12.Bölüm - İş Bulma

902 67 8
                                    

Konservatuara ünlü bir ses sanatçısı gelecekti. Dünyaca ünlü bir müzikalde çalışmaları için belli sayıda öğrenci seçecekti. Meral de o seçmelere hazırlanıyordu....
Hiç sevmediği bir dans hocası vardı, ders zorunlu olmasa asla almayı düşünmezdi ama mecburdu. O gün de onun tüm hevesini kaçırmıştı...

Kadın : o kalas gibi vücudunu çalıştır azıcık... estetik yok hiç, zoraki dans ediyorsun... biraz istekli ol...

Kadın özellikle Meral'e takmıştı. Diğerlerine bakmıyordu bile, ama gözü hep Meraldeydi. En ufak bir hatasında ona bağırıp, yeri geldiğinde sözleriyle herkesin içinde aşağılıyordu... Meral patlamamak için zor tutuyordu kendini ama zorundaydı, dayanmak zorundaydı, en azından seçmeler için...

Kader ise çalışıp duruyordu... sınavlar yaklaştıkça stres oluyordu, ya geçemezsem diyip duruyordu...

Cemre ise iş arıyacaktı, Emre'yi arar...

Emre : efendim Cemre

Cemre: ya Emre, benim bir iş bulmam lazım... acaba bana yardım eder misin?

Emre : tabii... ya bu arada birşey sorucam. Sen Serkanla mı konuştun... yani şu meseleyi... kaç gündür benim yüzüme bile bakmıyor da

Cemre : evet tam yeriydi... zamanı da gelmişti sanırım... aranız benim yüzünden bu hale geldiği için üzgünüm ben...

Emre : saçmalama Cemre... senin suçun yok ki

Eylül de Rüzgarla beraber çağırıldığı ajansa giderler, Rüzgar onu yalnız bırakmak istememişti... Eylül yine dergi çekimleri için fotoğraf çektirerek para kazanacaktı... Çekimler başladığında gerilmişti, aklına Atakan gelmişti. Gözünün önüne sürekli Kemal'in ona levyeyle vurduğu an geliyordu...

Fotoğraçı : çok kasıldın şu anda... biraz gevşe, rahat ol...istersen biraz zaman vereyim sana, dinlen, öyle çekelim...

Eylül: gerek yok... şimdi iyi olucam ben...

Rüzgar, Eylülün ona bakması için el kol işareti yapar. Rüzgar onu geveşetip güldürecek birkaç hareket yapar ve Eylül rahatlar. Bu şekilde çekimlere devam eder...

Ajanstan sonra bir yere gidip birşeyler içerler...

Rüzgar : çok güzel görünüyordun...

Eylül: sağol...

Rüzgar : ciddiyim... gerçekten müthiştin...gerçi ben olmasam biraz zorlanırdın o pozları vermek için ama neyse...

Eylül güler..Sonra ciddi bir şekilde Rüzgar'a döner...

Eylül : sen farklısın...

Rüzgar : anlamadım?

Eylül: farklısın... yani neşelisin, benim gibi değilsin. Farklı geliyor bana...

Rüzgar : Serkanla böyle değil miydi?

Eylül : hayır... böyle değildi... o çok sakindi, benim gibi, öyle olunca sakin sakin ilerliyordu. Ama seninle öyle değil, her an dolu dolu geçiyor sanki...

Rüzgar : ikimiz de birbirimize bir ilkleri yaşatıyoruz o zaman. Benim bu zamana kadar flört ettiğim kızların hiçbiri senin gibi değildi... yani hepsi şen şakraktı. Ama sen öyle değilsin, durgunsun, sakinsin

Eylül: sıkıcı gelmiyor muyum?

Rüzgar : deli misin? Ben senle olmaya aşırı derecede bayılıyorum... benim de durgun bir limana ihtiyacım varmış demek ki, o da senmişsin...

Songül ise Güney okuduğu için memnundu, her ne kaar memnun olsa da okulda ne yapıyor, günleri nasıl geçiyor, nasıl arkadaşları var diye merak ediyordu.Güney eski hayatını özlüyor olabilirdi...

Songül : yarın bizimkileri yemeğe mi alsak Güney? Özledim kardeşlerimi...

Güney : tamam... ama yarın parti var, belki giderler o yüzden aonraki gün yapalım bence

Songül : ne partisi?

Güney : üniversite partisi...

Songül : sen gitmiyor musun?

Güney : evli adamın orda ne işi var?

Güney kolunu Somgüle atarak televizyon izlemeye devam eder...

Kızlar evde Kader'in yaptığı yemekleri yiyorlardı...

Cemre: ben iş buldum. Yarın başlıcam

Eylül: aa buldun mu? Hayırlı olsun

Cemre : evet Emre ayarladı

Kader : Emre mi? Emre kim?

Cemre : şey... bir arkadaş...

Kader : geçen gün görüştüğün arkadaş mı?

Cemre : evet...

Eylül: ben de bugün ajansa gittim, yeniden çağırmışlarken gittim. Parayı da hemen verdiler, eğer birşeye ihtiyacınız varsa verebilirim...

Kader : yok yok... zaten Meral sağolsun sürekli dolabımızı dolduruyor...

Cemre : gerçekten öyle...

Meral akşam uyuyorken bir kabusla uyanır.. dans hocası ona "sen gerçek torun değilsin, gerçek torun arkadaşın Kader, ve o da yakında öğrenecek herşeyi" demişti... Meralin gece gece uykusu kaçmıştı, suçlulukla yanıp kavruluyordu...gelen mesajlar ve o tehditler, bunların üzerine hemen hemen her gün uğraşmak zorunda kaldığı gıcık dans hocası onun bu kabusları görmesine neden olmuştu... yarın bu uykusuz haliyle seçmelere nasıl gideceğini de bilmiyordu...

Serkanın durumu Nazanın dikkatini çekmişti. Ama oğlu konuşmayı reddediyordu. Serkan adeta kendini kapamıştı, aylardır onu keyifli göremeyen Nazan ne yapacağını bilmiyordu... onu en iyi tanıyan kişiden yardım almaya karar verir...

Kalanların ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin