Irz Düşmanı

44K 2.5K 942
                                    

"Bilmiyorum ya sadece duygularımın ne anlama geldiğini hala çözemedim." Melis elindeki kahve fincanını daha sıkı kavradı.

"Özür dilerim." Kaşlarımı çattım.

"Neden?" Omuzlarını silkti ama yüzüme bakmıyordu masa örtüsünün desenlerini incelerken sözlerini devam etti.

"Ben sadece senin güvende olmanı istiyorum ama eğer güvende olman mutsuz olman anlamına geleceksen bu kadar sıkmam seni." Kafasını hızla kaldırdı ve gözlerimin içine baktı.

"Hilal ben sadece mutlu olmanı istiyorum. Sen benim kardeşim sayılırsın. İstediğin bu- aslında planımız bu diye bu işin üstüne bu kadar gittim ama o çocuğa karşı bu kadar güçlü hislerin varsa eğer o zaman seni sıkmam." Küçük bir kahkaha patlatım. Kaşlarını çatıp bana bakan Melise gülümsedim.

"Öyle aman aman hislerim yok ama Ekinle mutlu olabileceğimize inanıyorum." Melis de gülümsedi.

"Hilal o zaman şu huyundan Ekine de bahsetmen gerekli." Haklısın demek isterdim ama işin diğer ucunda benden soğuma olasılığı da vardı. Yani ben olsam bir çocuk bana gelip ya ben beni seven insanlardan soğuyorum deseydi ve çocuğa karşı hislerim olsaydı... Ben soğuk davranırdım.

"Dediğinde haklısında ya benden soğursa?" Melis başta anlamasada olayı kavrayınca düşünmesi birkaç dakikasını aldı. Birkaç dakikalık sesizliğin sonunda ne diyeceğini bulmuş olacakki konuşmaya başladı.

"Alıştırarak anlatırsın olmaz mı?" Omuzlarımı silktim.

"Olabilir." İkimizde gülümseyince koltuktan kalktım ve onun yanına oturdum. Kollarıyla beni sıkıca sardı. Çok şanslıydım gerçekten.

"Ece malına da anlat bunları paso Deniz denen çocukla geziyor zaten." Kıkırdayarak konuştu.

"Onlar da az değil ha!" Bende gülerken konuşmaya başladım.

"Memnun oldum bende mermi." Meliste kahkahalarla konuştu.

"Bi ben sap kaldım amk." Kahkahalarım gittikçe arttı.

"Sana da Serdarı ayarlayalım. Birlikte kızlar tuvaletine sıçarsınız." Gerçekten bu kadar boş bir muhabbeten bu kadar çok eğlenmemiz ilginçti ama ben eve gidene kadar Melisi Serdara ayarlamaya çalışmıştım. Hatta bir ara 'Çok düşünceli biridir Serdar baksana gerek kalmadan erkenden yapmış çocuğunu sen uğraşıp yorulma diye. Gül gibi geçinir gidersiniz.' Bile demiştim. Şimdiyse evde oturuyordum. Annem benimle konuşmak için zaman kolluyordu ama biraz zordu o iş. Durmadan ders yaptığımı söyleyerek odamdan çıkmasını istiyordum. O çıkınca da gelsin dizileeeerr. Ay ama hakikatten yeter bu kadar dizi biraz ders çalışmam lazım zaten notlar yerlere iniyor.

Oğlum bana ne hangi formülün ne işe yaradığından hayır yani gerçekten şu an kimya dersi salak Buğra yüzünden bana uyuşturucuyu andırıyordu ve gördüğüm her formülde bunları karıştırsam kafa yapar mı diye düşünmeye başlamıştım.

Kulaklarımı kanatacak bir kırılma sesi duydum. Annemin adım sesleriyle yaşadığım şoku atlattım.

"Elçin kızım!" Annemin çığlığıyla sandalyemden hızla fırladım ve sesin geldiği odaya yani Elçinin odasına girdim.

"Anne ne olmuş burda?" Şok olmuştum cidden. Elçin yatağının bir ucunda ağlıyordu. Tam karşısındaki ayna paramparça olmuştu. Hiçbir yerde kan olmadığı için yumruk atmadığını anlamıştım. Atsa da bu kadar çok kıramazdı zaten sikip atmış aynayı yani. Yerdeki parfüm şişesine takıldı gözüm. Lan orospuya bak sen en pahallı parfümünü fırlatmış aynayı kırmak için. Allahın malı yemin ederim seç sikindirik bir şey at at tut yani.

Sınıf Tam Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin