Gerçeklerin çok kötü bir huyu vardır... Er geç ortaya çıkmak gibi.
Ekine ne diyecektim ben? Nasıl anlatacaktım durumu? Ne tepki verecekti?
Kendime bir söz vermiştim, eski Hilal olacaktım o zamaaan en son Ekinle kafedeyken kullandığım atarlı Hilali salma zamanım gelmemiş miydi?
"Sen üç gün boyunca o kızın yanında kaldıktan sonra şimdi burda bana hesap sorabileceğini mi düşünüyorsun?" Ekinin kaşları çatıldı.
"Evet, haklısın ama benimde şu duruma karşılık bir açıklama almam gerekmez mi?" Kaşlarımı çattım ve elimi havaya savururken konuştum.
"Gerekmez efendim. Gerekemez! Hem sen buralarda yokken yanımda Rüzgar vardı." Ay! Sanırım biraz ağır oldu ama neyse artık. Söyledim bir kere... .Ekinin yüzü yavaşça üzüntülü bir hal aldı.
"Kusura bakma Hilal ben sadece-" Atarlı dediysem işin bokunu çıkartayım dimi ama?
"Sen sadece ne? Gelip burda olanları anlatınca her şeyin düzeleceğini mi sandın?" Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Sen ve senin yanlış anlaşılmaları çok ünlü zaten." Kendimi işaret ettim.
"Ama ben sana doğrusunu söyleyeyim, bana sadece üç gündür arayamamanın sebebini söyledin. Hala kızın yanında kalmana verdiğin cevap beni tatmin etmedi." Ekinin gözleri kızarıyordu. Ağlamak için değilde daha çok sinirden gibiydi. Sahi bu çocuk hastanede sinir ilaçlarını almış mıydı?
"Hilal üstüme gelme." Sinirle tısladıktan sonra derin bir nefes aldı. Biraz daha sakin bir şekilde tekrar konuştu.
"Şimdi değil." Tam elimi kaldırıp ona bağırmaya devam edecekken Rüzgar yavaşça arkamdan kulağıma fısıldadı.
"Hilal durdurmak gibi olmasın ama biraz daha üstüne gitme bence." Rüzgarın dediğine hak verip elimi indirdiğimde Ekin sinirlenmişe benziyordu.
"Ya söyle Hilal... İçinde kalmasın." Kafamı olumlu anlamda salladım.
"İçimde kalacağına dışımda patlasın dimi?" Ekine ve Rüzgara baktığımda ikisi de gülmüyordu.
"Komik değildi tamam konuma dönüyorum." Boğazımı temizledikten sonra Ekine döndüğümde ne diyeceğimi unutmuştum.
"Sen..." Aklıma bir şey gelmiyordu. Gözlerimi kıstım ve işaret parmağımla Ekini gösterdim.
"Seeen....." Hala aklıma bir şey gelmiyordu. En sonunda tekrar normal halime döndüm ve konuştum.
"Ya Ekin ben böyle konuşmalar yapamıyorum kusura bakma. Aramadın kalbim kırıldı, açıklamanda inandırıcı gelmedi." Rüzgar tekrar kulağıma eğildi.
"Çok dümdük oldu sanki." Kaşlarımı çattım ve bende gözlerimi sinirli Ekinden çekmeden fısıldadım.
"Almanca mı söyleyeyim gerizekalı?" Sözlerim bittiğinde Ekin yutkunup konuştu.
"Sizi duyabildiğimi biliyorsunuz dimi?" Kaşlarımı çattım.
"Kusura bakma, bir dahakine yan odada konuşuruz." Allah kahretsin ben ne dedim? Ekin sinirle bir kahkaha attı.
"Olur tabi. İsterseniz bir koşu marketten prezervatif alayım." Rüzgarla aynı anda tepki verdik.
"Oha!"
"Oluur." Rüzgarın tepkisiyle hızla ona döndüm fakat Ekinin çıldırması üzerine dikkatimi tekrar ona verdim.
"Adama bak ya olur diyor birde utanmadan. Hadi Hilal cevap vermiyor, sen söyle senin ne işin var burda?" Rüzgar kaşlarını çattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sınıf Tam Mı?
HumorMizah#1 04/03/18 "Tamız hocam." Buğra arka sıradan anırdığında kafamı hızla hırkamdan kaldırdım. "Aaaaa ilk okul günü hatta ilk saati uyunmaz ama." Bartu geçen seneki gibi arkamda oturmuştu. "Sus sıçarım." "Hocam ödev vardı." Gamzenin sesiyle he...