Bölüm 15

12.9K 611 36
                                    

Bedirhan inatçı karısının yüreğine sızmaya niyetliydi. Efsun da Aktay'ı kabul etmişti. Onun yüzünde güller açtıkça kocasının da dalları yeşerdi. Harada Bedirhan'ın yüreğine sular serpilirken az ileride bir başkasının yüreği ateşler içindeydi. Derman onları ilk defa bu kadar yakın görmüştü. İlk defa birbirlerine böyle baktıklarına şahit olmuştu. Uzun zamandır onları izliyordu, Bedirhan'ın Efsun'un odasında kalmadığını bile biliyordu. Ama bugün onları öyle görünce önce derin bir acı hissetti sonra da alabildiğine hasetle doldu içi. Yüreği hem ateşler içinde kavruluyor hem de kıskançlıkla, öfkeyle kabarıyordu. Daha fazla duramadı orada. Onları mutlu, beraber görmeye dayanamadı. Hızla haradan çıktı.

- Berze Nenem kahveye çağırmıştı. Avluya gidelim mi?

- Olur.

Efsun ile Bedirhan haradan çıkıp avluya gittiler. Berze Hanım, Zelal Hanım ile baş başa vermiş hummalı bir konuşma içerisindeydi. Uzaktan Efsun'un geldiğini görünce ikisi de kendine çeki düzen verdi. Efsun onları fark etti. "Bakalım nasılsa çıkar kokusu." Efsun'la kocası avludaki sedirlerden birine oturunca Berze Hanım da mutfaktakilere seslendi.

- Kızım! Hele bir bakın buraya.

İçeriden ses veren Zeliş oldu.

- Bize birer kahve yap bakalım da gelin hanımla sohbet edelim. Benimki şekerli olsun.

- Hemen yaparım.

Zeliş mutfağa gidip kahveleri hazırlarken Berze Hanım da Efsun'la baş başa kalmanın yollarını arıyordu. Bedirhan'ı yollamak istedi.

- Bedirhan Ağa senin işin gücün yok mu kadınların arasında oturuyorsun. Sonra karısının eteğinden ayrılmıyor derler.

- Ne alakası var nene. Babam bugün beraber olalım deyince biz de işe güce varamadık.

- Haydi, sen git işine. Hem bizim gelinimiz ile konuşacaklarımız var.

- Neymiş konuşacaklarınız? Benim yanımda konuşamıyor musunuz?

- Yahu adamların yanında konuşulacak mevzu var, konuşulmayacak mevzu var. Haydi, git artık.

Bedirhan önce Efsun'a dönüp şöyle göz ucuyla bir baktı. Sanki sen ne diyorsun der gibiydi. Efsun yavaşça başını salladı. Bedirhan kalkmadan önce karısına dönüp;

- Madem öyle ben gideyim. Efsun sen beni kapıya kadar bir geçirsene.

Efsun cevap vermeden kocasıyla beraber kalktı. Konağın büyük, ahşap kapısına kadar yürüdüler. Bedirhan kapıdan çıkmadan bir aralık Efsun'a döndü.

- Eğer mühim bir şey olursa beni haberdar et. Berze Hanım seni biraz sıkıştıracak gibi duruyor. Bazen ne dediğini pek bilmez.

- Merak etme ben kendimi kollarım.

Bedirhan karısının cevabına güldü. Bunu zaten biliyordu. Efsun gerekirse Berze Hanım'ı alaşağı eder yine de kendini ezdirmezdi. Öyle de yapacaktı.

- Biliyorum. Yine de bana söylersen iyi olur. Haberim olsun en azından.

- Olur, gelince söylerim.

Bedirhan, Efsun'un gözlerinden kopamadı. Arkasını dönüp gidecekti ama sonra bir şey unutmuş gibi geri döndü. Büyülenmiş gibi baktı karısının yüzüne.

- Ben bir iki saate gelirim zaten. Çok kalmam yani.

Efsun başını salladı. Bedirhan karşısındaki kadına baktıkça baktı. Efsun bir aralık arkasına dönüp avluda onları seyreden kadınlara baktı. Sonra tekrar Bedirhan'a döndü. Kafasıyla hafifçe arkasını işaret etti.

EFSUN HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin