104.Bölüm - Kaçırılma Durumları

556 50 12
                                    

Rüzgar : Melis Melis Melis! Başka birşey söylemiyorsun. Her fırsatta bunu ısıtıp ısıtıp önüme koyuyorsun. Ben onlarca kızla birlikte oldum, niye onlar değil de Melis? Neden taktın ona bu kadar?

Eylül: haksız mıyım? Bak! Onun istediği oldu, kavga ediyoruz şuan!

Rüzgar : bana güvenmiyorsun! Güvenmediğin için sürekli Melis'i bahane ediyorsun!

Eylül: sürekli onun evinde olduğun için olabilir mi? Sürekli çevresindesin...

Rüzgar : kendini küçük görüyorsun. Birilerinin seni sevebilme ihtimaline inanmıyorsun. Karşına çıkan her insan seni terkedecekmiş gibi davranıp kimseye güvenmiyorsun! Güvenmiyorsan bu iş olmaz. Dediğin gibi geleceği olmaz bu ilişkinin

Eylül: tabii istediğini elde ettin, git şimdi! Bırak git! Sana ne kadar kolay! Onu bırak ona git, onu bırak ona... senin de bahanen bu oldu demek ki... benimle durman için bir sebep kalmadı zaten... dikilme karşımda git işte, git!

Rüzgar sinirle gitmişti....

Songül, Güney'in yanına geçip ona sarıldı. Düşünceli olmasının sebebini biliyordu. Biraz konuşmaya ihtiyacı vardı.

Songül : Güney.. iyi misin sevgili?

Güney : evet...

Songül : anneni düşünüyorsun

Güney : evet.. düşünüyorum. Bize neler yaşattı bu kadın ya... beni çocuğumdan ayıracaktı Songül, bunun affı var mı?

Songül: seni ayırmayacaktı...

Güney: ne?!

Songül : ben hamileyken benimle konuşmuştu. O çocuğu haketmiyorsun sen, onu senden alıcam, oğlumu da senden kurtarıcam falan demişti. Onun planı benden kurtulmaktı. Seni oğlundan ayırma gibi bir düşüncesi yoktu...

Güney : şimdi sen söyle o zaman Songül, bu kadını affedebilir miyim sence? Onca şeyden sonra...

Songül : evet annen kötü bir insan, sakın alınma. Ama yine de senin annen...

Güney: ne alıncam kızım...

Songül: ama annen... keşke benim de annem yaşıyor olsaydı. Ne yaparsa yapsın affederdim herhalde

Güney : Kader... bak Kader'e... o affedebildi mi?

Songül: o ayrı bu ayrı Güney...

Güney: bence çok farkı yok

Pelin cevap vermemişti. Serkanın neden onun çevresinde olduğuna anlam verememişti. Aslında ondan nefret falan etmiyordu. Aksine, Serkan yakışıklı bir çocuktu, tam da kalp kırabilecek havalı tiplerden. O yüzden güveni yoktu işte. Sert davranmasının sebebi buydu aslında, kendini koruma çalışması bir anlamda. Ama böylelikle onu da kendinden koruyordu... Ama Serkan gitmemek için direniyordu. Onu bu bataktan kurtarmak istiyordu. Bunu gerçekten yapabilir miydi onu bilmiyordu... nasıl yapacaktı ki? Kendi defalarca denemiş ve başaramamıştı...

Pelin: git hadi...

Serkan : ama...

Pelin : tamam iyiyim işte... git artık hadi

Serkan zorla odadan çıkmıştı. Neden hala bu kızın yanındaydı kendi de cevabını bulamamıştı...

Eylül, ajanstaki işinden sonra eve dönmüştü. Kader de yakında gidecekti biliyordu. Artık tek başına kalıcaktı burda. Ailesi yok, kardeşleri yok, Rüzgar da yoktu artık... Rüzgarla komşulardı üstelik.Rüzgarın her gün eve getirdiği kızları izleyecekti camdan... telefonda Büşra ile konuştuktan sonra kendini derse verdi...

Cemre de Meralle beraber düğün hazırlıklarını konuşuyolardı. Meral abartı istiyordu, Cemre ise daha sade bir düğün hayal ediyordu. Onlar bunun planını yaparken Kader de Cenkle buluşmuştu. Zuhal onları yemeğe davet edince Kader kırmadı ve evlerine gitti.

Eylül çalışmayı bitirince cam kenarına geçip dışarıyı seyretti. Rüzgarın arabasının geçtiğini gördü, eğilip iyice baktı, arabanın içinde birinin olup olmadığını öğrenmeye çalışıyordu. Gerçekten arabada birileri vardı. Ama beklediği gibi bir kız değildi, Rüzgar, kucağında Nisa ve koşturan Emre ile içeri girdi. Çocukları sevmeyen Rüzgar, bir günde çocukları sever hale gelmişti. Kardeşlerini eve alıp onlara bakacak kadar... ya da belki de o bakmayacaktı, birine baktıracaktı... Rüzgar fazla duramazdı, elbet birini bulup getirecekti eve...

Serkan, marketten annesinin istediklerini aldıktan sonra eve doğru yürüyordu. Arkasında birinin onu takip ettiğini farketti. Nereye sapsa o da geliyordu. Dönüp bakmamaya özen göstererek hızlıca eve gitmeye çalıştı. Tam kendi mahallesine girmişken bir araba yolunu kesti, arkasında onu takip eden kişi onu ittirip arabaya bindirdi. Serkan ne kadar çabalasa da engel olamadı. Koluna batırılan iğneyle kendinden geçmişti...

Kalanların ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin