"Dur bir ne ölmesi ne diyorsun sen?" Hırıldama benzeri bir ses geldikten sonra zar zor konuşan sesini duydum.
"Hilal...Ben hap attım." Öksürdüğünü duydum.
"Dengem iyi değilken kolum kesildi yanlışlıkla kanıyor ve durmuyor." Açılan ağzımı elimle kapattım ve konuşmaya çalıştım.
"Gerizekalı, hastaneye git hemen." Hızla konuştu.
"Olmaz. Babam duyarsa öldürür beni." Hırıltılı birkaç ses daha geldi.
"Şimdi bir arkadaşımın evindeyim gel. Yardım et bana. Acele et." Telefon yüzüme kapadığında olduğum yerde donup kaldım. Ardından Batuhan dan gelen konumla birlikte bir taksiye binip yola koyulmuşken tek başıma ou nasıl idare edeceğimi ya da ne yapacağımı düşünüyordum. Ekini armalıydım belki de. Yarım eder miydi? Hızla numarasının üstüne tıklayarak telefonu açmasını bekledim.
"Efendim Hilalim." Uykulu sesini duyduğumda onu telaşlandırmamak için olabildiğince sakin konuştum.
"Ekin sana bir konum atsam gelebilir misin?" Ekin biraz duraksamayla konuştu.
"İyi misin bir tanem." Boğazımı temizledim.
"İyiyim ama yardımına ihtiyacım var." Ekin hızla cevapladı.
"Tamam sen konumu at ben geliyorum." Gelen rahatlamayala nefesimi verdim ve Ekine konumu atıp milyon kez Batuhanı aramam rağmen açmayışına küfür ettim.
Batuhan(Çetinin piçi): *konum
Batuhan(Çetinin piçi):Acelel et. üçüncü kattayız. Beyaz kapılı daire.
Taksiciye hızla ücreti ödedim ve taksiden inerek var gücümle koşup apartmana girdim. Kapı şansıma temizlik dolayıyla açıktı. Kapının önüne geldiğimde durmadan vurmaya başladım fakat açan kimse olmadığında endişeyle birlikte hem kapıya vuruyor bir yandan da Batuhanı arıyordum. Hap atmak ne demekti ki? Nasıl bir haptı bu? Neden hastaneye gidemiyordu? Bu soruların cevabını kapıyı açan Batuhanla birazda olsa anlamıştım. Burnu kanamış gözleri kanlanmıştı. Kolunu tişört benzeri bir şeyle sarmış ama o kumaş parçasındanda resmen kan damlıyordu.
"Batuhan." Batuhan beni hızla içeri çekip kapıyı kapattı ve duvara yaslanarak bitkince aşağı kaymaya başladı.
"Batuhan bu halin ne?" Batuhan yavaşça yutkundu ve şaşılaşmış gözlerini bana çevirdi.
"Beni bir kliniğe ya da babamın bulamayacağı bir yere götür. Acele et." Sözlerini tamamladığında telefonum çaldı.
Ekin Kaya Arıyor...
"Ekin." Şaşkın sesime karşılık endişeyle konuştu.
"Attığın adresteyim Hilal nerdesin?" Telefonu kulağımla omzumun arasına sıkıştırdım ve yere eğilerek Batuhanı kaldırmaya çalışırken konuştum.
"Apartmanı girişine gel Batuhanı indiriyorum." Batuhan koluna dokumamla inlediğinde Ekinin sesini duydum.
"Hilal ne oluyor?" Ekine cevap bile veremeden Batuhanı ayağa kaldırdım ve tek kolunu omzuma atarak kapıyı açıp telefonu kapattım.
"Kim geldi?" Batuhan konuşamıyordu bile.
"Ekini çağırdım. O ne yapacağını bilir." Asansörün kapısını açıp ikimizide zorla içeri bindirip nefes nefese Batuhanı ayakta tutmaya çalıştım.
"O da mı hapçı?" Kaşlarımı çattım.
"Ne demek o?" Batuhan yutkundu. Cevap vermediğinde tekrar konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sınıf Tam Mı?
HumorMizah#1 04/03/18 "Tamız hocam." Buğra arka sıradan anırdığında kafamı hızla hırkamdan kaldırdım. "Aaaaa ilk okul günü hatta ilk saati uyunmaz ama." Bartu geçen seneki gibi arkamda oturmuştu. "Sus sıçarım." "Hocam ödev vardı." Gamzenin sesiyle he...