5.Bölüm - Tesadüf

1K 68 27
                                    

Songül iş arkadaşlarından biri ile sohbet ediyordu. Güneyi görmedi bile. Songülün parmağında yüzük yoktu ve karşısında çocuk onunla baya samimiydi...

Güney : karıcım.. nasılsın?

Songül : senin ne işin var burda Güney?

Güney : karıma sürpriz yapmak istedim ama görünen o ki istenmiyorum...

Songül : Güney...

Güney çoktan gitmişti.. o karısına sürpriz yapmak isterken Songülün onu istememesi Güney'e koymuştu...

Akşam Songül eve geldiğinde Güney onunla konuşmaz, çünkü darılmıştı... hele de parmağında hala yüzüğünün olmaması onu daha da çok üzmüştü...

Ertesi sabah, Güney sabah dersi olmamasına rağmen erkenden evden çıkar...

Meral, Mert ile okula gelir. Mert Merali biraz kıskanmıştı çünkü farklı okullardaydılar ve konservatuvarda çok fazla erkek öğrenci vardı...

Cemre yine Serkanla okula gelip farklı fakültelerde ayrılmışlardı...

Serkan : böyle de olmuyo ki, hiç görüşemiyoruz..

Cemre : naapalım artık böyle idare edicez...

Yanlarına bir çocuk gelir...

Emre : kardeşim, hadi laboratuvara geç kalıcaz...

Serkan Cemreyle Emreyi tanıştırıp Cemreyle vedalaştıktan sonra Emreyle bilgisayar laboratuvarına doğru giderler...

Eylül de Kaderle beraber gelebilmek için erkenden okula gelmişti...

Kader : Eylül ya ben şurdan kahve alıcam, sen birşey istiyor musun?

Eylül : dur ben ikimize de alırım...

Eylül sıra bekleyip kahve almak için kuyrukta bekler. Tam sıra ona geldiğinde önüne biri atlar...

Eylül : nooluyo? Benim sıramdı...

Önüne atlayan kişi dün onun üstüne kahve döken kaba çocuktu...

Eylül : yine mi sen?

Çocuk : vay... dünkü kahvemi rezil ettikten sonra bana kahve ısmarlamaya mı gelicektin?

Eylül : ne diyosun be?

Çocuk : iki kahve diyorum... biri kendine biri de bana mı?

Eylül : saçmalama... diğeri arkadaşım için

Çocuk : Arkadaş olduğumuza sevindim...

Çocuk Eylülün elinden kahveyi alır ve gider. Eylül ne olduğunu bile anlamamıştı.... Tekrar Kader'in yanına gittiğinde Kader soran gözlerle bakıyordu...

Kader : ee hani bana kahve?

Eylül : bu senin zaten, ben içmiyorum..

Kader : neden?

Eylül : vazgeçtim...

Kader : ben derse geç kalıyorum, sonra görüşürüz...

Eylül biraz oyalanırken Güney'i görür, tek başına oturuyordu, yanına gider...

Eylül: Günaydın

Güney : Günaydın

Eylül: dün Songül şaşırdı mı seni görünce?

Güney : evet... hem de nasıl (!)

Eylül : herşey yolunda mı?

Güney : bilmiyorum Eylül. Dün gittiğimde Songül biriyle gülüşerek konuşuyordu, parmağında yüzüğü yoktu ve beni görünce şaşırdı ve naapıyorsun burda diye çıkıştı...

Kalanların ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin