Kalanların Ardından

91.Bölüm - İhanetten Geri Kalan

Rüzgar'ın dövmesi duruyordu. Eylül bakışlarını kolundan çekip Rüzgar'a baktı.

Rüzgar : Günaydın güzellik

Eylül: benim gitmem lazım, görüşürüz

Rüzgar : Eylül bekle, konuşmamız lazım...

Eylül: hayır, konuşacağımız birşey yok.

Rüzgar: bekle... sen ciddi miydin?

Eylül: hangi konuda?

Rüzgar : kabul etsem, bebeğe bakmak konusunda?

Eylül: Serkan mı söyledi? Ben saçmalamıştım, hayır...

Rüzgar : Eylül... bebek benden değil, hepsi Melis'in oyunuymuş. Bebeğin hastalığıyla ortaya çıktı. Sana bunun olamayacağını söylemiştim...

Eylül : nasıl yani? Çocuk senden değil miymiş?

Rüzgar : hayır... yeniden birlikte olmamamız için hiçbir sebep kalmadı...

Eylül : aslında bir sebep var.. ama bu sefer terkeden sen olucaksın...

Rüzgar : ne?! Asla... neden böyle birşey yapıyım?

Eylül: ben... bilmiyorum Rüzgar... kafam çok karışık...

Rüzgar : kafanı karıştıran ne?

Eylül: bilmiyorum, ben ikimizi böyle ileride birlikte olabilecek gibi göremiyorum... sanki birşey olacak ve tamamen kopacakmışız gibi hissediyorum. Seni evli biri olarak düşünemiyorum. İkimizin de beklentileri çok farklı...

Rüzgar : benim istediğim tek şey sensin Eylül... sen beni bambaşka biri yaptın. Sırf sen istiyorsun diye ben evlilik fikrini düşündüm, sırf seni kaybetmemek için. Bir yıl önce bana bunu söyleseler gülerdim. Ama oldu işte...

Eylül: ben sana ihanet ettim Rüzgar... özür dilerim...

Rüzgar : ne?! Ne demek sana ihanet ettim?

Güney, Serkan ve Emre kafedeydi, konuşuyolardı. Güney, Serkanla muhattap olmadan Emreyle konuşuyordu. O sırada Songül ve Cemre konuşarak geliyolardı. Yan masadaki erkekler de kızları kesiyordu...

1.Erkek : oğlum, şunlara bak, taş...

2.Erkek : şu kıvırcık saçlı olan var ya fenaaa

1. Erkek : benim de gözüm diğerinde kaldı, fiziğe bak be...

Serkan konuşulanları duymuştu. Aniden masaya kalkıp ilk konuşan çocuğa bir yumruk geçirdi... birşey anlamayan Emre ve Güney de Serkanı oradan götürmeye çalışır...

Serkan : fizik demek... nasılmış böyle?

2.Erkek : nooluyo be?!

Serkan : sen de sus! Evli kadına asılmaya utanmıyor musun be!

Güney : ne?! Ne diyorsun sen oğlum?

Serkan : deminden beri kızlara bakıp iğrenç iğrenç konuşuyolardı...

Emre : ne?!

Hep beraber çocuklara dalınca kızlar hemen koşup onları ayırmaya çalıştı...

Songül : Güney! Güney, naapıyosun sevgili?

Cemre : Emre! Dur yapma! Serkan sen yapma bari

Güney, ikinci konuşan çocuğun yakasına yapışır...

Güney : özür dile lan! Çabuk

Çocuklar özür dileyip giderler...