Sınıf Tam Mı?

Cadı Baskını

Durdum. Bir süre sadece kapının önünde dikilerek ona baktım. Saçlarını kestirmiş ve uçlarını açtırmıştı. Yani gördüğüm fotoğraflardan farkı buydu. Benden daha uzundu ve üstündekinlerin zengin işi olduğuna adım gibi emindim. Sonra kokusu burnuma ulaştı. Kadınsı kokuyordu...

"Sen kimsin?" Verdiği tepkiyle kaşlarımı çattım ve gülümsedim. Karşısında ezik durmak yapacağım son şeydi. Ve eğer o cesaret edip buraya gelmişse bende onu hakkıyla haklayacaktım.

"Kim olduğumu çok iyi biliyorsun." Gülümsedi.

"Sen şu kurnaz kızsın." Parmağını sanki hatırlamaya çalışıyormuşçasına bir kaç kez şıklattı.

"Ekinin yeni oyuncağı." Ağzım şaşkınlıkla açılırken zorla kahkaha attım.

"Bunu bana senin gibi birinin söylüyor olması ne garip." Kaşlarını çattı.

"Benim gibi nasıl oluyormuş?" Gülümsedim.

"Benim gibiler evin içinde olur senin gibilerde kapıdan kapıya sürünür." Kendini bilmiş gülümsemesi bir anda ciddileşti.

"Laflarına dikkat et." Daha da zevk almaya başlamıştım.

"Ya etmezsem ne yaparsın? Benim sevgilime beni mi şikayet edersin?" Sonra parmağımı onun yaptığı gibi parmağımı şıklattım.

"Ya da hep yaptığını yapıp başka kapıya mı gidersin?" Çenesi kasıldı. Bende bu anın verdiği hazzı iliklerime kadar yaşarken Ekinin sesini duydum.

"Verdin mi hırkayı?" Derin bir nefes aldım.

"Yok deniz gelmemiş." Bir adım geriledim. 

"Evsizin biri yemek dileniyor o kadar." Sonrasında kapıyı Çiğdemin yüzüne hızla kapatıp Ekinin yanına yürüdüm.

"Ekin." Şimdi götüm tutuşmuştu işte.

"Çiğdem geldi." Ekin yudumladığı kahveyi bardağa geri tükürüp ayağa kalktı.

"Ne?" Kaşlarımı çattım.

"İşte geldi bende gönderdim." Derin bir nefes alıp verdi. Sonrasında koltuğa geri oturdu.

"İyi yapmışsın." Kaşlarımı kaldırdım ve tatmin olmuş bir şekilde yanına yürüdüm. 

"Tebrikler beklenen tepkiyi verdiniz." Gülümsedi.

"Sana birtanem dememin bir sebebi var Hilal." Gülümsediğimde kapı tekrar çaldı.

"Sen gidip gönderebilirsin?" Dudaklarımı yaladım. 

"Gel lan öpücem." Ekin kahkaha attığında kapı tekrar çaldı. Hızla ayağa kalkıp Ekinin anlına sulu bir öpücük kondurudum ve o kahkaha atarken bende kapıyı açtım.

"A ama sende baydın yani." Çiğdem burnundan soluyordu.

"Sen nasıl bir kızsın ya?" Omuzlarımı silktim.

"Senin olamayacağın türden." Bana sinirle baktı.

"Olmam zaten." Dudaklarımı birbirine bastırarak kafamı olumlu anlamda salladım.

"Hala kötü kalmayı seçiyorsan o senin tercihin." Gülümsedi.

"Kötüler kaybeder saçmalığına mı başlayacaksın?" Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Kötüler bütün bir masal kazanır en sonunda kaybeder." Ona bir adım yaklaştım.

"Sizin masalınız bitti Çiğdem." Elimle asansörü gösterdim.