Sınıf Tam Mı?

Atlamasaydın Ölürdün Sanki

EKİN'İN AĞZINDAN (DEVAM)

Denizin videoyu tekrar oynatmasından sonra ellerim titremeye başladı. İyi bir şey yapıyordum, Serdarın o Çiğdemin ne kadar aşalık olduğunu görmesini sağlıyordum...ama bunu yanlış bir yoldan yapıyordum. Serdar ayaklanmış olsa da gördükleri ve az da olsa gelen seslerden dolayı koltuğa geri çöktü. Çiğdemse ayakta dona kalmış bir şekilde bir bana bir de ekrana bakıyordu. 

"Sana inanmıştım." Çiğdemin ağzından dökülenlerle gözlerim Serdara kaydı. 

"Bende sana inanmıştım Çiğdem." Hayal kırıklığına uğradığını biliyordum ama yapacak bir şeyim olmadan sadece izleyebiliyordum.

"Senin için herkesi karşıma almaya hazırdım." Almıştı zaten...

"Sen hayatımda gördüğüm en kahpe insansın." Serdar büyük bir hızla arkasında duran yastıklardan birisini eline aldı ve Çiğdemin kafasını olan gücüyle geçirdi. Kız gelen ani darbeyle savrulurken Serdarın ardı arkası kesilmeyen tükürüklerini Çiğdeme yönlendirdiğini gördüm. Deniz kenarda var gücüyle kahkaha atarken Serdarı tutarak geri çektim ve konuşmaya başladım.

"Serdar sakin ol!" Serdar bir hışımla benden kurtulduktan sonra gözlerimin tam içine baktı.

"Çok mu iyi oldu böyle ha! Bu şekilde mi öğrenmeliydim?" Serdara kaşlarımı çatarak baktım.

"Sana sadece gerçekleri göstermeye çalıştım Serdar!" Savunmam karşısında sinirle haykırdı.

"Sen bana iyilik olsun diye hep beni yaraladın Ekin." Kaşlarımı daha çok çatıp Nasıl yani? dercesine baktım.

"Beşinci sınıfta ödev yapmak istemediğim için tüm ödevlerimi sen yaptın." Doğruydu.

"Beşin yazında annemler olayı fark etti diye yaz okuluna gitmiştim." Bu da doğruydu.

"Çiğdem beni kırdı diye onu durmadan üzdün. Ben Çiğdem üzüldü diye her gün öldüm." Bu da doğruydu.

"Şimdi de bana sevdiğim kadının beni aldattığını...." Beni gösterdi.

"Hemde seninle aldattığını bir videoyla gösteriyorsun ve bu da beni paramparça ediyor." Sadece durdum. Kendince haklıydı fakat ben böyle olmasını istemezdim. Göstermemekte karar kıldığım anda Deniz videoyu oynatmıştı. 

"Beni bundan sonra rahat bırak olur mu Ekin? Bir daha bana ne yardım et ne de yaklaş." Serdar çıkmak için kapıya yöneldiğinde arkasından koşarak kolunu tuttum.

"Şu an içerdeki orospuya olan hırsını benden çıkarıyorsun Serdar." Serdar hızla bana doğru döndü. 

"Ekin...." Duraksadı. Diyeceklerini yuttuktan sonra kafasını iki yana salladı.

"Anlamıyorsun." Kolunu çekerek kapıyı açtığı gibi çıktı. Denizin Çiğdemi tutarak kolundan dışarı Serdarın arkasından savurduğunu gördüm fakat hareket dahi edemedim. Yorulmuştum. Hilali özlemekten yorulmuştum, Serdarı mutlu etmeye çalışmaktan....kısacası her şeyden. 

"İyi misin?" Kafamı olumlu anlamda salladım. Deniz yanımdan geçip giderken suratıma vuran gerçekleri algıladım. Ben severken öldürüyordum... 

Hızla salondaki koltuğa kendimi attım ve derin bir nefes aldım. Cebimden telefonumu çıkartarak en ihtiyacım olan kişiyi aradım. Meşgul...bir kez daha denedim. Yine meşgul! Kaşlarımı çatarak mesaj kısmına girdim.

Kime: Hilalim

Hilal seninle konuşmam gerekiyor. Acil! (İletilemedi)

Hilal.(İletilemedi)