# Dolu Kadehi Ters Tut - Madem
"BELKİ DE EN BÜYÜK HATAYI UMURSAYARAK YAPIYORUZ..."
Rica etsem başlama tarihinizi yazar mısınız?
|Herhangi bir kitabın reklamını ve spoi içeren bir yorum yapmayın.|
~37. Bölümden sesleniyorum, bence gelin güzel şeyler oluyor^^
İlk kitabım olduğu için dilinde fazlaca kusur var. Bunu bilerek başlayalım lütfen ♡
Keyifli okumalar♡
Uyarı! (31.12.21)
Sınav senemde olduğumdan dolayı yazamadığım, bu nedenle de uzun süredir taslağa aldığım kurguyu birkaç okurumun -en çok da zeyno5479 'un- yoğun isteği üzerine yayımlıyorum. Sınava kadar yazabileceğimi veya herhangi bir düzenleme yapabileceğimi düşünmüyorum ama en azından olan bölümleri okumak isteyenler için yayımlamak istedim. Kısaca yarım olarak okumak istemeyenlerin kitaba başlamasını önermiyorum.~
Alt kattan gelen kapı sesi ile, yaklaşık yarım saattir bakışmakta olduğum poloraid fotoğrafı yastığımın altına koyup cep telefonumu elime aldım. Boş durunca bir işler karıştırdığımın düşünülmesinden rahatsız olduğumdan, rastgele bir oyuna tıklayıp oynamaya başladım.
Kapı açıldığında öylesine açtığım oyuna kendimi fazlasıyla kaptırmıştım. Fakat bu durum, kapının kenarından bana doğru uzatılan o kutsal kutuyu görünce telefonu yatağa gelişigüzel bir şekilde fırlatıp kapıya doğru koşturmamı engelleyemedi.
Yoğurt kutusunu elime aldığımda uğradığım hayal kırıklığıyla, mırıltıdan farksız bir ses tonuyla "Baba." dedim. "Ama..."
Babam ne demeye çalıştığımı anlamadığını belli edercesine kafa salladı.
"Benim bu konuda ne kadar hassas olduğumu bilmiyor musun?"
Yüzündeki tebessümü bozmadan sakin bir ses tonuyla "Hangi konudan bahsettiğini bana da bir söylersen ben de daha rahat anlayabilirim kızım." deyince kutuyu hafifçe havaya kaldırdım.
"Bu kutuya daha dikkatli bak."
Kutuyu uzunca inceledikten sonra "Bim'den aldım, markası Dost." diye, prensip hâline getirdiğim durumun açıklamasını yaptı.
"Markaya değil, kutunun boyutuna bak."
O bir kez daha kutuya baktıktan sonra isyan edercesine mırıldandım.
"Babacığım bu küçük boy!"
Dediğim şeye kahkahalarla gülmeye başlayan babama ciddi olduğumu belli edercesine bakmaya başladım. Ciddiyetimin farkına varınca toparlanıp ortaya bir öneri sundu.
"Buraya taşınalı neredeyse bir hafta oldu, bir kez bile dışarı çıkmadın. O yüzden şimdi kalk ve markete git. Hem hava almış olursun, hem de büyük boy bir yoğurt."
Tam itiraz etmek için ağzımı açtığım sırada yatağıma iki yüz lira bırakınca, büyüyen gözlerimle babama döndüm.
O benim konuşmama fırsat vermedi. "Gidersen para üstü sana kalabilir. Ama gitmezsen, paraya ihtiyacın yok demektir, geri alabilirim."
Ben cevap vermek yerine dolabımın başına geçip siyah bir pantalon, üstüne de yine siyah bir sweatshirt çıkardım. Mesajı alan babam, kazanmış olmasının verdiği gurur ile dışarı çıktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/117890437-288-k813845.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen De Kimsin?
Teen Fiction"O intihara kalkışacak kadar güçsüz değil. Tam aksine, çok güçlü biri." Kendimizi fazla kaptırmış olmalıydık ki, yanımıza gelmiş olan Çakıl'ı, ancak konuştuğu zaman fark edebildik. "İntiharın güçsüzlükle ne alakası var? Asıl güçlü insanlar intihar e...