110.Bölüm - Pişmanlık

538 52 23
                                    

Dava vakti yaklaşıyordu, Songül de Güney de gergindi. Güney annesinin desteğiyle en iyi avukatı bulmuştu, oğlunu almak için uğraşacaktı...

Güney : alabilirim dimi? Problem olmaz

Avukat : zor ama halledebiliriz. Songül hanımın sizi aldattığına dair herhangi bir kanıtınız var mı? Bunu hakime gösterirsek işimiz kolaylaşır...

Güney : fotoğraflarını çekmiştim.. uzaktan ama işe yarar mı bilmiyorum...

Avukat : her delil bizi kazanmaya bir adım yaklaştırır.. ancak şunu söylemem gerek, zor bir dava bu. Bir çocuğu annesinden ayırmak çok zor...

Güney : biliyorum, o yüzden ne gerekiyorsa yapın....

Oğlunun halini gören Selin endişeliydi. Dava günü gelmeden Songülle görüşmek ister, telefonla arayıp yerini öğrendikten sonra eve gelmişti....

Songül : bana hakaret etmek için geldiyseniz...

Selin : hayır Songül, aksine senin bir suçun olmadığını düşündüğüm için geldim buraya...

Songül : evet zaten suçum yok ama istediğiniz oldu ayrılıyorum oğlunuzdan, kurtuluyorsunuz benden

Selin : ben de bunun için geldim. Güney yanılıyor ve çok büyük bir hata yapıyor. Sen de bu hataya ortak olma. Arada bir çocuğunuz var, onun hatırına yeniden düşün Songül

Songül : ne düşünücem ya? Oğlun beni bir dakika bile dinlemeden hemen üzerime suç attı. Üstüne oğlumu benden ayırmak istediğini söylüyor. Bunun affı olur mu ya?

Selin : haklısın evet ama aradaki çocuğunu düşün..

Güney evde bir mektup bulmuştu, açıp okumaya başladı...

"Sevgili, sen bana inanmadın ya işte o gün bitti aşkımız. Bir gün hata yaptığını anlayıp dönecek olursan bil ki ben yokum artık. Arda da yok. Biz gidiyoruz, artık bu evde yerimiz yok. Boşanmak istersen sen bilirsin, ama oğlum nereye ben oraya... onu mahkemenin izin verdiği kadar görebilirsin. Bana bu kısa sürede çok güzel bir aşk yaşattığın için teşekkür ederim, hayatımın en güzel günleriydi. Yolun açık olsun sevgili, bu sana son sevgili diyişim..."

Eylül ve Rüzgar ise gayet iyilerdi... günlerdir araları gayet iyiydi, Rüzgar onu dışarı davet eder kahvaltı için...

Rüzgar : farkında mısın, o günden beri hiç kavga etmedik

Eylül: aynen, kavga etmeyeli uzun zaman oldu, garip geliyor artık

Rüzgar : bence bu sefer başardık anlaşmayı

Eylül: öyle görünüyo...

Rüzgar : evlilik konusunda düşüncen ne?

Eylül : nasıl yani?

Rüzgar : evlenelim mi?

Eylül: komik değil...

Rüzgar : ben çok ciddiyim... hazır iyiyken...

Eylül: olmaz.. yani olmaz daha çok erken

Rüzgar : geç bile kaldık aslında... ama seni zorlamıcam, ne zaman dersen...

Eylül: bu teklif miydi yani?

Rüzgar : haaa sen çiçekler, yüzükler ve romantik bir teklif bekliyorsun, anladım, tamam güzellik onu da yaparız... senin şu romantik eski sevgilinden birkaç numara öğrenmeliyim...

Eylül : hayır istediğim o değil... kimseye sorma, kendi yönteminle yap, şaşırt beni...

Pelin, Serkanın aşk itirafına şok olmuştu. O günden beri Serkanı düşünüp duruyordu. Çok yakışıklıydı ama masumdu... o batağa kendisi yüzünden bulaşmıştı ve şimdi ya ikisi de saplanıcaktı ya da ikisi de kurtulacaktı. Onu kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacaktı, çünkü o da kaptırmıştı kendini Serkana ve bunu daha fazla saklamaya niyeti yoktu...Bu sefer o gitti Serkanın yanına...

Serkan : Pelin, ne işin var burda?

Pelin Serkanın dudaklarına yapışır...

Serkan : sen...

Pelin : boşver... ben de seni seviyorum Serkan... ama benden aşkımlı canımlı cicimli bir ilişki bekleme, ben böyleyim...

Serkan : beklemiyorum, ben seni böyle sevdim... böyle aşık oldum

Pelin : kabul ediyorum.. tedaviyi kabul ediyorum.. beraber kurtulacağız

Serkan : birlikte... seni seviyorum..

Güney okula gittiğinde Kenanı görür görmez yakasına yapışır....

Kenan: nooluyo be?!

Güney : karımı ayartmaya utanmıyor musun? Evli barklı çocuklu kadın üstelik!

Kenan : ne diyosun sen?

Güney : bilmemezlikten gelme! Sakın!

Kenan : benim karınla ne işim olur? Sadece Arda için kıyafet baktık...

Güney : eee! Bu ne samimiyet oğlum? Ne işin var evli kadınla?

Kenan : ya benim kızlarla işim olmaz, çok yanlış düşünüyorsun

Güney : kızlarla işim olmaz derken?

Kenan : gey'im ben... Songül'le işim olmaz anlayacağın...

Güney : ne?! Nasıl ya? Ben karımla boşuna mı kavga ettim?

Kenan : anlayıp dinleseydin sorun olmazdı... sen karına güvenmiyorsan o senin sorunun...

Güney : Allah kahretsin!

Kalanların ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin