"Ekin." Yutkunduğunu yukarı aşağı hareket eden adem elmasından anladım.
"Neden Hilal?" Nefes alamadığımı fark ettim. Neden? Nedenini söylemek istesemde boğazım düğüm düğümdü.
"Ekin be-" Gözlerim dolmak yerine yanıyordu. Anneme karşı büyük bir yalanım ortaya çıkmış gibiydi yada daha kötüsü.
"Daha müsait bir yerde konuşabilir miyiz?" Arkamı dönüp baktığımda herkes şaşkınlıkla bakıyordu.
"Onlar biliyor mu?" Gözleri resmen dolmuştu ama ağlamıyordu. Sadece dolu gözlerle bana bakıyordu. Kafamı yukarı aşağı sallayabildim fakat bu bile canımı yakmıştı. Ellerini iki yana açtı.
"Bir tek bilmeyen ben miyim?" Nefes almaya çalıştım. Hani o her zaman aldığım derin nefeslerden. Fakat boğazımdan içeri giren hava bile canımı yakarken onu bile yapamıyordum.
"Eki-" Sözümü kesti.
"Biliyor musun bilmelerinin hiçbir önemi yok ama...ben sana sordum Hilal. Bu sabah sordum. Bana yalan söyledin." Güven duvarlarını zorladığımın farkındaydım.
"Bize biraz izin ve.." Sözümü tamamlayamamıştım fakat onlar beni anlayarak ayrılırken Serdar kaldı. Kafamı Serdara çevirdim.
"Serdar sende." Kafasını olumsuz anlamda sallarken Ekine bakıyordu.
"Sen bize biraz müsade et." Bende kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Bu boku ben yedim. Ben temizleyeceğim." Hafifçe tebessüm etti.
"Bu boku hep beraber yedik." Ekine doğru yürüdüğünde terlemiş ellerimi eşofmanıma bastırarak sakinleşmeye çalıştım. Serdar Ekinin önünde durdu.
"Ekin yine aynı hatayı yapma. Bu sefer yapma." Ardından bizi yalnız bırakarak hızla ayrıldı. Bakışlarımı yerden yüzüne çeviremiyordum. Haklı olduğu halde Serdarın sözlerini duymak zorunda kalmıştı. Sormuştu, yalan söylemiştim. Dahası var mıydı?
"Hilal." Kafamı kaldırmaya ne gücüm ne de yüzüm vardı.
"Sana kızamam." Ciddi olup olmadığını anlamak için hızla gözlerine baktım ama gelen suçluluk duygusuyla pişmanlık peşi sıra geldi. NEDEN? Bakışlarının söylediği tek şey buydu NEDEN?... Anlamazsın diye korktum be Ekin.
"Ben sana bir söz verdim Hilal. Ama önemli olan sana verdiğim sözler değil kendime verdiklerim. Ben kendime seni bir daha kırmayacağım, yarı yolda bırakmayacağım, sorgulamadan hareket etmeyeceğim konusunda söz verdim." Bana bir adım yaklaştığında aldığım nefesleri de kesti.
"Bu işin sorgulanacak bir tarafı yok." Gözlerim yavaşça doldu. Bir damla gözlerimden akarken bekledi. Sanki yüzümü terk etmesi için bekledi.
"Ama seni yarı yolda bırakmayacağım. Bırakmam." Duraksadı. Omuzlarını silkti. Çatallaşmış sesiyle konuştu.
"Bırakamam." Sözlerinin verdiği rahatlıkla derin bir iç çektim.
"Özür dilerim." Çenesinin kasıldığını fark ettim.
"Dileme bana nedenini söyle." Yutkundum. Bir nedeni yoktu ki. O kadar neden arasından beni aka çıkaracak bir neden yoktu.
"Korktum beni bırakıp gidersin diye korktum." Acıyla gülümsedi.
"Sana sevgimi gösterdiğimde beni bırakıp gideceğini bilmem mi seni korkuttu?" Kafamı utançla olumlu anlamda salladım.
"O zaman ben özür dilerim Hilal." Kaşlarım çatıldı. Bu hareketimle gözümden bir damla daha yaş düştü.
![](https://img.wattpad.com/cover/123820269-288-k326005.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sınıf Tam Mı?
HumorMizah#1 04/03/18 "Tamız hocam." Buğra arka sıradan anırdığında kafamı hızla hırkamdan kaldırdım. "Aaaaa ilk okul günü hatta ilk saati uyunmaz ama." Bartu geçen seneki gibi arkamda oturmuştu. "Sus sıçarım." "Hocam ödev vardı." Gamzenin sesiyle he...