72.Bölüm - Para Takıntısı

587 58 5
                                    

Güney: ne?! Saçmalama Songül, hayır hayır... sadece biz, bulamadık onu... ama arıyolar bulacaklar

Songül : bulamıcaklar... ben kaybettim onu...

Güney : kızlar sağolun, siz de daha geç olmadan gidin isterseniz, diğerleri aşağıda, bıraksınlar sizi

Kader : biz çorba yaptık, birşey yemedi, haberin olsun Güney...

Kızlar gider. Güney ve Songül yalnız kalmıştı...Güney tenceredeki çorbayı ısıtır, Songülün yanına gelir, elleriyle yedirmeye çalışır...

Songül : hayır.. istemiyorum

Güney : Songül noolur hadi..

Songül : olmaz

Güney : Songül, yemen lazım

Songül : benim çocuğum açtır, o açken ben burda yemek yiyemem Güney...

Güney : bak ama sütten kesileceksin, Arda gelince aç mı kalsın?

Songül : ben ne berbat bir anneyim... çocuğuma sahip de çıkamadım, daha bir gün kucağıma aldım onu, kim götürdü onu kim?

Güney : polis araştırıyor. Düşmanımız olup olmadığını sordu, ama yok...

Songül : şirketten biri olmasın sakın?

Güney : saçmalama Songül, kim ne yapsın Arda'ya?

Songül : açıkla o zaman açıkla! kim kaçırdı?

Güney : bilmiyorum ama bulunur bulunmaz ona cezasını ben vericem

Songül : dayanamıyorum ben Güney...

Güney: üzülme, hadi ye birşeyler, oğlumuz geldiğinde güçlü ol...

Güneyin telefonu çalar...

Güney : efendim

Songül : bulunmuş mu? Birşey söylesene Güney?!

Güney : bakın Ahmet bey, benim oğlum kaçırıldı, şuan ihale falan düşünecek halde değilim tamam mı? Lütfen siz ilgilenin...

Songül, telefon kapanırken hayal kırıklığıyla oturur... ağzını bıçak açmaz bir daha...

Songül ve Güney uyuyamamıştı, Serkan da sabah erkenden babasının evinin önünde bekler. Defne'yi yakalayacaktı...

Evin önüne lüks bir araç yaklaşır. İçinden orta yaşlı bir adam çıkar. Daha sonra Defne de çıkar evden. Defne arabaya binmek üzereyken Serkan ortaya çıkar...

Serkan : Defne! Defne naapıyorsun sen?

Defne : Serkan ? Senin ne işin var burda?

Serkan : asıl sen naapıyorsun?

Adam : hop hop sen de kimsin?

Serkan : asıl sen kimsin? Çocuğun yaşındaki kızla gezip tozmaya utanmıyor musun?

Adam : orda dur delikanlı... sen de kimsin? Eski erkek arkadaşı falan mı? Çekil git şurdan!

Defne : Tamam sakin olun...

Serkan : Erkek arkadaşı mı? 18 yıllık anneni hizmetçimiz diye tanıttıktan sonra beni de eski sevgilin diye mi tanıttın Defne?! İnanmıyorum sana! Abisiyim ben! Çekil git şimdi!

Adam çekip gider. Defne ise perişan olmuştu....

Kızlar gelince Güney yeniden aramalara çıkar. Oğlunu nerde ve nasıl bulacağını bilmiyordu. Ama eli kolu bağlı da oturamazdı....

Selin ise tüm işlemleri halletmişti... adamıyla konuşuyordu...

Selin : aile hazır. Bugün bebeği götürüyorsun. Bu da sözleşme, imzalatmadan sakın bebeği verme...

Yardımcı : tamam efendim, merak etmeyin...

O sırada kapı çalar, Selin telaşlanmıştı, hemen hizmetçiye seslenir...

Selin : Ayşeee! Ayşe! Çabuk sakla şunu

Hizmetli bebeği alıp götürdüğünde Selin kapıyı açar, gelen oğlu Güneydi...

Selin : oğlum... bu ne hal?

Güney: Anne, Arda...

Selin : nooldu ?

Güney : kaçırıldı... oğlum kaçırıldı...

Selin : ne? Kim yapmış?

Güney : bilmiyorum anne, kahretsin bilmiyorum... dünden beri perişan olduk... noolur yardım et bana

Selin : naapabilirim ben oğlum?

Güney : bilmiyorum ya bilmiyorum... birşey yap, ne biliyim adamlarını ayarla, onlar da arasınlar ama böyle elim kolum bağlı duramıyorum ben

Selin : tamam oğlum tamam sakin ol... elbet bulunur merak etme

Güney : inşallah anne...

Selin : neden kaçırsınlar ki? Sorun paraysa zaten ararlar, biz de parayı veririz merak etme

Güney : ararlar dimi? Ararlar... beklicez

Selin : evet... az kaldı annecim... ararlar

Eylül de Sevgi hanım arayınca yanına gider. Bu eve gelmeyeli uzun zaman olmuştu...

Sevgi : Rüzgar yokken hiç uğramıyorsun... nasılsın Eylülcüm?

Eylül: olur mu öyle şey? Ben gelmek isterdim ama durumlar biraz karışık...

Sevgi : nooldu canım?

Eylül : arkadaşımın, Songülün bebeği kaçırıldı... perişan olduk iki gündür

Sevgi : ne? Nasıl olur Eylül?

Eylül: bilmiyoruz....

Sevgi : çok üzüldüm... yardım edebileceğim birşey var mı?

Eylül: yok Sevgi hanım, Rüzgar zaten o tanıdığınızla irtibatta

Sevgi : Hanım demesen bana? Abla falan de en azından...

Eylül: peki, Sevgi abla

Sevgi : sevdim bunu...

Güney bir ses duyar ama nerden geldiğini anlayamaz...

Güney : o neydi?

Selin : ne neydi oğlum?

Güney : bir ses duydum... bebek ağlaması gibi...

Selin : oğlum nerden duydun? Yok yani...

Güney : var var... net olarak duydum!

Güney koşup sesin kaynağını bulmak için evi dolaşır...

Selin : oğlum... Ayşenin oğludur...

Güney odaya girdiğinde şok olur. Çünkü yatağın üstünde yatan oğluydu...

Kalanların ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin