Kanser Ettiniz Beni

65.9K 4K 1.5K
                                    




EKİN KAYA'NIN AĞZINDAN:

Nerde bu Murat bey in odası. Hilal denilen kızın hastalığını çok merak etmiştim. Belli ki hastane ye sık sık geliyordu ayrıca ciddi bir şey olacaktı ki kafedeki kadın onunla bu kadar ilgilenmişti.

"Murat bey bir hastanız hastaneye giriş yaptı." Hızla arkamı döndüğümde Murat bey denilen adam tam karşımda duruyordu.

"Kimmiş ?" Hemşire elindeki dosyalara hızlıca göz gezdirdi.

"On dakika kadar önce giriş yapmış on yedi yaşlarında. Kanser-" Murat denilen adam elindeki kağıtları hızla hemşireye fırlattı ve demin Hilali bıraktığım yere koşmaya başladı. Siktir yoksa Hilalden mi bahsediyordu. Bende peşinden yürümeye başladım. Saptığı koridora girince kalakaldım nerden girdi bu adam. Önümde üç yol vardı ama hangisi olduğunu çözemiyordum.

On dakika kadar sonra acile gelince gördüğüm manzara beni hiçte mutlu etmemişti. Murat bey dedikleri adam Hilalin serumunu kontrol ediyordu. Gördüklerimi idrak etmem biraz uzun sürsede anladıktan sonra olabildiğince hızlı acilden çıktım ve arabaya yürümeye başladım. Kıza acımıştım. Kanser olmak zor olmalıydı bu yaşta. Kafede düşündüğüm şeyler içinde kendime kızıyordum. Güzel kızdı bir iki gün takılırım diye düşünmüştüm ama şu an yanına bile yaklaşmama kararı almıştım. Kız zaten hastaydı bir de benimle uğraşıp üzülmemeliydi.


Hilal'in ağzından: (Umarım ağzı büzüşür.)

"Olum bu serumun kafası harika bir şey lan." Murat bana mal mal bakarken oturduğum yerde doğruldum.

"Yeter be akıyo serum işte meşgul gözükmek için yarım saattir serumun hortumuyla bakışıyorsun." Murat ofladığında yerimde kıpırdadım.

"Akıyor akmasına ama doğru yere doğru şekilde mi akıyor onu kontrol etmem lazım." Bende yüzümü buruşturdum.

"Yeme beni yaprağam. Senin bu dediğin hemşirelerin işi bu bir. İkincisi o dediğin iş te yarım dakika ya sürüyor ya sürmüyor o yüzdeeen sen bana hemen dedikodu anlatıyorsun." Omuzlarını silkti ve yavaşça yatağın yanına oturdu. Moralinin bozuk olduğu her halinden belliydi.

"Demin senin yaşlarında kanser hastası bir kız geldi. Benim hastam, onun yanına koştum. Ona çok üzülüyorum. Kızın fazla zamanı kalmadı. Artık ne yapacağımı bile bilmiyorum. Asistan olarak ilk hastalarımdan birisi ve eğer ölürse ölen ilk hastam olacak." Sakinleşmesi gerekiyordu.

"Üzülme ya hem Çetinin sorumluluğunda değil mi o kız ?" Kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Aman be çetinin hastaneye uğradığı mı var. Güya baş hekim olacak. Kızım sen o gün fenalaşıp bu hastahaneye gelmeseydin bunların hiçbiri olmayacaktı." Sırtımı yastığıma geri yasladım.

"Biliyorum. Yani git doktor bul baş hekim nedir ya. Annemde kaç senelik azgınlığını hastanede çıkardı ya helal olsun çıngıraklı yılanıma." Murat muzip bir gülümsemeyle bana döndü.

"Bugün yine annenle çıktılar yani akşama pompei vardır." Sinirle yanımda duran havlu benzeri şeyi Muratın kafasına fırlattım. Ama bunu yaparken yanlış kolumu kullandım ve büyük bir acıyla inledim. Serum iğnesi canımı yakmıştı.

"Dur bakayim bir." Murat yanıma gelmeye çalışınca bağırdım.

"Siktir git bir adım daha atarsan bu serumu münasip bir yerine takarım." Murat gülerken geri geri yürümeye başlamıştı.

"Tamam tamam gidiyorum." Söylenerek acilden çıktı.

"Bu ne böyle geçen seferde ikea masası monte edecekti. Bu kızın benim minik popomla büyük bir derdi var." Onu umursamadan yatağa yerleştim ve kalan yarım saatimi güzelce uyuyarak geçirmeye karar verdim.

Sınıf Tam Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin