26.Bölüm - Arkadaş?

795 66 11
                                    

Serkan kahkaha atacaktı nerdeyse...beklediği an gelmişti, Eylül ona dönmüştü

Eylül Serkandan cevap gelmeyince telaşlanır...

Eylül : ay pardon, ben de açık açık pat diye sordum... alışkanlık işte

Serkan güler...

Serkan: önemli değil, bana istediğini sorabilirsin Eylül. Ve hayır yok... yok Eylül, başka kimse olmadı...

Eylül: peki...kendini bir ilişkiye hazır hissediyor musun?

Serkan : hiç olmadığım kadar...

Eylül : peki sence Melis nasıl bir kız?

Serkan : arkadaşın Melis mi?

Eylül : evet

Serkan : bilmem, çok tanımıyorum yani sadece arkadaşın olduğunu biliyorum. Ama tatlı kız, bana yardım etti sonuçta

Eylül: senden hoşlanıyormuş, yani aslında sadece ağzını aramamı istedi ama...

Serkan bunu beklemiyordu... şok olmuştu. O Eylülün ona döndüğünü sanırken, Eylül ona başkasını ayarlamaya çalışmıştı, üstelik yüzünde hiç bir burukluk yoktu, gözleri aynı ışıltıyla parlıyordu...

Flashback

Melis : Sen Serkanla baya yakın arkadaşsın dimi?

Eylül: yanii...neden sordun?

Melis : sevgilisi var mı? Yani...

Eylül: inanmıyorum... sen?

Melis : var mı yok mu? Güney gibi evli falansa...

Eylül: yok yok değil...sevgilisi yok, bildiğim kadarıyla yani

Melis : onun tipi miyim sence?

Eylül : Serkanın pek kriteri olduğunu düşünmüyorum

Melis : yani şimdi sen yakınsın ya bi ağzını arasan?

Eylül: tamam ben konuşurum...

Melis sarılıp Eylülü öper.. Eylül de gülümser...

Flashback sonu

Serkan : ne? Bi dakika ben yanlış mı anlıyorum? Sen, benim seni sevdiğimi bile bile bana Melis'i mi ayarlamaya çalışıyorsun?

Eylül: bak yine açma şu konuyu... biz arkadaşız ve ben iki arkadaşımın da mutlu olmasını isterim

Serkan : hiç mi için acımıyor bana birini ayarlarken?

Eylül: yani, biraz garip bir durum kabul etmem gerek...

Serkan : Eylül, sen benim kapıma dayanıp, seni başkasıyla görmeye dayanamıyorum demiştin... ne oldu? Ne değişti?

Eylül: sen de bana beni asla bırakmayacağını, hayatın boyunca benim yanımda olmak istediğini, beni çok sevdiğini, Cemre'ye karşı hiçbirşey hissetmediğini söylemiştin. Ama neler oldu biliyoruz...

Serkan : Eylül ben çok büyük bir hata ettim, ama seni seviyorum ben.. gerçekten. Ama senin kafan karışık, anlıyorum, benden intikam almak istiyorsun, ben de üzüleyim istiyorsun. Ama o seni üzecek...

Eylül: Serkan, evet ben Rüzgar ile ne olur bilmiyorum. Ama bildiğim tek birşey var. Sana karşı hiçbirşey yok içimde...ben seni sadece bir arkadaşım olarak görüyorum. Ama eğer bu şekilde üstüme gelmeye devam edersen, seninle artık arkadaş da kalamam...

Serkan sessizce kafasını sallar, anlamıştı, bitmişti. Eylül onu sevmiyordu. İnsan sevdiği insana bir başkasını ayarlayamazdı, olmazdı, yapamazdı... En azından arkadaşı olarak kalıcaktı Eylülün yanında...

Eylül: ee Melis konusuna ne diyorsun?

Serkan: başkasını seviyorken ona ümit veremem...

Meralin müzikal provaları çok iyi gidiyordu. Herşey yolunda gibi görünüyordu, dans konusunda sıkıntı yaşamıyordu, hatta okula başlamadan önceki halinden çok çok daha iyiydi. Hocası haklıydı onun bir motivasyona ihtiyacı vardı ve işe yaramıştı... Partneri ona çok yakın davranıyordu ama bu durumdan hoşnut olmayan biri vardı, Mert....

Mert : Meral, bugün arabayla boğaza gidelim mi? Balık ekmek falan yeriz...

Meral: olmaz Mert, ben sonuçta artık meşgul bir insanım. Provaya gidicem...

Mert : yine mi? Biz ne zaman görüşücez?

Meral : haftasonu görüşürüz canısı, olmaz mı?

Mert : ayrılmak mı istiyorsun?

Meral : ne? Tabii ki hayır

Mert : kaçıyorsun Meral, benden kaçıyorsun. O Hakan'ı benden fazla görüyorsundur

Meral : kıskanmana gerek yok canısı, Hakan benim sadece rol icabı partnerim

Mert : bilemem artık

Meral : ayrılmak istiyorsan ayrıl Mert.Serkan gibi sen de bir hiç yüzünden ayrıl. Hepiniz aynısınız zaten. Meraliz ya biz, her güldüğümüz insana umut veririz, her vakit geçirdiğimiz insandan elektirik alırız...

Meral Mert'in yanından gider. Provaya geç kalıyordu...

Güney ise gün boyunca annesinden defalarca telefon almıştı. Açmak istemiyordu, çünkü ne zaman konuşsalar kavga ediyorlardı. Şimdi açsa yine Songüle laf söyleyecekti, o da sinirlenip annesini kıracaktı. Bu yüzden en iyisi konuşmamaktı. Ama annesi o kadar ısrarlu arıyordu ki Güney dayanamaz ve telefonu açar...

Selin : oğlum... çok kötü birşey oldu

Güney : nooldu anne? Ne oluyo?

Selin : baban... baban inşaattaki kazada enkaz altında kalmış

Güney: ne? Ne diyorsun sen anne?

Selin : babanı kaybettik oğlum... baban öldü... Ekrem öldü...

Kalanların ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin