Selamunaleyküm Canlar 😍
Nasılsınız???
Yeni bölüme hazır mısınız???
İnanın bölümleri daha sık ve çok yazmaya çalışıyorum ama bu hafta temizlik haftası gibi bir şey oldu. Üç günden beri halı, kilim yıkıyoruz. Yarın da ev temizliği var ama ben şimdiden bittim. Gerçekten çok yorgunum. Telefonu elime bile alamıyorum. Bugün bir fırsatla koltuğa yayılıp size bölüm attım. Umarım beğenirsiniz...
Bu arada bu kitabım ve diğer kitaplarım için alıntı, fragman ve duyuru paylaşacağım Instagram hesabı açtım. Hepinizi bekliyorum. Sizlerle sohbet etmek için sabırsızlanıyorum... Hesap mutimedyada...
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 💞
Keyifli okumalar 💕
Sevmek, aşık olmak, sevilmek... Bir insan birini niye severdi? Ondaki neyi görürdü de etkisi altına girerdi. Sevmek bu kadar basitse insanlar neden kimseye güvenmiyordu? Güvenle sevgi birbiriyle kardeş duygular değil miydi? Bir kadının ve erkeğin karşı tarafa önce güven vermesi gerekiyordu. Güven versin ki karşıdaki ruhunu ve bedenini ona açabilsin, açılan tüm yaralarını gösterebilsin, yaralarını sarabilecek olduğunu hissetsin. Güvensin ki sevgisini, aşkını, içindeki tüm güzel duygularını ona sunabilsin...
Sevilmek... Sevilmek çok kolaydı... Bir insan yandan bir gülüşünüze, işveli bir bakışınıza ya da en basiti vücudunuzun ölçülebilen yerlerinizi sevebilirdi... Sevilmek sevmekten daha güzeldi. Sevdiğin zaman karşılığının olup olmadığını bilemiyordun ama sevildiğini karşındaki söylemeden de hissedebiliyordun. Sana olan bakışı, davranışı, verdiği değeri hissettiriyordu.
Ben şuan seviliyordum galiba... Galiba diyordum çünkü emin değildim... Emirin sevgisinden emin olamıyordum. Sevdiğini söylüyor ve her seferinde nasıl oluyorsa bir şekilde tartışıyorduk. Beni birçok zaman bilerek veya bilmeyerek üzüyordu. Seven insan sevdiğini üzer miydi? Üzülmesine hele ki de kendi tarafından yaptığı birşey yüzünden üzülmesine izin verir miydi?
Kafam karmakarışıktı... Dün beni zorla odasına çıkarmış bağırtımla evi inletmeme rağmen zorla yatağa sokup beni kolları arasına almıştı. Biraz sakinleşince beni bırakmış, beni sevdiğini söyleyip ondan kaçarak hiçbir şeyin bir adım ilerlemeyeceğini söylemişti.
Kaçarak bir şeyler değişmezdi... Hiçbir şey çözülmezdi ama Emirle aramdaki problemleri düzeltmeden onunla bir ilişkiye başlamak istemiyordum. Önce söylediğimiz yalanlardan kurtulmamız lazımdı. Annesi ve babasına gerçeği söyleyip üzerimizdeki yükü atmamız gerekiyordu.
Bir de... Emirle zorla evlendirilmiştim ama ne olursa olsun ben de güzel bir evlilik teklifi istiyordum. Hep hayalini kurduğum bir şeydi... Deniz manzarasına karşı, güzel hazırlanmış,gül yapraklarıyla süslenmiş bir masa ve şarkımızı çalan kemancılar eşliğinde evlilik teklifi alacağımı hayal etmiştim. Zorla evlendirlirken hiçbir şey istediğim gibi olmamıştı... Eğer bir şeyler başlayacaksa her şey benim istediğim ve hayal ettiğim gibi olmalıydı... Bir şeylerin yoluna girip yeni başlangıçlar da biraz zaman alacaktı...
Şeymanın seslenmesiyle elimdekileri tezgaha koyarak ona baktım.
"Seninki geldi, sana bakıyor." deyip kaş göz yaparak kapıda beni bekleyen Emiri gösterdi.
"Ben bir yanına gideyim. Bir şey söyleyecek herhalde."
"Çağır buraya gelsin. Hem o benimle didişmeden rahat edemez."
"Şu sıralar benimle meşgul, sana sıra gelmeyebilir."
"Yine mi tartıştınız?"
"Normal değil mi?" deyip tazgahın arka tarafından çıkarak masaların arasından geçip Emirin yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMIN KÖRDÜĞÜMÜ
Ficção GeralAbim kollarını benden çekip yüzümü göğsünden kaldırarak buğulu gözlerime baktı. "Niye ağlıyorsun?" "Geldin! Yanıma geldin! Mutluluktan ağlıyorum." Tekrar saçlarımı okşarken Emir de yanıma gelip gözlerime baktı. Bakışlarım birkaç saniyeliğine Emire...