum yani?Durumum o kadar mı ciddiydi?.
"Tamam.Teşekkür ederim"
Hemşire odadan çıkarken ardından koşarak gelen Ayşe ablaya baktım.Yanıma geldi ve dikkatlice sarıldı.
"Denizz..Allahım çok şükür sana"
"Abla ben hiç birşey yapmadım yemin ederim..ben..ben otobüs bekliyordum onlar gel-"
"Kuzum..kuzum yorma kendini herşeyi biliyoruz."dedi ağlayarak.Elimi tuttu."Hepsi benim yüzümden.Eğer bana yardım etmeseydin şuan burda olmayacaktın..hepsi benim suçum!"
"Abla o nasıl konuşma Allah aşkına?Ne demek benim yüzümden!"acı çekmemi umursamadan uzandığım yerden doğruldum."Sen benim ablamsın insan hiç kardeşiyle böyle konuşurmu?"dedim ve tek kolumla sarıldım.Ayşe ablanın sesli ağlamasıyla geri çekildim."Şşt, bak iyiyim burdayım"dedim.Doğrulduğum için karnımın ağrısı iyice şiddetlendi.
"Burdasın..çok şükür.Hadi uzan ablam daha fazla yorma kendini..Ağrın sızın çok var mı?"
"Biraz var.Abla beni buraya kim getirdi?Nasıl kurtuldum ben?"Hatırladığım tek şey duyduğum siren sesiydi.Bir de yarı açık gözlerle gördüğüm adamdı..Daha sonrasını hatırlamıyordum.Bayılmış olmalıydım.
"O gün devriyeye çıkan polisler sizin bindiğiniz arabayı görmüşler.Sonrada o pislik adam tam seni atacağı sırada yetişmişler.Adam polisleri görünce seni bırakıp koşmaya başlamış.Tabi fayda etmemiş ve yakalanmış.Polislerde hastaneye getirmişler seni.Kuzum..ne kadar korktuk bir bilsen.Hastanede olduğunu öğrenince öldüm öldüm dirildim."
"Abla..o da buradaydı..gördüm burada yatıyordu"dedim elimle yatağın kenarını göstererek.
"Evet kuzum geldi.Beni arayıp sana ulaşamadığını söylediğinde olanları anlattım ben de.İzin alıp geldi.Üç gündür karakolda o şerefsizlerle uğraşıyor.Akşamları hastaneye geliyor sonra tekrardan karakola gidiyor."
Elimi Ömer'in kafasını koyduğu yerde gezdirdim.Benim için gelmişti.Yanımdaydı.Varlığını bilmek tüm yaralarımı iyileştirebilir nitelikteydi.Herşey geçecekti biliyordum.Eskisinden de güzel olacaktı.Bizi sabaha uyandıran yüreğimize dermanımızı da verirdi elbet..
》》》》》
Ayşe ablanın bana yemek yedirme sonucu aldığım iki kaşık çorba bile midemi bulandırmıştı.Ağzımı açacak gücüm yoktu.Sol kolum sargıdaydı ve her saniye kendini belli eden ağrıyla baş köşedeydi.Karnımdaki morluklara değinmiyordum bile.Yer yer koyu mor rengine bürünmüştü karnım.Yüzümdeki birkaç çizik ve dudağımın köşesindeki kabuk bağlamış yara,her konuştuğumda sızlıyordu..Ömer'i merak ediyordum.O adamların peşine takılarak kendini tehlikeye atacaktı.Buraya gelmesi lazımdı.İhtiyacım vardı ona.Herşeyden fazla..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarım Kalan Sevda
Spiritualité"Kalp dediğin bilir imkansızlık şiirini de ya gözlerim? Gözlerim en yaralı yerim benim.Gözlerim gözlerinsiz kalınca ben sabahı nasıl ederim? Kararmaz mı bütün dünyam bir ömür? Ya nasıl öğreteyim sendeki imkansızlığımı ellerime? Bir an bile kavuşamay...